Gülseli KENARLI / İSTANBUL, 28 Ağustos () - Türkiye'deki yüksek cari açıkların önemli nedenleri arasında gösterilen tasarruf açığı büyürken, bireyler önümüzdeki dönemde de tasarruf edemeyeceğini söylüyor.

Uzmanlar hane halkının tasarruf etmesi için alınan önlemlere rağmen yaşanan düşüşün, hane halkının borç yükünün gelirinin içinde çok büyük paya sahip olmasına bağlıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan bireylerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimali endeksi bir önceki aya göre yüzde 5.5 azaldı. Temmuz ayında 25 olan endeks, Ağustos ayında 23.7 değerine düştü.

'ya değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Dr. Öztin Akgüç, verilerin geleceğe dönük bir kötümserliği ortaya koyduğunu belirterek, "Cari işlemler açığının kapanmayacağı görülüyor; ithalat azalıyor ama yine de 50 milyar doların üzerinde bir cari işlemler açığı bekleniyor. Bize bankacılığın güvenli olduğu söyleniyordu ama tahsili gecikmiş krediler ve kart borçlarında artış görülüyor" dedi.

"İÇ RİSKLER DAHA NETLEŞTİ"
Cari işlemler açığının kısa vadeli kaynaklarla kapatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Akgüç, "Gayri menkul satışlarında belli bir düşüş ortaya çıktı; enflasyon artışında bir hızlanma görülüyor. Bunlar ekonomiyi yöneten işletmeler düzeyinde bir kuşku yaratıyor; bu da güveni azaltıyor" dedi ve ekledi:

"Eskiden iç riskler pek vurgulanmazdı, dış risklerden bahsedilmezdi. Bir tek Amerikan Merkez Bankası (FED) kararlarına bakardık. Ama biz onu biraz abartıyorduk. Şimdi dış risklerde bir artış yok, ortada bir risk de yok. FED'in faiz artırımına gitmesi, 2015'de de zor görünüyor. İç riskler daha netleşti, gayrimenkulde bir balon, banka kredilerinde tahsili gecikmiş krediler gibi... Genel anlamda bir olumsuzluk yarattı."

"TASARRUF OLMUYOR"
Türkiye'de yüzde 17-18'lerde olan tasarruf oranının yüzde 12'ye kadar gerilediğini, hane halkının borç yükünün gelirlerini aştığını belirten Akgüç, "Hane halkı borcunun, gelirinin yüzde 20-25 aşmaması gerekir. Türkiye'de bu rakam yüzde 50 ve işletmelerin de kârları düşüyor. Bu yıl bütçe açığı tam bize uygun olarak gerçekleşecekse yine de büyük olacak. Bunlara bağlı olarak tasarruf olmuyor" dedi.

"İŞ SAHİPLERİDE DE GELECEĞE DAHA KAYGILI BAKIYOR"
Öztin Akgüç, geleceğe bakış daha kaygılı bir şekilde ortaya çıktığının altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı riskler daha net görünmeye başladı. Bankaların finans yapısı, yatırım iştahının azalması, gayrimenkulde balonun çıkması, hane halkının borçlarının gelirinin üzerine çıkması... Dolayısıyla bunlarda bir gerileme olduğu için bütçede denge sağlama ihtimali ortadan kalktı. Artık iş sahipleri de CEO'lar da geleceğe daha kaygılı bakmaya başladı."

"TASARRUF HER BABA YİĞİDİN HARCI DEĞİL"
'nın sorularını yanıtlayan Ekonomist Mustafa Sönmez de, Türkiye'de genel olarak bir tasarruf artışı olmadığını, bunu zaman zaman Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da dile getirdiğini belirterek, "Genel olarak bir tasarruf artışı yok Türkiye'de" dedi ve ekledi:

"Çin gibi bir ülkede yüzde 50 tasarruf ediyorlar, bizde yüzde 17-18. Bir yandan iç pazar dönük büyüme insanların harcaması demek, diğer taraftan 'tasarruf edin diyorsunuz'. Bunlar birbiriyle çelişiyor. Otomobil, beyaz eşya, konut satışları düştü. Tasarruf her baba yiğidin harcı değil. İnsanlar ucu ucuna geçiniyor. Yoksa durduk yerde bu kadar ihtiyaç kredisi ve kredi kartı batağı olmazdı."

(FOTOĞRAFLI)