Market rafında domatesini, soğanını üretim maliyetinin 6-7 katına alan tüketici, çareyi direkt çiftçiye ulaşmakta buldu. Özellikle şehirde yaşayan ve çalışanlar, çiftlikte üretilip kolilenen ve kapıya kadar teslim edilen internet alışverişine yöneldi. 

RAF FİYATLARINA İNANAMADIK 

Türkiye'nin farklı şehirlerinde çiftlik sahiplerinin internet yoluyla satışa çıkardığı ürünlerin kargoyla evlere teslim maliyeti dâhi raf fiyatlarına ulaşmıyor. Şu anda market rafında 7 lirayı gören domatesin çiftlikten kapıya teslim perakende satış fiyatı 4.50 lira. 75 lira ve üzeri alışverişlerde kargo ücreti de almayan çiftçiler, hem doğal hem de fiyat açısından daha avantajlı paketleriyle özellikle büyükşehirlerde yaşayanlardan büyük talep görüyor. Çiftlik sahiplerinin tek beklentisi ise bu alışveriş şeklinin bir an önce yaygınlaşması. Kırsaldaki en büyük maliyetin işgücü olduğunu belirten İpek Hanım Çiftliği yöneticisi Hüsniye Kılınç, aracıların çiftçiden ürünü alıp daha büyük aracılara sattığını ve ürün markete gidene kadar fiyatının 5'e katlandığını söyledi. Kılınç şöyle konuştu: "Marketteki fiyatları gözlemliyoruz. 160 gram balı 60-70 liraya satıyorlar. Kara buğday ekmeği 15-20 lira. Gözlerimize inanamıyoruz." İnternetten satış modeliyle aracıyı ortadan kaldırdıklarını dile getiren Kılınç, talebin çok yoğun olmasından dolayı 2 yıldır listelerine yeni müşteri alamadıklarını söyledi. "Türkiye'nin her yerinden, ünlü sanatçılardan bürokrata, yazardan öğretim üyesine kadar müşterimiz var. Haftada 200-500 arası koli gönderiyoruz. Yaz döneminde siparişler azalıyor ama 1000 koli gönderdiğimiz zamanlar da oluyor" diyen Kılınç, içinde sütten yumurtaya sebzeden meyveye 22 kalem ürünün bulunduğu kolileri 110 liraya sattıklarını ifade etti. Yaklaşık 20 yıldır organik üretim yapan Ersöz Çiftliği'nin sahibi Vehbi Ersöz ise, tarım turizmiyle başladıkları işe, kapıya teslim ürün satışını da eklediklerini söyledi. Her hafta ortalama 30 koli organik ürün gönderdiklerini dile getiren Ersöz, "Uzun süre pazar sıkıntısı yaşadık. Baktık ki olmuyor internetten satışa yöneldik. Ispanak, kuru soğan, karnabahar, elma, yer elması, maydanoz, taze soğan, turp ve havuçtan oluşan 10 kiloluk bir koliyi 45 TL'ye kapıya teslim ediyoruz. Bu koli herhangi bir organik pazarda en az 70 liraya geliyor" diye konuştu. 

KOOPERATİF ÇÖZÜM OLMADI 
Her küçük çiftçi böyle bir pazarlama şansına sahip değil. Ersöz bu nedenle aracılara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak "Bunun için kooperatif bile kurduk. Bütün organik tarım yapan üreticilerin ürünlerini tek bir noktadan pazarlamak istedik ama çiftçiler yanaşmadı" dedi. Üreticinin hem tarlada çalışıp hem de kooperatifte yöneticilik yapamadığını bu nedenle sistemin yürümediğini vurgulayan Ersöz, şöyle devam etti: "Sadece taze değil kuru gıdaları da satmak istedik ama paket ruhsatı arandı. Paketleme yapabilmek için kooperatif kurduk o da işlemedi ne yazık ki. Şimdi ürünlerimizi organik pazarlarda satmaya çalışıyoruz." 

80 ÜRETİCİDEN 'ÜRÜNÜMÜ SAT' TALEBİ
İnterneteki yeni bir iş modeli ise E-hamal'ın geliştirdiği Anadolu'daki üreticilerden ürün toplayıp satışını gerçekleştirmek. E-Hamal'ın Başkanı Hakan Sinangil, "En büyük maliyet ürünlerin yolda bozulup fire vermesi. Bir de nakliye maliyeti var. Biz Anadolu'daki üreticileri dolaşıp ürün topluyoruz. Onu da internet üzerinden satıyoruz. Şu anda 80 farklı üreticiden ürünlerini almamız için talep var. Site 4 aydır faaliyette" dedi. 

GÖRMEDİĞİNİZ ÇİFTLİKTEN SATIN ALMAYIN
Bu trendi gören bazı uyanıklar ise, bir internet sitesi açıp çiftlikten kapıya organik ürün satışı yaptıklarını söyleyerek tüketiciyi dolandırıyor. İnternetten satış yaptığı halde çiftliği olmayan pek çok kişinin olduğuna dikkat çeken Hüsniye Kılınç, "Her alanda olduğu gibi burada da dolandırıcı çok. Bu yüzden sipariş vermeden önce ya alacağınız yeri önceden görün ya da bir tavsiyeyle alışveriş yapın" dedi.