BURSA'nın Mudanya İlçesi'ne bağlı Kumyaka Mahallesi'nde taş baskı zeytinyağhanesini kuran iki kız kardeş, binlerce yıl önceki teknikle ve 300 yıllık değirmende ürettikleri zeytinyağını, Fransa'dan Singapur'a kadar dünyaya satıyor.
Eski bir Rum köyü olan ve sofralık zeytinleri ile ünlü Kumyaka'da, tek taş baskı tekniğiyle zeytinyağı üreten kız kardeşler Nazlıgül Ünal ile Aslıhan Yıldırım, kadın girişimciliğin bir örneğini oluşturuyor. Kumyaka'da 1900'lü yılların başında yapılıp, zeytinyağhanesi olarak günümüze kadar ulaşan ahşap binayı restore eden iki kız kardeş, 3 yıl önce de üretime başladı. 6 bin yıl önceki teknikle, 300 yıllık değirmenle zeytinyağı üreten kız kardeşlerden Nazlıgül Ünal, zeytin ağaçlarından elle toplanan zeytinlerden elde edilen zeytinyağının, dünyanın çeşitli ülkelerinde büyük ilgi gördüğünü söyledi. Ünal, nasıl üretim yaptıklarını da şöyle anlattı:
"Ürünümüzün adı XI.XI Sonsuzluk. Onbir.Onbir, nümerolojide sonsuzluğu temsil eder. Zeytin ağacı da yeryüzündeki tek ölümsüz ağaçtır ve sonsuzdur. Biz de sonsuzluğu simgeleyen zeytin ağaçlarından elde ettiğimiz zeytinyağlarının hiçbir metale değmeden üretimini yapıyoruz. Zeytinlerimizde kimyasal gübre ve ilaç kullanmıyoruz. Toplandıktan sonra aynı gün içinde zeytinler yağhaneye geliyor ve hemen sıkıma alınıyor. 300 yıllık taş değirmende zeytinler kırılıyor, eziliyor. Daha sonra keten torbalara alınıyor. Üst üste konulan torbalar pres ve baskı olmadan ilk ve kuru saf zeytinyağı kendi halinde altın damla olarak sızmaya başlıyor. Daha sonra 150 yıllık tarihi küplerde dinlendiriyor. Ürünlerimizin hiç birinde ısıl işlem yok. Dolayısıyla o zeytinin çekirdeğinin içinde bulunan özel yağ en saf halinde ortaya çıkmış oluyor."
İTALYA VE İSPANYA'NIN KÖYLERİNDE YAPILIYOR
Türkiye'de taş baskı tekniği ile üretim yapan tek firma olduklarının altını çizen Ünal, "Yurt dışında da çok fazla yapan yer kalmadı. Çünkü çok maliyetli bir teknik. İtalya'da ve İspanya'da küçük bir köyde bizim tekniğimizle yapan yağhaneler olduğu biliyoruz. Türkiye'de ise bu tür yağhaneler artık müze olarak kullanılmakta. Çünkü maliyetler yüksek ve ustasını bulmak çok zor. İki kadın girişimci olarak bir misyon edinmiştik. Bu da Türkiye'nin gurur duyacağı bir zeytinyağı markası yaratmaktı ve bunu da başardık" diye konuştu.
Ürettikleri zeytinyağının saf ve sağlıklı olması nedeniyle talebin kendi kendine arttığına dikkat çeken Nazlıgül Ünal, genellikle talebin yurt içi ve yurt dışındaki gurme şarküteriler olduğunu söyledi. Ünal, Güney Fransa, Macaristan ve Singapur'a ihracat yaptıklarını belirtirken, "Butik çalışıyoruz. 4 çeşit ürünümüz var. Taş baskıyla 6,5-7 kilo zeytinden bir litre zeytinyağı çıkıyor. Durum böyle olunca limitli bir üretim söz konusu oluyor. Örneğin bir ürünümüzden yılda sadece 1111 şişe çıkabiliyor. Bu bir yıl öncesinden rezervasyon yapılarak satışı yapılıyor" diye konuştu.
Nazlıgül Ünal, ürettikleri zeytinyağının litresini 21 lirayla 60 lira arasında değişen fiyattan sattıklarını sözlerine ekledi.