BABACAN’DAN KÜRESEL KRİZİN ETKİLERİ UYARISI
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2023 hedeflerinin ulaşılmasında küresel ekonominin değerlendirme açısından İktisat Kongresi’nin çok önemli olduğunu belirtti. 2008 yılında başlayan küresel ekonomik krizin 5 yıl geçmesine rağmen etkilerinin devam ettiğini söyleyen Babacan, “Gelişmiş ülkelerde finans sektöründe belirsizlik biraz azaldı, ama zayıf yapı hala devam ediyor. Gelişmiş ülkelerde toparlanma hala söz konusu değil. OECD’nin yaptığı açıklamada halkın devlete güveni düşük seviyededir. Ancak buna rağmen gelişmekte olan ülkelerde ise ciddi bir gelişim söz konusudur. Bu yüzden dünyadaki ekonomik güç dengeleri değişiyor. Bu durum ileriki dönemde siyasi güç dengesinin de değişeceğini işaret ediyor. Biz reformlarımızı güven üzerine oluşturduk. Tabi bu güven kendiliğinden oluşmadı. Asla tutamayacağız sözler vermedik. Programlar açıkladık ve samimi bir şekilde o hedeflere doğru ilerledik. Ülkeler arasında ürünlerin, insanların ve sermayenin serbestçe dolaşabildiği bir sistem için çalıştık. Dışa açık bir ekonomik yapının halkın refahını artıracağını söyledik. Son 10 yılda milli gelirimiz 3 kattan daha fazla arttı. Bu çizgimiz tutarlı vizyonumuz sebebiyle arttı. Ekonomik reformların kararlılık ile devam etmesi bizi daha iyi başarılara taşıyacak” dedi.
KATMA DEĞER KATARAK GELİŞEBİLİRİZ
2023 hedeflerine ulaşmak için eğitim alanında reformlar önem kazanacağını belirten Babacan, “Gelişimimiz genç nüfusumuzu daha iyi eğiterek olacaktır. Önemli olan katma değerlerin toplamıdır. Daha fazla katma değer üreterek gelişmiş bir ülke olabiliriz. Tabii yargı reformları sağlanamazsa gelişmiş bir ülke olamayız. Büyümenin sürdürülebilir olması çok önemlidir. Gelecek yıla değil, orta ve uzun vadeli büyümeye odaklanılmış programlar gerekiyor. Ekonomimiz büyürken kamu gelir dengesinin bozulmaması ve finans sektörünün sağlam kalması önemlidir. Eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik gibi altyapılarının düzelmesi gerekiyor. Bütün bunlar Türkiye için önemli olduğu gibi gelişmekte olan ülkeler için önemlidir. Enerjide dış bağımlılığın azaltılması gibi konular önümüzdeki reformların önemli konuları arasındadır. Bu kongrede, tartışmalar da ekonomik reformlarımızı etkileyecektir” diye konuştu.
YILMAZ: HEDEF 1 TRİLYON DOLARLIK EKONOMİ
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bugüne kadar dört kez yapılan İktisat Kongresi’nin hep dönüm noktalarında gerçekleştirildiğini, 5'inci İktisat Kongresi’nin de dünyayı kapsayın kırılma noktasında düzenlediklerini söyledi. Yılmaz, Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir Paşa’nın askeri ve siyasi başarıların ekonomik başarılar olmadan bir anlam ifade etmeyeceğini 1923 yılında yapılan ilk İktisat Kongresi’ne net şekilde ortaya koyduklarını söyledi. İktisat Kongresi için İzmir’in tercih edilmesinin tesadüf olmadığın belirten Yılmaz “Doğunun batısı, batının doğusu bir ilimiz. Tarihe baktığımızda dünya ekonomisi ile Türkiye ekonomisinin kesişim noktasındaki en önemli illerden biridir. O tarihlerde dünya ekonomisi ile ilişki olmadan kalkınma olmayacağı kongrede ortaya konmuş. Daha liberal bir yapı tercih edilmiş. O dönemde sosyalist düzen de söz konusu olduğu halde tercih etmediler. Günün koşullarında daha piyasa düzenine yakın politikayı belirlediler. Dünyadan sermaye gelmesi için çağrıda bulunmuşlar” dedi.
İktisat Kongreleri’nin hep dönem noktalarında gerçekleştirildiğine dikkat çeken Yılmaz, “1923’teki ilk kongrenin ardından 1981 yılında Türkiye’nin dışı açılma politikalarının başladığı yılda ikinci kongre gerçekleşti. Kapalı ekonomiden açık ekonomiye geçişte yapıldı. Üçüncü kongre soğuk savaşın bittiği 1992 yılında yapıldı. Dördüncü kongre ise Türkiye’nin AB sürecinde önemli aşamaya geldiği 2004 yılına denk geldi. Beşinci Kongre’yi ise dünyanın önemli kırılma noktasında yapıyoruz. Küresel kriz bir süredir tüm dünyayı etkiliyor. Önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Üretim eksenin ağırlık merkezi Asya’ya kaydığı dönemdeyiz. Gelişmekte olan ülkelerin söz sahibi olduğu evredeyiz. Biz de ‘Yeniden yapılanma sürecinde Türkiye ekonomisi’ başlığı ile 5'inci İktisat Kongresini yapıyoruz” dedi.
Cumhuriyet kurulduğunda 579 milyon dolarlık ekonomiye sahip olunduğunu tarımın ekonomideki payının yüzde 40 olduğunu dile getiren Yılmaz. İthalatın 87 milyon dolar, İhracatın ise 51 milyon dolar olduğunu söyledi. 1930’lu yıllarda okuma yazma oranının yüzde 20 seviyesinde bulunduğunu belirten Yılmaz “90 yılda önemli mesafe alındı. Son 10 yıldaki reformlar büyük ivme katarak ekonomimizi önemli yere getirdi. Geçen yıl 786 milyar dolarlık ekonomimiz vardı. İhracat 152,5 milyar dolar. 500 milyar dolar ihracat hedefledik. 2023’ de 1 trilyon dolarlık ekonomiyi hedefledik” dedi.
DÜNYA BANKASI BAŞKANI KİM TÜRKİYE’Yİ ÖVDÜ
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Türkiye’nin 1 yılda küresel liderlikte önemli rol oynayacağını ve G-20 Başkanlığı’nı üstleneceğini söyledi. Türkiye’nin pek çok sektörde önemli başarılar elde ettiğini sağlık reformu başta olmak üzere pek çok konuda diğer ülkelerin örnek alması gerektiğini belirtti. Kim, Türkiye’de İzmir İktisat Kongresi’nde konuşma yapmanın kendisi için onur olduğunu söyledi. Kore kökenli olduğunu belirten Kim, “İki ülke yakın bağlar taşımaktıdır. 1950 yılında Türkiye BM’in çağrısına yanıt veren ikinci ülke olarak Kore Savaşı’nda ön saflarda yeraldı. Üç yıl içinde Anadolu’dan dağlardan, küçük kasabalardan Kore’de çarpışmak üzere 15 bin gönüllü Kore savunmasına katkı sağladı. Müthiş kahramanlıklar yaptılar. Koreli bir ABD’li olarak 1959’da doğduğumda Türk askerlerin çok şeyler borçlu olarak doğduğumu biliyordum. Ayrıca 2002 yılında Türkiye-Kore maçında maç bittiğinde 3-2 kazanan Türk futbolcular Koreli arkadaşlarını teselli ettiler. Seyirciler Türk ve Kore bayraklarını beraber salladılar. Ülkeler arasında gerçek dostluğun ne olacağı mesajını verdi” dedi.
Kim, Doğu Akdeniz’in önemli kenti olan İzmir’de Kongre’yi yapmanın önemli olduğunu söyledi. Kim, “Dünya ekonomik sistemi dönüşürken Türkiye’de aynı şekilde değişiyor dönüşüyor. Takdire şayan şekilde. Kurucu Atatürk bunu da vurgulamış ‘Türkiye daha refah içinde bağımsız ve güçlü yapabilmenin önemli noktalarından birisinin ekonomik kalkınmanın belkemiği olarak tesis etmektir’ demiştir. Başbakan Erdoğan’ın 2023 yılı için ortaya koyduğu son derece önemli hedeflerle bu yolda yürüdüğün göstermektedir. Makro ekonomi ve yapılan reformlarda gelişme kaydettiler. Dünya Bankası olarak elimizden gelen katkıyı veriyoruz. 2030 yılı itibariyle dünya üzerinden yoksulluğu ortadan kaldırmak ve refahın en yoksul yüzde 40 tarafından paylaşılması için ilave tedbirler alacağız” dedi.
Dünya Bankası Başkanı Kim, ciddi hamlelerde Türkiye’nin önemli rol oynacağını, Türk Hükümeti’nin kendi başarılarını dünya politiklarıyla paylaşmasının önemli olduğunu belirtti. Malezya, Kosova, Moritanya gibi ülkelerle Türkiye deneyimini paylaşmak için çalıştıkların belirten Kim, “Türkiye özellikle son 10 yıl için sağlık reformunu başardı. Bebek ölümlere üçte iki, anne ölümlere yüzde 80 azaldı” dedi.
Türkiye’nin mali olarak enerji verimliliğinin üzerinde ihtiyaç duyulan tüm yatırımları doğru şekilde yönlendirdiğini belirten Kim, ayrıca Türkiye’nin 1999 Marmara depreminde çok şeyler öğrendiğini ve şoklara karşı nasıl direnç göstereceğini, doğal afet riskine yanıt vereceği acil eylem planında başarı kaydettiğini söyledi. Dünya Bankası’nın bu planı örnek gösterdiğini belirten Kim, bankacılık sektöründe de önemli adımlar atıldığını belirtti. Dünyada gelişmekte olan piyasaların payını beşte birden üçte bire çıktığına dikkat çeken Kim, Türkiye’nin de bu başarıda payı olduğunu söyledi. Ancak kazanımların hassas ve kırılgan olduğuna dikkat çeken Kim, “Dünyanın 2007 öncesi büyüme oranlarının yakalanması lazım. Türkiye krizden çabuk toparlandı. ABD’deki mali durum ve Avrupa’da kriz sonrası hayalet kriz olarak tabir edilecek etkiler iddialı hedefleri aşağıya çekebiliyor. Suriye gibi çatışma bölgelerinin yaratığı olumsuzluklar var. Türkiye 500 bin mülteciye kucak açtı. Her şey hızlı değişmekte. Yeni bir program işlemesi gerektiğini düşünüyorum Daha iddialı hedefler ortaya koyarak, esnek olunması ve dünya bankası olarak müşterilerin ihtiyaçlarına yanıt verecek yapı için çalışıyoruz. İstanbul’da İslam finans merkezin açacağız. İslam finansmanı 1.5 trilyon dolarlık küresel varlığı temsil ediyor. Dünya üzerinde daha fazla iş yaratılacak” dedi.
Kim, 90'ıncı kuruluşunu kutlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin 1 yılda küresel liderlikte önemli rol oynayacağını söyledi. Türkiye’nin G 20 Başkanlığı’nı gerçekleştireceğini belirten Kim, İktisat Kongresi’den de önemli sonuçlar çıkacağını söyledi.

Cihan DURAK/İZMİR, ()