Gülseli KENARLI / İSTANBUL, 2 Haziran () - Merkez Bankası'nın yılın zirvesine ulaşılacağı öngörüsünde bulunduğu Mayıs enflasyonunun açıklanması öncesinde "hedeften sapmalar" yeniden gündeme geldi. Ekonomistler yarın açıklanacak enflasyonda iki haneyi kaçınılmaz görürken, Merkez Bankası'nın hedefleri tek başına koymadığına, hükümet ile mutabık kalarak belirlediklerine dikkat çekiyorlar.

Enflasyon hedefindeki sapmaları, Başbakan Tayyip Erdoğan geçen hafta grup toplantısında yaptığı konuşmasında, "Merkez Bankamızla, kendilerine de söylüyorum. Siz bugüne kadar açıkladığınız enflasyonlarda hiçbir zaman hedefi tutturabildiniz mi? Hep revize ettiniz. Faizi de aynı şekilde. Ama artık yetti" sözleriyle gündeme getirdi.

'nın sorularını yanıtlayan Ekonomist Dr. Öztin Akgüç de, Merkez Bankası tarafından belirlenen enflasyon hedeflerinin hiç bir zaman tutturulamadığını hatırlatarak, "Hedef konulurken bunu mümkün olduğu kadar gerçekçi koymak lazım. Merkez Bankası genelde iyimser davranıyor bu da gerçekleşmiyor" dedi ve şu değerlendirmeyi yaptı:

"Her hükümetin bazı şeyleri benimsemiş olması lazım. Ekonomik istikrara olsun, işsizlik oranı düşük olsun ve büyüme olsun; hedefinden fazla uzaklaşmaması lazım. Bunların hepsi temel ekonomik istikrarın göstergeleridir. Örneğin ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası istihdamı ve büyümeyi hedef alır. Bu Türkiye'de mümkün olmuyor. Hedefler böyle olunca araç seçimi Merkez Bankası'na bırakılıyor."

"MERKEZ BANKASI ŞU ANDA DİRENİYOR"
Akgüç, faizleri tespit ederken dövizin, bütçe ve ödemeler dengesinin dikkate alınması gerektiğine vurgu yaparak, "Faizi indirmek için bütçe açığınız azalacak, ödemeler dengesinde bir sorun yaşamayacaksınız, enflasyon oranı düşük olacak. Bu şartları gerçekleştirdiyseniz, düşük hedefi yakaladıysanız, bütçeniz dengede ise zaten faizler düşer; bunlardan hiç biri Türkiye'de yok. Merkez Bankası şu anda direniyor. Böyle
bir durumda faiz indirimi yaparsanız korkunç noktaya gidersiniz" diye konuştu.

"FİNANSMAN AÇIĞININ ALTINDAN KALKMAZ ZOR OLUR"
Merkez Bankası'nın brüt rezervlerinin bankaların yatırdığı paralar olduğunu belirten Akgüç, "Bu durumda faizleri düşürüp halkı döviz almaya doğru iterseniz, yurt dışından kaynak girişi de azalır; bu takdirde cari işlemler açığına finansman açığı eklerseniz altında kalkması çok zor olur. Hükümet enflasyonu düşürsün, ödemeler dengesinde sorun olmasın bütçe açığı vermesin sonra faiz düşer. Koşulları hükümet sağlasın, faiz
o zaman düşer elbette. Hükümetin ısrarına da gerek kalmaz" dedi.

"SAYIN BAŞBAKAN BİR GÜNAH KEÇİSİ ARIYOR"
Başarısızlığa sürekli bahane arandığına dikkat çeken Akgüç, "Başarısızlık var, özellikle hizmet sektöründen kaynaklanan, enflasyon hedefe uygun gelişmiyor. Bu durumda suçlu arıyoruz, günah keçisi arıyoruz. Sayın Başbakan bir günah keçisi arıyor, hem siyasal hem ekonomik açıdan. Bu kez de Merkez Bankası'nı hedef alıyor" dedi ve ekledi:

"TÜRKİYE MİNİ EKONOMİK KRİZ İÇİNDE"
"Bizim ölçümlerimize göre, Türkiye pek ala krizde sayılabilir. Hızlı enflasyon, durgun ekonomi, bankaların tahsili geçikmiş alacakları ve sürekli bütçe açığı gibi bir çok veri bunun göstergesidir. Buna bir de finansaman açığı eklendi. Bu koşulları kriz diye tanımlarsanız. Türkiye o zaman mini bir ekonomik kriz içinde. Bu durumun adını kriz koymak için işsizlik oranı yüzde 10 değil de yüzde 15 mi olsun? Türkiye'nin şu an ki
koşullarını bir mini kriz olarak tanımlayabiliriz."

"ENFLASYON HEDEFİ MERKEZ BANKASI'NIN TEK BAŞINA ALDIĞI KARAR DEĞİL"
'nın sorularını yanıtlayan Şeker Yatırım Başekonomisti Gülay Girgin de, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefleri hakkında değerlendirme yaparak, "Hedeflerin tutturulamaması; zamların enflasyon üstündeki etkisi, Ekim ya da Ocak aylarında otomatik yapılan zamlar ve çeşitli vergi artışlarıdır. Bunlar enflasyon üzerinde
baskı yaratan unsurlar; petrol kullanımı, ithalat fiyatları ve TL değeri de çok etkiliyor. Türkiye'de arz yönlü bir ekonomi politikası var. Enflasyon hedefleri Merkez Bankası'nın tek başına aldığı karar değil. Ekonominin diğer kanallarının ve hükümetin Merkez Bankasına bu anlamda yardımcısı olması gerekiyor" dedi.

"MERKEZ BANKASI'NI SUÇLAMAK DOĞRU DEĞİL"
Girgin, çalışan kesimin maaş zamlarının enflasyon hedefinin altında kalması hakkında da değerlendirme yaparak, şöyle devam etti:

"Bu anlamda çok fazla talep enflasyonu yok demek istiyorum. Türkiye'de alım gücünün artışı ile artan talepten farklı bir durum var. Merkez Bankası'nı fazla suçlamak doğru değil. Bu, bir takım işi ve enflasyon çok önemli bir konu. Özlellikle yatırım kararı alırken, ileriye dönük hesaplar yapılırken enflasyon önemli bir değişken. İnsanlar özellikle yatırım yapacakları dönemde ileriye dönük fiyatları görmek istiyor. Enflasyon uzun vadede büyümeyi de etkileyen bir faktör. Merkez Bankası elinden geleni yapıyor ama birazda küresel taraf, içerideki maliye politikasına gerekiyor."

2006'DAN BU YANA HEDEFLER HİÇ TUTMADI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesine başladığı 2006 yılında bu yana enflasyon hedeflerinin hiç tutturulamadığı dikkat çekiyor. Merkez Bankası'nın açık hedeflemeye geçtiği 2006 yılında yüzde 5 hedef koymasına karşılık, gerçekleşme yüzde 94 sapma ile 9.7 oldu.

Enflasyon hedefindeki sapma 2007 yılında yüzde 110 oldu. Hedefteki sapmanın en yüksek olduğu yıl ise 2008 oldu. 2008 yılında hedef yüzde 4 olarak belirlenmesine karşılık, yıl sonunda enflasyon yüzde 152 sapma ile yüzde 10.1 olarak gerçekleşti.

Küresel finansal krizin etkili olduğu 2009-2010 yıllarında ise enflasyon hedeflerindeki sapmalar negatif oldu. Krizin etkilerinin görüldüğü 2009 yılında enflasyon hedefinde sapma yüzde -13.3, 2010 yılında ise yüzde -1.5 oldu. Enflasyon hedefindeki sapma oranları, 2011'den itibaren sırasıyla yüzde 8, yüzde 24 ve yüzde 48 oldu.

ENFLASYON HEDEFLERİ HİÇ TUTTURALAMADI (%)
                Hedef      Gerçekleşme        Sapma
 2006          5.0              9.7                  94.0
 2007          4.0              8.4                110.0
 2008          4.0             10.1               152.0
 2009          7.5              6.5                -13.3
 2010          6.5              6.4                 -1.5
 2011          5.5             10.4                 89.0
 2012          5.0              6.2                 24.0
 2013          5.0              7.4                 48.0

(OSS)