Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu indirmesiyle ilgili "Bu bir algı operasyonudur." dedi.

Kurtulmuş'un açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Türkiye, mülteci meselesi, vize serbestisi ve geri kabul anlaşmasını yakından takip etmekte, bu konuların birbirinden ayrılmaz nitelikte olduğunu kabul etmektedir. Türkiye- AB ilişkisinde birini ele alıp diğerlerini geri plana atılmasını kabul etmemektedir. Türkiye yeni fasıllar açılmasında hiçbir tereddütü yoktur. Türkiye'nin hiçbir şekilde geri çekileceği durum yoktur.

BOSNA'DAKİ GELİŞMELER

Türkiye'nin bölgesi yoğun bir siyasi türbilans içindeyken, Balkanların yeniden yapılanması sürecinden başlayarak, Balkan coğrafyasında yeni siyasi stresin ortaya çıktığını görüyoruz. Liderlerin bu stresi azaltacak çabalar içinde olmasını istiyoruz. En karmaşık yapıdan olan ülke Bosna Hersek'tir. Böyle bir ortamda bizim Türkiye olarak üzerinde en çok durduğumuz konu Bosna Herkes'in bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır. Bosna Herkes'te herhangi bir etnik günün ortaya konulması, etnik ayrışmayı hızlandıracaktır. Hem AB'nin, hem ABD'nin bu etnik ayrışmayı çağrıştıracak başvuruya karşı olduğunu izliyoruz. Bosna Hersek'in AB üyeliği sürecini desteklediğimizi de ifade ediyoruz.

ADALET BAKANI SUNUM YAPTI

Adalet Bakanımız, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin sunum yapmıştır. Bu konu önümüzdeki hafta imzaya açılacak. Ceza muhakemeleri kanunuyla ilgili önemli değişiklikler olacak

SERT MOODY'S TEPKİSİ: ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ, İKİ GÜNDE NE DEĞİŞTİ

Moody's'in yaptığı değerlendirme tamamiyle siyasi bir değerlendirmedir. Bunun metnine baktığımızda siyasi içerikli analizler yer almaktadır. 21 Eylül günü Moody's analistlerinin yaptığı analiz iki günde nasıl başka bir yere evrildi. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Sanki iki gün sonra böyle bir analiz yokmuş gibi Türkiye'nin durumunu durağana çevirdi, notunu düşürdü.

Türkiye ekonomisi gelişmelerini gün gün takip ediyoruz. Darbe girişiminden sonra olumsuz bazı durumlar ortaya çıktı. Bunun pik yaptığı en üst seviye 18 Temmuz günüdür. 26 Eylül gününü kıyaslarsanız, döviz ABD kuru bakımından yüzde 0,94 azalmıştır, Borsa İstanbul da yüzde 18,3 azalmıştır. Çok ciddi tehlikeler mevcuttu. Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmesi, makro değerlerin iyi olması, vatandaşların döviz bozdurup onu Türk parasına çevirmesiyle ortaya çıkan tablo olumsuz imajın ortadan kalmasına neden oldu. 18 Temmuz ile 26 Eylül arasındaki göstergeler durağan bir şekilde devam etmektedir. Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarıyla ilgili bir takım lafları esas almanın doğru bir yaklaşım olmadığını ifade etmek gerekir.

"ALGI OPERASYONU"

Darbe büyük bir kırılganlık ortaya çıkarma potansiyeline sahipti. Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmesiyle ortadan kalmıştır.

Türkiye'deki bu hain, bu aşağılık darbe teşebbüsünün etkilerini nasıl ortadan kaldırıyorsak, Türkiye ekonomisi ile ilgili olarak darbeyi planlayan üst aklın, Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor algısı oluşturmak için her şeyi yapacağını biliyoruz. Böyle bir açıklamanın, Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyaretinde, dış yatırımcılarla geçen olumlu toplantısının ardından açıklanması manidardır. Türkiye üretime devam ediyor, reel ekonomiyi güçlendirmeye devam ediyor. Türkiye ciddi bir atakla yatırımcıları davete devam ediyor. Bu olumsuz hava da, algı operasyonu da bütünüyle sona erecektir. Biz herhangi bir derecelendirme kuruluşunun Türkiye ekonomisinin notunu düşürmesini de hayatın sonu telakki etmeyiz."