BURSA'da konuşan Ekonomist ve Köşe Yazarı Deniz Gökçe, uluslararası piyasalarda Türkiye'nin ekonomik büyümesini balon olarak değerlendirilmesini eleştirirken, "Avrupalılar yıllarca Türkiye'yi 'hasta adam' olarak gördü. Hiçbir zaman 152 milyar dolar ihracat ve 10 bin dolar kişi başı gelire geleceğimizi düşünmediler. Haksız da sayılmazlar geçmişte çok ahmaklıklar yaptık geçmişte. Kıskanıyorlar" dedi.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (DOSABSİAD) düzenlediği programa Ekonomist ve Köşe Yazarı Dr. Deniz Gökçe, konuk olarak katıldı. Program öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Uluslararası çevreler tarafından Türkiye'nin ekonomik açıdan büyümesinin balon olarak değerlendirilmesini hakkında sorulan soruyu Gökçe, eleştirdi. 2 yıldan bu yana Fransa'da bir factoring şirketinin toplantısına katılıp, sunumlar yaptığını dile getiren Gökçe, şöyle konuştu:
"Türkiye 2011'de yüzde 6- 7 büyür' dedik. Oysa '8.5 büyüdü' deyince itiraza kalktılar. Avrupalılar yıllarca Türkiye'yi hasta adam olarak gördüler. Hiçbir zaman 152 milyar dolar ihracat ve 10 bin dolar kişi başı gelire geleceğimizi düşünmediler. Haksız da sayılmazlar geçmişte çok ahmaklıklar yaptık. Kıskanıyorlar. Almanya, Avrupa'nın lideri 0.6 büyüyor. Türkiye 3.5 büyüyor. Burada tamamen hissi şeyler konuşuluyor. Rakamlara bakarak değil. Avrupalılar'ın, Amerikalılar'ın konuştuğu şekilde değil. Herkes yarım haklı."
Türkiye'nin de birçok sorununun bulunduğuna işaret eden Gökçe, şöyle devam etti:
"Bir noktada çok şanslıydık. Biz 2001'de iki şeyi batırmıştık; bankalar ve kamu maliyesi. Bankaların tamiri için 53 milyar dolar para harcadık. O dönem kriz olmayan dönemde biz kriz yaşadık. O zaman IMF 40 milyar dolar limit verdi. Ama 30 özel bankalar 23'ü kamu bankalarına. Yüzde 12 KDV, yüzde 60 ÖTV dayadık. Ödememek için Portekizli, İspanyol, İtalyan, Yunan isyan ediyorlar. Onlar da arttırdı. Türkiye'de KDV'ye isyan edeni gördün mü? Ne oldu bütçe açığı düştü, borç düştü. Bankaları toparladık. Önemli bir sorunumuz kaldı. Enerji açığı, tasarruf açığımız var. Bir de siyasi sorunlar var. Bölgede kavgalar var. Tam Türkiye'de ihracat iyi gidiyordu. Mısır, libya, Suriye bir problem çıktı. Ortadoğu'ya, Afrikaya satarken, dönüp yeniden Avrupa peşinden gitmeye mecbur kaldık."
Yıl sonunda yüzde 3.5 büyümenin gerçekleşeceğini söyleyen Gökçe, Türkiye'nin önünde önemli risklerin de bulunduğuna dikkat çekti. 22 Mayıs'ta Amerikan Merkez Bankası'ndan açıklama yapıldığını hatırlatan Gökçe, "ABD'nin durumu sizin düşündüğünüzden iyi' dedi. Bunu duyunca herkes 'Likiditeyi kısacak. Faiz yükselecek, dolar yükselecek, yandık, maffolduk' deyip şaşırdı. Öyle bir sorunumuz var ki ABD Merkez Bankası'nın her toplantısının tutanağı var. 2- 3 hafta sonra yayınlanıyor. Alfabe okur gibi okurum. Ben 'Birşey olmayacak' dedim. Benimle dalga geçtiler. Aralık ayına kadar da yapmayacak. Ama Aralık ayından sonra yeni başkan geldiğinde kaçınılmaz şekilde başlayacak. Ocak'ta, Mart'ta olacak ama sonuçta likiditeyi çekecek. Sonra faizler yükselecek, menkul kıymet fiyatları düşecek hazine bonolarının. Bizim elimizde en az 50 milyar dolarlık hazine bonosu var. Dolar değerlenecek" diye konuştu.
"EN ÖNEMLİ RİSK KOBİ'LERDE"
Merkez Bankası'nın Eylül 2012'de bir araştırma yayınladığını dile getiren Gökçe, Türkiye'yi katmanlara böldüğünü kaydetti. Bunların hane halkı, şirketler, bankalar, Merkez Bankası, hazine ayrıldığını söyleyen Gökçe, "Şirket deyince Koç, Sabancı, Ülker, Anadolu Endüstri, Tofaş'tan bahsetmiyoruz. Riski taşıyanlar, iki milyon dolar alıp, bir tesis yatırımı yapmış. Borcu duruyor 4 sene daha ödeyecek. Onun riski var. Yüzde 20 kuru yediği zaman 3 senelik karı gider. Borcunu ödeyemez hale gelir. Onun için o insanların riskini önümüzdeki Aralık sonuna kadar vakitleri var. Yeni başkan gelince risk olasılığı artacak. KOBİ'nin döviz riskini ortadan kaldırması lazım. En önemli risk bu" dedi.
"TÜRKİYE'DE SİYASET KARMAKARIŞIK, EKONOMİDE İDARE EDİYORUZ"
Türkiye'deki ekonomi ve siyaseti tek cümle ile özetleyen Gökçe, "Ben Türkiye'nin şöyle tanımlıyorum. Türkiye'de siyaset karmakarışık, ekonomide idare ediyoruz. Futbol başkanlık seçimi sonrası bile kavgayı kesemedik. Aziz Bey'in son konuşmasını düşünsenize, sık herkesin elini 'Bundan sonra herşey sulh'tur de git. Kavgaya ne lüzum var. Yapımızda var" diye konuştu.