Esma Çakır / ROMA, 10 Temmuz () - AFRİKA Kalkınma Bankası (AFKB) Afrika50 Fonu Projesi Başkanı Neşide Taş Anvaripour, iktisatçıların, gelecek 10 yıl içinde yatırım gözdesi olarak işaret ettiği Afrika kıtasına Türkiye’nin stratejik bir planla yaklaşması gerektiğine dikkat çekti.

Dünyadaki uluslararası dev şirketlerin Afrika'da yatırım planları yaptıklarını, bu yatırımları gerçekleştirmek için özel takımlar kurduklarını belirten Anvaripour, Türk şirketlerinin Afrika’da müteahhitlikle sınırlı kalmayı tercih ettiğini söyledi. Afrika'daki enerji ve ulaşım alanlarındaki alt yapı projelerinin, yatırımcılara yaklaşık yüzde 18-20 arasında dönüşüm getirdiğine işaret eden Taş, "Dünyanın hiçbir yerinde, bu sektörde böyle bir dönüşüm yok" dedi.

Afrika kıtası, "riskli" ve "kaotik" olarak görüldüğü için, birçok yabancı yatırımcının çekimser yaklaştığı bir bölge. Ancak dünyanın henüz işlenmemiş topraklarının yüzde 50’sinden fazlasının burada olması, son 10 yıl içinde hane başına yurtiçi gayrı safi milli hasılanın ortalama olarak ikiye katlanması, önümüzdeki beş yıl içinde dünyanın en hızlı gelişen 10 ekonomik gücünden 7’sinin Afrika’da olacağının öngörülmesi, gözleri bu yeni pazara çeviriyor.

YILDA 100 MİLYAR DOLARLIK ALTYAPI YATIRIMI
Neşide Taş Anvaripour, İtalya’da katıldığı bir etkinlikte konuya ilişkin Doğan Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Anvaripour,  2009--2011 yılları arasında Senegal'de 1.3 milyar euro tutarındaki yeni bir havaalanını, havaalanını şehre bağlayan bir paralı yolu, 125 MW enerji santralini ve Dakar Limanı’nın genişletilmesini kapsayan 4 alt yapı projesinin, AFRİKA Kalkınma Bankası’nın (AFKB) da desteği ile Bouygues, Eiffage, Dubai Port gibi uluslararası şirketler tarafından, yap-işlet-devret modeli ile gerçekleştirildiğini belirtti.

Anvaripour, Türk şirketlerinin bu alanlarda çok başarılı olmalarına rağmen, yatırım yapmayı tercih etmedikleri için bu tür olanaklardan yararlanamadıklarına dikkati çekti. Afrika kıtasında alt yapı sektörünün, yılda 100 milyar dolarlık yatırım gerektirdiğine işaret eden Anvaripour, devlet bütçelerinin bu yatırımları gerçekleştirecek kapasitesi olmadığını, dolayısıyla önümüzdeki 5 yıl içinde ağırlıklı olarak yap-islet-devret modelinin kullanılacağını ekledi. 

YATIRIMLARIN AĞIRLIĞI ENERJİ VE ULAŞIMDA
Merkezi Tunus’ta bulunan AFKB’de 6 yıldır görev alan ve altyapı yatırımları, enerji ve ulaştırma sektöründen sorumlu olan Neşide Taş Anvaripour, "Afrika şu an yatırımcılar için büyük bir market. Buradaki yatırımların çoğu, enerji, havaalanı, otoyol, ülkeleri ve bölgeleri birbirine bağlayan demiryolları, limanlar gibi ulaştırma alanındaki altyapı yatırımları olarak başlayacak ve daha sonra sanayi ve diğer alanlara geçecek" açıklamasını yaptı.

"Şu anda dünyanın değişik coğrafi bölgelerine baktığınızda Afrika en geride kalanı, ama dünyanın en açık marketi" diyen Taş Anvaripour, "Doğal kaynaklar henüz kullanılmamış ve bunların kullanıma açılması için de özellikle enerji ve ulaştırma alanında altyapı yatırımlarının olması gerekiyor" diye sözlerini sürdürdü.

"AFRİKA’NIN RİSKİ ABARTILIYOR"
Afrika’da her sene 100 milyar dolarlık altyapı yatırımı yapılması gerekirken, bunun sadece yarısının gerçekleştiğine değinen Anvaripour, şunları şöyle açıkladı:

"Bunun da sebebi; Afrika’nın riskli görülmesi. Biz Afrika Kalkınma Bankası olarak geçtiğimiz 6-7 sene içinde yap-işlet-devret ya da tamamen özel sektörün yaptığı yatırımlarla 49 tane projeyi finanse ettik. Bu projelere Afrika Kalkınma Bankası kendi kaynaklarından 3 milyar dolar yatırdı. Ayrıca, sendikasyonla diğer kaynaklardan 4.6 milyar dolar finansman sağladı ve 32 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Bu yatırımlarda hiç kaybımız yok. Bütün projeler iyi işliyor ve geri ödeme problemi yok. Bu örnek Afrika'ya yönelik risk anlayışının, çok doğru olmadığını gösteriyor. Bankamızın bu projelerdeki rolü sadece finansman sağlamak değildi. Devlet ve özel sektörü bir araya getirdik, proje geliştirmede özel sektöre destek sağladık ve bankamızın ürün portföyünü genişlettik."

"AFRICA50 FONU, AFRİKA’NIN GELECEĞİ İÇİN ŞANS"
AFKB’nin, alt yapı yatırımlarına yönelik özel bir fon kurma çalışmalarının son aşamasına ulaşmış olduğunu dile getiren Anvaripour, "İsmi, Africa50 olan bu fon, 3 milyar dolar sermaye ile kurulacak ve 3-4 yıl içerisinde 10 milyar dolara ulaşacak. Africa50 Fonu, alt yapı yatırımlarına yönelik yap-islet-devret ya da özel sektör projelerine finansman sağlayacak" diye açıkladı.

Neşide Taş Anvaripour, halihazırda bölgeye yapılan 50 milyar dolarlık yatırımın, genellikle devlet bütçelerinden ya da kendileri gibi kalkınma bankalarından geldiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afrika ülkelerdeki ekonomik büyümeyi sürdürmek için enerji ve ulaştırma alanlarına yatırımları artırmak gerekli. Afrika ülkelerinin ekonomik büyümeyi sürdürmeleri için altyapı yatırımlarına öncelik vererek, sanayileştirmeyi gerçekleştirmeleri gerekiyor. Devletlerin bütçeleri, enerji ve ulaşım gibi yüksek rakamlar gerektiren alt yapı yatırımlarını gerçekleştirecek boyutlara yakın değil. Her sene 100 milyar dolarlık yatırım gerekiyor, bu boyuttaki finansmanı kalkınma bankaları da karşılayamaz. Bu nedenlerden ötürü yepyeni bir model geliştirdik. Bu da, Afrika’nın altyapısını geliştirmek ve güçlendirmeyi amaçlayan yeni ve yenilikçi bir girişim aracı olarak tanımlanan Africa50 Fonu. Proje geliştirme ve proje finansmanı olmak üzere iki ayrı koldan yürütülecek olan bu oluşum, tüm piyasa oyuncularını bir araya getirerek, yeni ortaklıklar platformuna yol açacak. Bu yenilikçi ortaklık platformu adını, bu yıl hem Afrika Kalkınma Bankası hem de Afrika Birliği’nin 50’nci yıldönümü olmasından alıyor."

"FON ÖZEL SEKTÖR MODELİYLE YÖNETİLECEK"
Africa50’nin, yaratıcısı olsa da Afrika Kalkınma Bankası’nın bir yansıması olmadığının altını çizen Neşide Taş Anvaripour, "Bu, devlet ve özel sektörün ortaklaşa kurduğu, altyapı yatırımlarına yönelik yeni bir araç olacak, özel sektör modeliyle yönetilecek" dedi ve ekledi:

"AFKB, 600 milyon dolarlık ilk tohum sermayeyi koyuyor, Afrika devletleri de Africa50'ye olan güvenlerini ispatlamak için bu fona değişik miktarlarda katılımda bulunuyorlar. Üçüncü sınıf yatırımcılar ise Afrikalı ve dünyanın değişik bölgelerindeki ‘kurumsal yatırımcılar’ olarak tanımlanan emeklilik fonları, ülkelerin sermaye fonları, uluslararası şirketler ve bireysel yatırımcılardan oluşuyor. Şu anda dünyada büyük işler başaran dünya şirketleri, AFKB ile el ele Africa50 Fonu’nu kurmaya ve yatırım yapmaya hazırlanıyorlar."

Africa50’nin en büyük özelliği; önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyar dolarlık altyapı kaynaklarına yatırım yapmayı gerçekleştirmeyi hedeflemesi ve bunu da ‘one-stop shop’ denilen, bir projeye ilk günden operasyona geçeceği güne kadar eşlik ederek yapacak olması. Tüm bu imkanlarından dolayı Africa50, kıtanın geleceği için çok büyük şanslardan biri olarak görülüyor.

AFRİKA İMKANLAR SUNAN SON KITA
Türkiye’nin Afrika’ya sadece hümanist ve ticareti arttırma açısından yaklaştığına yönelik yorumlara katılan Neşide Taş Anvaripour, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Böyle bakmak yanlış değil, ama Afrika şu anda dünyaya iş olanakları sunan en önemli kıta ve başka ülkelerin yatırımcıları bunu anlamış durumdalar. Dünyanın en büyük şirketleri, şu anda Afrika stratejisi yapıyorlar. Türk yatırımcıların da bu fırsatı yakalaması gerekiyor. Coğrafya olarak Türkiye çok özel bir yerde, son yıllarda Afrika'daki Türk büyükelçiliklerinin sayısı 30'u aştı, Türk Hava Yolları burada 38 ülkeye uçuyor, Orta Asya ve başka bölgelerdeki yatırımların çoğunu Türkler gerçekleştirdi. Türkiye'nin son 15 yıldaki liman, havaalanı, otoyol, paralı köprüler, enerji santralleri gibi teknik tecrübe gerektiren alt yapı yatırımlarını Türk firmaları gerçekleştirdi. Dolayısı ile Türk yatımcılarının Afrika'daki bu fırsatlardan yararlanmaması için hiçbir sebep göremiyorum."

(FOTOĞRAFLI)