İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in daveti üzerine 3-4 Şubat tarihlerinde Almanya’ya gerçekleştireceği resmi bir ziyaret ile ilgili bir duyuru yayınladı. Duyuruda "İKV olarak temennimiz 4 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirilecek Erdoğan-Merkel görüşmesinin çok boyutlu Almanya-Türkiye ilişkileri kadar Türkiye’nin AB üyelik süreci açısından da geriye dönüp bakıldığında önemli kararların alındığı bir dönüm noktası olarak hatırlamaktır" denildi.
Başbakan Erdoğan'ın oldukça yüklü bir gündemi olduğu belirtilen duyuruda,"Almanya’da yeni kurulan koalisyon hükümeti ile en üst düzeyde ilk resmi temas olması açısından son derece önemlidir. Başbakan Erdoğan Almanya ziyareti sırasında Almanya Başbakanı Merkel ve Dışişleri Bakanı Steinmeier bir araya geldiğinde en önemli gündem maddesinin Türkiye-AB ilişkileri olacağı aşikârdır. Yaklaşık 3 yıllık bir aradan sonra yeni bir fasılda müzakerelerin açılması, Türkiye ile AB arasında Geri Kabul Anlaşması’nın imzalanması ve vize diyaloğu sürecinin başlatılması Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden bir ivmenin yakalandığını ortaya koymaktadır. 2014 yılında Sayın Başbakanımızın Brüksel temasları, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’nin ülkemizi ziyareti, Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün İtalya ziyareti sonrasında gerçekleştirilen Almanya resmi ziyareti Türkiye’nin AB müzakere sürecinde yeninde yakalanan bu ivmeyi sürdürme arzusunun açık göstergesidir" denildi. GÖRÜŞMENİN GÜNDEMİ
Duyuruda, Türkiye ile Almanya arasındaki güçlü bağların temelinde ekonomik ve ticari ilişkilerin olduğuna dikkat çekilerek ayrıca şunlara yer verildi:
"Almanya’da yaşayan 3 milyon kişinin üzerinde Türk asıllı nüfus, yıllık ciroları 25 milyar avroyu aşan 100 bin civarında Türk girişimci, ülkemizi geçtiğimiz yıl ziyaret eden 5 milyonun üzerinde Alman turist gibi çok sayıda faktör yer almaktadır. Başbakan Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel arasındaki görüşmede Türkiye-Almanya ilişkilerini kurumsal bir perspektif ve stratejik boyut kazandırma hedefiyle başlatılan 'stratejik diyalog mekanizması', Almanya’da yaşayan Türk kökenli kişilerin vatandaşlık, vize gibi sorunları, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler, Cenevre 2 sürecinin ardından Suriye'deki tablo gibi çok sayıda kapsamlı dosya da ele alınacaktır.
Ülkemizin AB üyeliği konusunda alternatif önerileri dile getirmekten sakınmayan Almanya Başbakanı Merkel’in bu konudaki olumsuz tutumuna rağmen hâlihazırda devam etmekte olan müzakere sürecinde temel AB ilke ve değerlerine bağlı kaldığını, hatta Almanya’nın müzakere sürecinde en fazla başlık açılan Dönem Başkanlığını yürtütüğünü bir kez daha hatırlatmak isteriz. AB üyelik yolunda gerekli reformları yapan, siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşümünü hızla sürdüren, tüm bunların da etkisiyle bölgesinde giderek güçlenen bir Türkiye’nin Avrupa Birliği ekonomisine getireceği dinamizm, uluslararası alanda getireceği güç, sosyal ve kültürel hayatına getireceği çeşitlilik ve renk göz önünde tutularak müzakere sürecinin hızla devam etmesi için azami çaba göstermek hem Almanya’nın hem de Türkiye’nin önceliğidir." GK