ENERJİ  ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, " Sudaki ucuz maliyetimizi doğalgazdaki yüksek maliyetimizle dengelemeye çalışıyoruz. Şu anda direniyoruz işin açığı. Şubat ayında da doğalgaza zam yapmayacağımızı bir kez daha burada tekrar ediyorum" dedi. İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "Türkiye'nin Enerji Görünümü ile Alternatif Çözümler ve Sanayimiz" ana gündemli meclis toplantısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "ŞUBAT'TA DOĞALGAZA ZAM YOK"
Doların yükselmesinin enerjideki tüketici fiyatlarına yansıyıp yansımayacağı sorusu üzerine Yıldız, şöyle konuştu: "Dolar paritesinin 2.27'lere kadar çıkması, yine aynı şekilde toplam sepet kurunun bu noktalara ulaşması enerji maliyetini etkilemektedir. Şu anda siyasi gerekçelerle değil, ama teknik gerekçelerle bir bunu göğüslemeye çalışıyor ve gayret ediyoruz. Yerli üretimlerimizin, su, rüzgar, güneş gibi kaynaklarımızın jeotermalle beraber arttırılmasını hedefliyoruz. Sudaki ucuz maliyetimizi doğalgazdaki yüksek maliyetimizle dengelemeye çalışıyoruz. Şu anda direniyoruz işin açığı. Şubat ayında da doğalgaza zam yapmayacağımızı bir kez daha burada tekrar ediyorum. Elektrikte zaten Ocak, Şubat ve Mart, üçer aylık dönemde değerlendirildiği için, o aylarda zam yapmayacağımızı söylemiştim. Ama ümit ediyorum ki, bu paritenin düşmesi bir çok açıdan da doğru olacaktır. 2.27'ler civarındaki parite gerçek yeri değildir ve bu rakama ulaşması siyasi nedenlerle olmuştur. Gerekçesi siyasi olan bir olgunun, sonuçları da aynı şekilde o siyasi gerekçeler ortadan kaldırılarak, yani Türkiye'nin istikrarını istediğimiz noktaya ulaştırarak ancak sağlayabiliriz. Sonuçları ekonomik ama sebepleri siyasi bir konudan bahsediyoruz." "MALİYETLERİMİZ YAKLAŞIK 2 MİLYAR DOLAR CİVARINDA ARTTI"
Bakan Yıldız, dolar paritesinin maliyeti sorulunca, "Maliyeti; yalnızca bunun bir yıl sürmesi halinde, bu pariteler ve bu petrol fiyatlarıyla beraber, yani 107 dolarlık ham petrol ve 2.27'lik dolar paritesiyle yaklaşık 7 milyar dolarlık bir maliyet artışından bahsediyoruz, bir yıl sürmesi halinde. Şu anki maliyetlerimiz yaklaşık 2 milyar dolar civarında artmış durumda" dedi. "ONLAR ÜRETTİĞİ KADAR BİZ TAŞIRIZ"
Kuzey Irak'tan gelen petrolle ilgili olarak yaşanan sorunlara ilişkin sorulara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, şu yanıtı verdi: "Kuzey Irak'taki üretilen petrol sözleşmeler, Bağdat'ta yapılan anlaşmalar gereği Irak'ın tamamına ait olan bir petroldür. Bu petrol, Türkiye'nin petrolü değildir. O yüzden onlar ürettiği kadar biz taşırız. Şu anda Ceyhan'daki normalde depolara doğru taşınıyor ve bunların her birisi resmi rakamlarla ve gümrük işlemlerine tabi tutulan konulardır arkadaşlar. Bugün ister Irak'ın Kuzeyinden gelsin, isterse Güneyinden gelsin, Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'ndan gelen her petrol, Irak'ın petrolüdür." Yıldız, Bağdat ve Erbil'in kendi arasında anlaşacağını umduklarını belirterek, "Yokluğu paylaşmak yerine varlığı paylaşacaklardır. Ben buna inanıyorum. Top, Türkiye'de değildir. Şu anda Bağdat'la Erbil arasında bir komite kurulmuştur, top onlardadır. Komite, zannediyorum, 2-3 seans yapacak, karşılıklı görüşmelerde bulunacaklar. Kendi aralarında mutlaka bir uzlaşı noktası olacaktır. Dediğim gibi Irak'ın normalleşmesine konan bir katkıdır. Türkiye komşuluk ve dosthane tavrını devam ettirecektir" dedi. "Ne kadar petrol gelecek" sorusunu da Yıldız, "Yaklaşık 180 bin varil civarında" yanıtını verdi. "İRAN'IN HEM BÖLGESİNDE HEM DE DÜNYADAKİ NORMALLEŞME SÜRECİ BAŞLATILMIŞ BULUNMAKTADIR"
Bakan Yıldız, İran'la ilgili bir soruyu ise şöyle cevapladı: "5+1 toplantılarından sonra İran'ın hem bölgesinde hem de dünyadaki normalleşme süreci başlatılmış bulunmaktadır. Bundan en fazla olumlu etkilenecek ülkelerden bir tanesi Türkiye'dir. Hem komşudur, hem kardeş ve dost bir ülkedir ve hem doğalgazda hem de petrolde ticareti bulunmaktadır. Bizim 2013 yılı içerisinde yalnızca İran'dan aldığımız doğalgaz ve petrolün miktarı 7.6 milyar dolardır. Bu çok ciddi bir rakam. 3.1 milyar doları petrol, 4.5 milyar doları da doğalgazdır. O yüzden biz İran'la bütün makul ölçüler içerisinde, hukuki zemin içerisinde ve bütün yaptığımız resmi işlemlerle beraber
ticaretimizi peyder pey daha olumlu noktalara taşımak istiyoruz."