İSTANBUL, 23 Temmuz () - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), başta Suriye olmak üzere Türkiye'nin çevresinde süren çatışmaların, bölgeyi "ortaçağ karanlığı"na sürükleme potansiyeline sahip olduğu uyarısı yaptı.

Başbakan Tayyip Erdoğan'a dış politika konusundaki değerlendirmelerini  mektup aracılığıyla ileten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye'nin iş dünyasını temsil eden bir sivil toplum kuruluşu olarak devletler ya da örgütler tarafından yapılmış olmasına bakmaksızın tüm şiddet eylemlerini kınadıklarını ve lanetlediklerini bildirdi.

TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, Türkiye'nin Avrupa ve Asya arasındaki değerli ve ayrıcalıklı jeo-stratejik konumunun yakın coğrafyada son dönemde yaşanan olumsuz gelişmelere karşı Türkiye'yi sorumluluk üstlenmeye ve inisiyatif almaya zorladığı vurgulandı ve şöyle denildi:

MUSUL'DA TÜRKLER BİR AYDIR IŞİD'İN ELİNDE
"Bu şiddet kimi zaman etnik, kimi zaman da mezhepsel renge bürünebilmektedir. Ancak her şeyin ötesinde bölgemizde son 35 yıldır yaşanmış olan savaşların yarattığı tahribatın sosyal ve siyasal sonuçlarını görüyoruz. Yakın zamanda Türkiye kamuoyunu da rahatsız eden gelişmeler böyle bir bağlamda yaşanıyor."

Musul'da başta başkonsolos olmak üzere 49 görevli ve vatandaşın bir ayı aşkın süredir IŞİD adlı örgütün elinde bulunduğu anımsatılan mektupta, söz konusu örgütün Şii inancına bağlı Türkmenler'e, Irak vatandaşlarına ve Suriye'deki Kürtler'e uyguladığı şiddetin hiçbir inancın kabul edemeyeceği boyutlarda olduğu vurgulandı.

ORTAÇAĞ KARANLIĞINA SÜRÜKLEME POTANSİYELİ
Yakın coğrafyada egemen hale gelen mezhep savaşlarının merkezinde Suriye'deki kanlı çatışmaların bulunduğu ve bu gelişmelerin bölgeyi adeta bir Orta Çağ karanlığına sürükleme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bölge ülkelerinin dış sınırlarının değişmesi potansiyelini taşıyan bu gelişmeler, ülkelerin içinde de kalıcı yeni bölünmelere zemin oluşturmaktadır" uyarısı yapıldı.

GAZZE VE MALEZYA UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ
İsrail devletinin Gazze halkına karşı havadan, denizden ve karadan yürüttüğü orantısız askeri operasyonlar aralarında çok sayıda masum çocuk ve kadın olmak üzere sivil halkın ölümüne yol açtığına da dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:

"Bölgesel siyasi ihtilafların nasıl küresel düzlemde karşılık bulduğunu gösteren en soğuk örnek geçtiğimiz günlerde düşürülen Malezya Havayolları uçağıdır. Malezya havayollarına ait bir uçağın normal rotasında ve Ukrayna hava sahasında, füzeyle vurularak düşürülmesi ve çeşitli milletlerden 285 yolcu ve 13 mürettebatın yaşamını yitirmesi günümüzde siyasal istikrarsızlıktan kaynaklanan ve jeopolitik rekabetten etkilenen terör ve şiddetin ulaştığı küresel boyutları göstermesi bakımından ibret vericidir."

"AĞIR EKONOMİK VE TOPLUMSAL BASKILAR OLUŞABİLİR"
TÜSİAD mektubunda, "Dünyanın, ulusal çıkar hesaplarıyla yaşanan vahşet ve trajedilere seyirci kalmasını da hem siyaseten, hem ahlaken kabul edilemez buluyoruz" denilerek, "Güç kullanımının yerini mutlaka siyaset ve diplomasinin alması gerekir" çağrısı yapıldı ve şöyle devam etti:

"Çevremizdeki kaos ve şiddet ortamının tez elden durdurulamaması halinde ülkemizin ve bölgemizin üzerinde ağır ekonomik ve toplumsal baskılar oluşacağını değerlendiriyoruz. Bölgenin en eski demokrasilerinden birine sahip olan ülkemizin bu karanlık gidişin durdurulabilmesinde tarihten de kaynaklanan özel sorumlulukları olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin bölgesel anlamda yeni bir işbirliği zemini oluşturabilmek için tüm sorumlu aktörlerle ortak çıkarları kollayan yapıcı açılımlarda bulunmasının kritik önemde görev göreceğine inanıyoruz."

"TÜSİAD OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ"
Haluk Dinçer mektubunda, bu yıl düzenlenecek g20 Zirvesi'ne de işaret ederek, şöyle devam etti:

"Türkiye’nin, gerek bu yıl Avustralya’da gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesindeki Troyka Üyeliği kapasitesi ile, gerekse önümüzdeki yıl ev sahipliğini üstleneceği G20 Zirvesi bünyesinde, öncelikli gündem maddesi olarak BM’nin ve türevleri olan kurumların yeni küresel siyasal ve ekonomik dinamiklere göre kapsamlı bir yeniden yapılanmaya tabi tutulmasını ve kapsayıcı bir yönetişim yapısına kavuşmasını önermesi gerektiğini düşünüyoruz. G20 bünyesindeki ülkelerin iş dünyası örgütleri de, birikimleriyle donanımlarıyla bu yeniden yapılanma sürecine katkı sağlayabilirler, bu süreçte TÜSİAD olarak üzerimize düşen görevi yapmaya ve barışçı bir ortam yaratılmasına katkı sunmaya hazırız."