İZMİR’deki 5'inci İktisat Kongresi’nde düzenlenen panelde konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için ekonomik büyümeye devam etmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Türkiye büyümeye devam etmelidir ama 90’lı yıllarda olduğu gibi bir ileri ve iki geri olmamalıdır. Yani istikrarsız bir büyümeden bahsetmiyorum. Sadece ekonomik büyüme değil kaliteli bir büyüme sağlamalıyız” dedi.
Kalkınma Bakanlığı tarafından organize edilen 5'inci İktisat Kongresi’nin ikinci günü Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Yüksek ve İstikrarlı Büyüme Perspektifinde Türkiye Ekonomisi paneliyle başladı. Türkiye’nin geçen 10 yılda istikralı ve önemli bir büyüme performansı gösterdiğini söyleyen Yılmaz, “Cumhuriyet tarihi boyunca baktığımızda yüzde 4'ün üzerinde ortalama büyüme görüyoruz. Son 10 yılda yüzde 5'in üzerinde bir büyüme sağladı Türkiye. 230 milyar dolarlık bir ekonomiden 786 milyar dolarlık bir ekonomiye ulaştık. Kişi başına gelirimizi 10 bin 500 dolarlara kadar çıkardık. Önümüzdeki dönemde, geçtiğimiz temmuz ayında TBMM'de kabul edilen 10'uncu 5 Yıllık Kalkınma Planı perspektifinde önemli hedeflerimiz var. 2023 çerçevesinde önemli hedeflerimiz var. 10'uncu planımızı 2023 vizyonumuzun ilk dilimi şeklinde hazırladık. 2014-2018 dönemini kapsıyor. 2018 yılına geldiğimizde 1.3 trilyon dolarlık bir ekonomi, 16 bin dolarlık bir kişi başına gelir, 277 milyar dolarlık ihracat öngördük, istihdamı artırmayı, işsizliği düşürmeyi öngördük. Bütün bu hedeflere ulaşabilemiz için 'Nasıl?' sorusuna da cevap vermemiz gerekiyor. Nerede olduğumuzu iyi bileceğiz, nereye gitmek istediğimizi iyi bileceğiz, üçüncü ve önemli soru ise 'Bulunduğumuz noktadan ulaşmak istediğimiz noktaya nasıl ulaşırız?' sorusuna da cevap vermek durumundayız. Bu hedeflere ulaşmak için büyümeye devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Bakan Yılmaz, büyümeyen bir ekonomide istihdam yaratmanın, kamu harcamalarını düzenli şekilde gerçekleştirmenin, arzu edilen politikaları uygulamanın mümkün olmadığını söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti:
"Türkiye büyümeye devam etmelidir ama 90’lı yıllarda olduğu gibi bir ileri ve iki geri olmamalıdır. Yani istikrarsız bir büyümeden bahsetmiyorum. Sadece ekonomik büyüme değil kaliteli bir büyüme sağlamalıyız. Bu kaliteli büyüme çerçevesinde çevreyi tahrip etmemeliyiz. Çevre ile büyümeyi eş zamanlı yapmalıyız. Büyümenin kaynağı çok önemlidir. Büyüme tüketimden mi yoksa üretiminden mi kaynaklanıyor? Daha yüksek bir katma değerden mi yoksa daha hassas bir kaynaktan mı geliyor? Bunları en ince ayrıntısına kadar tartışmalıyız.”
'TÜRKİYE İNCE İŞÇİLİĞE GİRDİ'
Nitelikli sermaye ve nitelikli eleman ile ve dış dünyadan bağımsız kalmayarak büyümenin sağlanacağını belirten Bakan Yılmaz, “Türkiye son 10 yılda önemli mesafeler aldı. Önümüzdeki 10 yıla daha sağlam şekilde gidiyoruz. Türkiye artık alt yapısı sağlam bir ülkedir. Hiçbir zaman 'yaptık bitti' ile hareket etmememiz gerekiyor. Mikro konulara önem vermemiz gerekiyor. Türkiye ince işçiliğe girdi. İskelet sağlam, yapı sağlam, bunu hep birlikte başaracağımızı düşünüyorum” dedi.
BÜYÜRKEN MALİ DİSİPLİN SAĞLANMALI
Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakçı ise finansal sektördeki düzenlenmelerin büyüme noktalarının önemli bir aracı haline geldiğini söyledi. İstikrarlı bir büyümeye ihtiyaç olduğunu belirten Çanakçı, mali disiplini muhafaza ederek cari açıkla mücadele etmek gerektiğini belirtti. 2009 yılında küresel ekonomik krizin mali disiplin ile aşıldığını belirten Çanakçı, “Zor dönemlere hazırlıklı olabilmek açısından mali disiplin çok önemlidir. 2009 yılında mali disipline sahip olmasaydık bu krizi daha derin hissederdik. Bizim kamu borcumuz aşağıya indi ama emsal ülkelerle aynı durumdayız. Bunu düşürmek için de kamu disipline önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
'SÜRECİ İYİ DEĞERLENDİRELİM'
Müstakil İş Adamları Derneği Nali Olpak, orta gelir seviyesinden yüksek gelir seviyesine geçiş için katma değeri yüksek ürünleri geliştirecek gençlerin yetiştirilmesinin yanı sıra yargı reformlarının sağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin tarihi bir fırsatın eşiğinde olduğunu söyleyen Olpak, “Dünyanın doğusu ve güneyi, gelişmiş ülkeleri yakalama fırsatı yakaladı. Eskiden az olan kıymetliyken artık paylaşılabilen ve yayılabilenin kıymetli olduğu bir sürece girdik. Bu süreci biz de ülke olarak iyi değerlendirmeliyiz” diye konuştu.
'KAYIT DIŞI MÜCADELE DEVAM EDECEK'
Maliye Bakanı Müsteşarı Naci Ağbal, gelecek dönemde özel sektörün vergi yükünün azalacağını söyledi. Türkiye’nin uyguladığı sıkı para politikalarının devam etmesi gerektiğini söyleyen Ağbal, “2010 - 2012 orta vadeli program krizden çıkmak için çok önemli avantaj sağladı. Bu programın 2013 ve sonrasında katkısı çok önemli oldu. Aynı zamanda vergi politikalarından hiçbir şekilde taviz verilmemelidir. Yüzde 10’a kadar çıkan bütçe açıkları izlenen sıkı maliye politikaları sonunda yüzde 1’e kadar düştü. Vergide mümkün olduğunca özel sektörün yükünü azaltacağı bir dönem olacak. Kayıt dışı ile etkin mücadele devam edecek” dedi.
'AL SATTAN YAP SATA GEÇİLMELİ'
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Yardımcısı, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar ise Türkiye’nin borçlanarak büyüdüğünü ve borçlanarak büyümenin gelecek açısından sağlıklı sonuç çıkarmayacağını söyledi. Eğitim ve hukuk sisteminde reformların yapılması gerektiğini söyleyen Yorgancılar, vergi sisteminin kayıt dışına yol açtığını bu durumun düzenlenmesi çağrısında bulundu. Türkiye’de kişi başı gelirin lüks tüketime gittiğini söyleyen Yorgancılar, konuşmasını şunları kaydetti:
“Her yıl ülkemizde dolar milyarderleri açıklanıyor. Ama şirketlerimize baktığımızda aynı başarı yok. Dünyadaki gelişmeler entegre reforma yapmamız gerekiyor. AVM’lerin birinci katlarında yabancı markalar var. Hiçbir Türk firması bulunmuyor. Ülkemizin en önemli eksikliği marka konusudur. Markalaşmadıkça ekonomimizi üst noktalara taşımamız zor. Sanayicinin yaptığı 'al sat' modeli 'yap sat' modeline dönüşmedikçe 2023 hedeflerine ulaşmamız çok zor durumdadır. Ama hala ümitliyim. Bu kadar kriz gören bir ülkede iş adamları ayakta kalamazdı ama ayakta kalmaya başardı. Yeter ki sanayicilere yurt dışındaki şartlar neyse ülkemizde uygulansın. Böylece hedeflere ulaşmada zorluk çekmeyiz.”
'KOBİLER GELİŞMELİDİR'
Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Memduh Boydak, yüksek ve sürdürebilir bir büyüme için iş güçlü ve sermayenin artması gerektiğini söyledi. İş gücünün daha eğitimli daha teknolojik olmasının önemine dikkat çeken Boydak, “Onuncu 5 Yıllık Kalkınma Planı'nda yatırımların milli gelire oranı büyük önem arzediyor. Kalkınma programında kamu yatırımlarının yüzde 24- 25'e çıkarmanın önemine değiniyoruz. Bunun yapmanın yolu iç tasarrufları artırmak ve cari açığı artan tasarrufla kapatmak. Bu noktada özellikle finansal enstrümanlarla ilgili bilinirliğin artırılması, finansal okuryazarlığın büyük işletmelerde ve KOBİ'lerde gelişmesi gerekiyor. TÜSİAD olarak biz bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mehmet Yörükoğlu da krizlerde Merkez Bankası’nın rolünü anlattı.