İSTANBUL, 10 Temmuz () - Hükümetin nişasta bazlı şekerde (NBŞ - glikoz) kotayı yüzde 25 arttırması şekerleme ve çikolata sektörünün tadını kaçırdı.

İstanbul İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Zekeriya Mete, sektörün yüzde 94’ünün 2 yabancı firmanın elinde olduğunu belirterek, kota artırımını Türk üreticisine zarar verdiğini söyledi.

Hükümetin yetkisini kullanarak, nişasta bazlı şeker için Şeker Kurulu tarafından 244.400 ton olarak belirlenen kotanın yüzde 25 oranında artırması sektörde kriz yarattı. Türkiye'de glikozun iç piyasaya satışının yüzde 85’i, 2 yabancı firmada geri kalan yüzde 15’lik pay ise 3 yerli firmanın elinde bulunuyor.

"BAKANLIK HESAP SORMALI"
Şeker Kurumu’nun sorumluluğunu yerine getirmediğini savunan Zekeriya Mete, "Kurum ve bürokratlar sektörün sorunlarını çözmek varken iki firmanın sorunu için çözüm üretiyorlar" dedi ve ekledi:

"Bürokratlar onların ihtiyaçlarına göre çalışma yapıyorlar.  2 firma daha fazla para kazansın diye kota veriyorsun neden diye yıllardır bunu soruyoruz, dile getiriyoruz ama sorunun çözümünü ve cevabını bulamıyoruz. Bu kuruma, bakanlığın bu işin hesabını sorması lazım."

Sektörü "iki firmanın eline bırakan" düzenin değişmesi gerektiğini de vurgulayan Mete, "İç piyasaya yerli glikoz üreticisinin ürün satamıyor. Yatırımcı fabrika kuruyor, glikoz üretimi yaparsan, içeriye mal satamazsın deniyor; çünkü kanun var. Kota arttırılacaksa her fabrikanın kapasitesine göre paylaştırılması ya da kotaların tamamen kaldırılması gerekiyor" diye konuştu.

Kota sebebiyle toz şeker fiyatındaki artışla birlikte glikozu fiyatının da yükseldiğini ifade eden Mete, maliyetlerin arttığını ve ihracat pazarlarındaki rekabette zorlandıklarını söyledi.
 
"20 GÜNDE 50 MİLYON DOLAR KAYBETTİK"
Zekeriya Mete, Irak'taki krizin sektöre 20 günde 50 milyon dolar zarar ettirdiğini söylüyor. Her yıl Ramazan ayı öncesinde ülkenin tatlı ve şekerleme ihtiyacını Türkiye'nin karşıladığını ifade eden Mete, "Özellikle Irak'a yakın kentlerimizde üretiminin yüzde 50'den fazlasını Irak'a bağlayan şirketlerimiz vardı. Bu şirketler şu anda çok zor durumda. Şirketlerimizi farklı pazarlara yönlendirmeye çalışıyoruz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bürokratlar üniversiteyi bitirip mevzuat başına geçiriliyor. Gerekirse bürokrasi de özelleştirilmeli sivil hayatta sanayi ile sanayici ile temas kurmayan sanayide çalışmayan insanlar bürokrat olup mevzuat hazırlıyor. Sektörün dinamiklerini, isteklerini bilmeden mevzuat hazırlayıp sektörün önünü kesiyorlar. Belki bu anlamda bir özel sektörde çalışmış, sektör deneyimi olan bürokratlar yetiştirirsek çok daha yararlı ve farklı olacağını düşünüyorum. Türkiye olarak 500 miyar dolar ihracat hedefi koyduk, bu mantıkla zor 250 bile zor. Hedefi koyduk ama ona yönelik kadro kuramadık."

(FOTOĞRAFLI)