TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, çözüme, yatırıma devam dediklerini belirterek, "Adı yıllarca şiddetle terörle anılan bölgenin artık ekonomik kalkınma refah ve yatırım fırsatları ile anılacak bir bölge haline gelmesi yönünde ısrar ve irademize açıkça gösteriyoruz. Bölgede iş ve yatırım yapılabilir bir huzur ortamının sağlanmasına temel oluşturan çözüm sürecine inanıyor ve bu konuda güçlü bir desteğin oluştuğunu gözlemliyoruz" dedi.
TÜSİAD ve TÜRKONFED'in çözüm sürecinin iktisadi ayağını ele aldığı 'Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyi Toplantısı' Şırnak'ın Cizre İlçesi'nin ardından bugün Batman'da düzenlendi. Toplantıya, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD üyeleri işadamları, bazı ülkelerin büyükelçileri ve ticaret ateşeleri, Batman Valisi Yılmaz Arslan ile bölgedeki sanayici ve işadamları katıldı.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, konuşmasına salonda bulunları Kürtçe selamlama ile başlarken, Haziran ayında Cizre'de ilk toplantılarını yaptıklarında çözüme yatırım için burada olduklarını söylediklerini hatırlattı. Yılmaz, şöyle dedi:
"Yatırımcı Danışma Konseyi toplantılarımız ile adı yıllarca şiddetle terörle anılan bölgenin artık ekonomik kalkınma refah ve yatırım fırsatları ile anılacak bir bölge haline gelmesi yönünde ısrar ve irademize açıkça gösteriyoruz. Bölgede iş ve yatırım yapılabilir bir huzur ortamının sağlanmasına temel oluşturan çözüm sürecine inanıyor ve bu konuda güçlü bir desteğin oluştuğunu gözlemliyoruz. Bugün artık zaman kaynaklarımızı enerjimizi, daha yoğun olarak ülkemizin her bölgesi ile kalkınmasına odaklama zamanıdır. Bölgenin kalkınması ise ancak huzur ve istikrar ortamının devamlılığının sağlanması ile mümkün olacaktır. Ve bunun yola da bireysel hak ve özgürlüklerin ve hukukun üstünlüğünün tesis edildiği kimliklerin yük değil, zenginlik sayıldığı bir demokrasi anlayışının benimsenmesinden geçmektedir."
"AB SÜRECİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ"
TÜSİAD Başkanı Yılmaz, Cumhuriyet'in en önemli projelerinden birisi olan ve kurucu felsefenin neticesi sayılması gereken AB sürecini de çok önemsediklerini vurgulayarak, "3 yıllık bir aradan sonra ilişkileri yeniden canlanmasına da aynı nedenle sevindik. Avrupa komisyonunun 2013 yılı ilerleme raporunu eleştirilerinde adil, üslubunda makul ve geleceğe yönelik olarak da yapıcı bir metin olarak değerlendirdik. AB konusunun gerek kamuoyunun gerekse hükümetin gündeminde yeniden yer bulmasını önemsiyoruz. AB sürecinin devalı ve ısrarlı takipçisi olmayı da sürdüreceğiz" dedi.
TÜSİAD Başkanı Yılmaz, bölgenin kalkınmışlık farkını gidermek ve çözüm sürecinin ekonomik ayağını güçlendirmek amacıyla oluşturdukları Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyi'nin özellikle yatırım ortamının birinci şartı olan güven ortamının tesisinde katkı bulunmak ve bunun yanı sıra Doğu ve Güneydoğu bölgesinde iş ve yatırım ortamının sorunları hep birlikte görmek ve çözüm önerilerini de yine hep birlikte yerinde dile getirmeyi amaçladıklarını söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bölgenin iş ve yatırım potansiyelini ortaya çıkaracak bir ortamın hazırlanmasına destek olmaya gayret ediyoruz. Bölgenin yatırım yeri olarak imajını güçlendirerek ulusal ve uluslararası tüm yatırımcıları bölgede yatırım yapmaya özendirmeye çalışıyoruz. Bölgedeki potansiyel iş insanlarını Türkiye ve yurt dışındaki yatırımcılarla bir araya getiren ve sektör detayında işbirliği projelerinde buluşturmayı imkan sağlayacak kurumsal yapıları oluşturmaya çalışıyoruz. Hatırlatmak isterim ki ilk defa Cizre'de açıkladığımız bölge ekonomisine ilişkin analize göre istikrar ortamının sürekliliği varsayımı altında bölge ekonomisinin ülkemizin potansiyel ekonomik büyümesine yüzde bir civarında bir katkı sağlaması mümkün. Hizmetler sektör ile başlayıp sanayi sektörü ile gelişmesi ön görülen bu senaryonun bölge ekonomileri ile sağlanacak etkileşim ile daha da sağlam bir yapıyı kavuşması mümkündür. Elbette nispi olarak en yüksek servise artışı bu senaryo bağlamında Doğu Güneydoğu bölgesinde gerçekleşecek ve bu bölgedeki büyüme Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 katını yakalayacaktır. 10'uncu kalkınma planı hedefleri bağlamında 2014-18 döneminde Türkiye ortalama büyüme oranı yüzde 5.5 tir. Bu durumda bölge için büyümenin ortalama yıllık yüzde 16 gibi muazzam bir düzeyde gerçekleşmesini beklemekteyiz. İşte bu senaryonun yukarıda amaçlarını sıraladığım yatırımcı Danışma Konseyi yapısını başarı ile işletilmesi ile güvence altına alınacaktır."
TÜSİAD Başkanı Yılmaz, son dönemde Türkiye'nin komşularında gözlemledikleri gelişmelerin bölgenin iktisadi cazibesini artırabilecek önemli bir potansiyel olarak önlerinde durduğunu anlattı. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bölge ülkelerinde gözlemlediğimiz nispi istikrarın sürdürülebilmesi durumunda Türkiye hem güvenlik bir enerji koridoru görevini üstlenecek hem de bölgenin sanayi ve hizmetler sektöründe bir cazibe merkezi olarak öne çıkacaktır. Açıktır ki, bu gelişme tüm bölge ülkeleri için arzu edilen bir durumdur. Ve çözüm sürecinin iktisadi ayağını daha da güçlendirecektir. İşte bu çerçevede yatırımcı Danışma Konseyinin bölge ülkeleri arasındaki iş ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi bağlamında da önemli bir rolü olacağını düşünüyoruz. Bu yöne dönem uzunca bir süredir ağırlıklı olarak güvenlik ve enerji eksininde değerlendirmeye tabi tutulan ikili ilişkileri refah yaratan bir işbirliği ortamına dönüştürülecektir."
TÜSİAD Başkanı Muharrem Ylmaz, finansmanı bölge yatırımları açısında çok önemli bir unsur olarak gördüklerini, bölgenin uzun bir süreden bu yana taşıdığı terör riski ve son dönemlerde iktisadi kalkınmada kopmuşluğu doğal olarak yatırımları finansmanı konusunda da önemli sorun alanı olarak karşılarına çıktığını söyledi. Yılmaz şöyle dedi:
"Üstelik firma yapısının küçük ölçekli olması ulusal temelde zaten problem olan KOBİ'lerin finansmana erişim sorununu bölgede daha da hissedilir kılmaktadır. Bu tespiti tüm finans alt sektörler için yapabilmek mümkün. Bununla birlikte çözüm süreci ilerledikçe bölgede risklerin düşmesine bağlı olarak yatırım maliyetlerinin düşmesini beklemek gerekir. Bu çerçevede çözüm süreci bağlamında finansmana erişim sorunu hafifletmek ve uzun dönemde bölge riskini ülke riskine eşitleyecek öneriler geliştirmek de yatırımcı Danışma Konseyinin gündeminde olacaktır."
"TÜRKİYE KENDİ İÇİNDE BARŞI SAĞLAYAMAMANIN BEDELİNİ AĞIR ÖDEDİ"
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça ise, herkesin çok yakından takip ettiği gibi, Türkiye ve bölgesi için tarihsel bir dönüşümün eşiğinde olduklarını, adı 'Barış' ile anılan süreçte Batman'da birlikte geleceğe yönelik planlarını paylaşıyor olabilmekten son derece mutlu olduklarını söyledi. Onatça, şöyle konuştu:
"Türkiye, kendi içerisinde barışı sağlayamamanın bedelini ağır ödedi. Kaybedilen canlara paha biçilemeyeceğini biliyoruz. Hiçbir maddi değerin bir ananın yanan yüreğindeki acıyı ödeyemeyeceğini de biliyoruz. Bu nedenle, bugünkü barış ve huzur ortamının değeri çok büyük. Bölgede bugün esen olumlu hava bölgenin yatırım imkanlarının da konuşulabilmesini sağlıyor. Cizre'den sonra, Batman'daki bu toplantıya iş insanlarının gösterdikleri yoğun ilgi, bu durumun canlı kanıtı."
"EĞİTİMDEN BAŞLAMAK GEREK"
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un, Türkiye'nin son 30 yılda bölgede barışı tesis edemeyişinin bedelini 2.5 trilyon TL ile ifade ettiğini hatırlatarak, şöyle dedi:
"TÜRKONFED olarak Türkiye'nin doğusu ile batısı arasındaki farkın kapatılabilmesi için işe eğitimden başlamak gerektiğine inanıyoruz. Neredeyse tüm illerimizde ortalama eğitim süresi 5-8 yıl arasında değişiyor. Urfa ve Ağrı'da maalesef 5 yılın bile altına iniyor. Bu eğitim profili ile bugünün dünyasında tüketicilerin tercih ettikleri teknolojik ürünleri üretemeyeceğimiz aşikar. Eğitimin sadece süresi değil kalitesinin de artırılması gerekiyor. Öğrencilerimize yaratıcılıklarını artırabilecekleri iyi bir eğitim verebilmemiz gerekiyor. Bunun için altyapıları güçlü olmak koşuluyla yeni üniversiteleri ve mesleki eğitim merkezlerini yoksulluk tuzağındaki bölgelerimizde konuşlandırmayı öneriyoruz. Doğunun kalkınmasını hızlandıracak önemli bir hamlenin de etrafındaki iller için çekim merkezi olacak iller yaratmak olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin doğusunda, güneyinde ve kuzeyinde 3 İstanbul'a daha ihtiyaç var. Bölgedeki illere yaptığımız ziyaretlerde görüyoruz ki Doğu'nun İstanbul'u olmaya aday epey sayıda ilimiz var. O yüzden doğumuzda gerçekleştirilecek yeni İstanbullar'ın altyapısında hızlı davranılması gerektiğini belirtiyoruz."
"BÖLGESEL KALKANMA BANKALARI SİSTEMİNİ ÖNERİYORUZ"
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, bölgeler arası gelişmişlik farkını gidermek üzere uygulanacak projeler için Türkiye'nin finansman kaynağına ihtiyacı bulunduğunu, bunun için 'Bölgesel Kalkınma Bankaları Sistemi' geliştirmeyi önerdiklerini söyledi. Onatça, bu bankaların, kamu politikalarının hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırırken, diğer taraftan ticari prensiplere göre kredi kurumları gibi yönetilerek piyasayla olan bağlantıyı sağlaması gerektiğini anlattı. Onatça, şöyle dedi:
"Bu bankalar, mevduat bankalarıyla rekabet içerisinde olmamak için mevduat kabul etmeyecek olup, kaynaklarını piyasaya çıkartacakları ticari borçlanma kâğıtlarıyla sağlayabilir. Bu bankaların bölgenin kendine has dinamikleri üzerinde uzmanlaşarak hem projeleri, hem de bireysel girişimcileri destekleyebileceklerini düşünüyoruz. Bu 3 koşulun yerine getirilmesi, bölgede yatırımların önünü açmaya yeterli olacaktır. Bu yatırımlar bölge içinden olabileceği gibi dışarıdan da olabilir. Bu amaçla Bölgeler Arası Ortak Girişim Projesi, yani BORGİP'i başlattık. Bu proje ile bölgede odaklanacağımız sektörler ve illerde, bölge ve bölge dışı iş insanları arasında işbirliği olanaklarının geliştirilebileceği bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz. Aramızda büyükelçi ve ekonomi müşavirleri de var. Bölgenin sadece iç pazar için değil, aynı zamanda Asya ve Ortadoğu pazarlarına ulaşmak için de çok sayıda avantaj barındırdığını söylememe gerek var mı? Nasıl ki bugün dünya ticaretini şirketler arası ticaret biçimlendiriyorsa, Türkiye içinde de bölgeler arasındaki ekonomik işbirliklerinin gelişmeye çok açık bir alan olduğunu düşünüyoruz. Bu işbirlikleri hayata geçmeye başladığında Batman'ın ve tüm görece düşük gelirli diğer illerimizin İstanbul'dan aşağı kalır yeri olmayacak."
BATMAN VALİSİ: ZİYARETİNİZ ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜNÜN BALANGICI
Batman Valisi Ylımaz Arslan da, Batman'ın tarihi ve yatırımları anlatarak, "Son bir yıllık süreçte çok önemli bir süreç yaşandı. Değerini burada yaşamayanlar anlayamaz. Biz bu ziyaretlerden çok kısa sürede büyük yatırımlar beklemiyoruz bunun anlamlı bir talep ve beklenti olmayacağını biliyoruz. Bizim için sizin burada olmanız normalleşmesi ve yanlış yargıların ortadan kalkması demektir. Bu ziyaretiniz bir zihniyet dönüşümünün başlangıcı demektir. Sorunlarımızı konuşarak, diyalog kurarak çözebileceğimizi biliyoruz. Bunun ardından yatırım istihdam ve büyümenin de geleceğini biliyoruz"dedi.
Dicle Sanayi ve İş Dünyası Federasyon Başkanı Nasir Duyan, toplumsal barış ve huzurun her zamankinden daha fazla önem kazandığı bu süreçte böylesi önemli ve anlımlı bir toplantıya katıldığı için davetlilere teşekkür etti Duyan, "10 aydır bölgemizde tek kurşun bile sıkılmaması ve silahların susmuş olması bölgenin işadamları olarak bizleri, geleceğe dair umatlandımaktadır. Ortaya çıkan yeni kardeşlik iklimi kademeli olarak Doğu ile batı arasındaki frsat eşitliğini ortadan kaldırıp geleceğin Türkiyesini inşaa etme noktasında ülkenin tüm bireylerini şevklendirecektir. Federasyon olarak barış için atılan tüm adımları desteklemeye hazır olduğumuzu ve bu konuda her türlü sormluluğu üstlenmekten çekinmeyeceğimizi ifade etmek isterim" dedi.
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdulkadir Demir ise, Batman için tarihi bir günü yaşadıklarını, geçmişte yaşananlardan dolayı mevcut yatırımcıların bile bölgeyi terk ettiğini belirterek, "Son 1 yıl içinde huzur ve güven ortamı oluştu. Sizlerden bölgenin kötü imajnın değiştirilmesi için yardım talep ediyoruz. Sizler bir lokomotifsiniz bizlerde sizlerin arkasından gelmek istiyoruz" dedi.