Ünsal ÇAKIN / İSTANBUL, () BAŞBAKAN Yardımcısı Emrullah İşler, TİKA ve UNDP tarafından düzenlenen Uluslararası Kalkınma İşbirliği: Eğilimler ve Yükselen Fırsatlar Yeni Aktörlerin Bakış Açıları Konferansı'na katıldı. Konferansta bir konuşma yapan Emrullah İşler, TİKA kaynaklarının yüzde 80'inden fazlasının, sağlık, su ve sanitasyon, eğitim, idari ve sivil altyapıların güçlendirilmesi gibi, milenyum kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlayan sosyal altyapı ve hizmetlerdeki proje ve faaliyetlerde kullanıldığını belirtti.

İşler, 2003-2013 yılları arasında 148 okul inşa edildiğini, 164 okulun onarım ve tefrişatının yapıldığını, 2011-2013 yılları arasında 49 hastane ve sağlık merkezi inşa ve tadilat çalışmalarının yapıldığını ifade ederek, "50 hastane ve sağlık merkezinin tıbbi malzeme donanımı ve tefrişatı gerçekleştirilmiş, 2133 sağlık personeline eğitim verilmiş ve 20 ayrı bölgede sağlık taraması yapılmıştır. Yine 2003-2013 döneminde binden fazla su kuyusu açılmıştır. Son 7 yılda ortak ülkelerden 2 binin üzerinde uzmana tarım alanında eğitim verilmiştir" dedi.

2015 SONRASI HEDEFLERİN OLUŞTURULMASI SÜRECİ
Emrullah İşler, coğrafyaları ve sektörleri birbirinden bağımsız düşünmenin imkanı olmadığına dikkat çekerek, "Karşılıklı bağımlılığın karakterize ettiği bir çağda yaşıyoruz" dedi. İşler , "Amacımız, ekonomik, sosyal ve çevre alanlarındaki entegre küresel hedeflere ulaşmak için en etkin ortak yolu bulmak ve tüm paydaşların katılımıyla bu yolda ilerlemektir" ifadesini kullandı.
İşler, kamu eliyle sağlanan kalkınma yardımlarının bu yolda önemli araçlardan biri olduğunu ancak sivil toplum, özel sektör ve akademik kurumların da bu süreçte etkin rol oynaması gerektiğine dikkat çekerek, "2015 sonrası hedeflerin oluşturulması sürecinde devlet dışı aktörlerin aktif katılımından memnunuz. Kalkınma yardımlarının tek başına sürdürülebilir kalkınma için yeterli olmadığı hususunun uzun süredir tartışma götürmez bir gerçek" dedi.
İşler, bu hedeflerin hükümetlerin tek başlarına ulaşabileceği hedefler olmayacağını, özel sektörün sosyal sorumluluk ve sürdürülebilir kalkınma bilinciyle bu sürece önemli katkı sağlayacağını, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve inovasyonun yerel ekonomik kalkınma için önemli bir kaynak teşkil ettiğini belirtti.

"GÜNDEMİN OLMAZSA OLMAZ ŞARTI İNSAN MERKEZLİLİK"
Emrullah İşler, "Hepimizin büyük bir memnuniyetle müşahede ettiği üzere, toplamda neredeyse büyük bir donör ülke kadar kaynak aktaran hayırsever örgütler ve Türkiye olarak da son dönemde işbirliğimizi artırdığımız sivil toplum kuruluşları, kalkınma işbirliğine önemli katkılar sağlamaktadır" dedi.

Türkiye olarak 2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartının "insan merkezlilik" olduğuna inandıklarının altını çizen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoksulluk ve açlıkla mücadele, insanca yaşamın gerektirdiği temel hizmetlere erişim ve sağlıklı bir çevrede insanca yaşamı sürdürebilecek gelir getirici imkanların yaratılmasının, tüm çabalarımızın merkezinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreçte doğal kaynakların ve çevrenin korunması, meyveleri adil olarak paylaşılan, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayacak kapasitenin oluşturulması ve kaynak sağlanması, kalkınma işbirliğinin ana çerçevesi olacaktır. Binyıl Kalkınma Hedefleri'yle ilgili nihai değerlendirmeden hükümetler, özel sektör, sivil toplum, hepimiz için çıkarılacak önemli dersler olacaktır. Küresel sorunlarla topyekun bir mücadele için geçmişteki başarılarımızı paylaşarak bunları örnek almamız, başarısızlıklarımızdan da bir daha aynı hatalara düşmemek için dersler çıkararak birlikte yürümemiz büyük önem taşımaktadır."
Başbakan Yardımcısı İşler konuşmasının ardından, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Kalkınma Yardımları Komitesi (OECD DAC) Başkanı Erik Solheim'ı kabul etti. Basının sadece görüntü almasına izin verilen kabul, yaklaşık 30 dakika sürdü.

(FOTOĞRAF)