İşgalcı Çin'in Doğu Türkistan'da hiçbir insani ve hukuki kaygı tanımadan günden güne artan baskı, şiddet ve etnik asimilasyon uygulamalarına karşı Müslüman Uygur Türkleri tarihin en zor günlerini yaşıyor. Ramazan ayında oruç başta bu aya özel ibadet ve dini faaliyetleri yasaklayan Çin yönetimi, bir yandan Müslüman halkı sindirmeye çalışırken, diğer taraftan da şiddeti körüklüyor. Çin polisi, Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrinde bir güvenlik noktasına saldırdırdığını iddia ettiği bir gruba ateş açarak 15 Uygur'u katletti. Tahtakoruk mahallesinde yaşanan saldırıda polis, Uygurlardan oluşan bir grubun kendilerine bıçak ve patlayıcılarla saldırdığını iddia ederken, olayda 3 güvenlik görevlisinin de öldüğü bildirildi.

KEYFİ ATEŞE AÇIYORLAR

Radio Free Asia sitesine konuşan yerel bir kaynak ise saldırı sırasında yoldan geçenlerle birlikte 28 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çin polisi, işgal altındaki Doğu Türkistan'da şüpheli gördüğü Uygurlara ateş etme yetkisine sahip. Geçtiğimiz günlerde de Guma kasabasında nehir kenarında bir araya gelen 8 Uygur Türkü polis tarafından şüpheli bulunarak katledilmişti.

UYGURLARIN SABRI TAŞTI

Doğu Türkistan'da Ramazan ayını Müslüman halka yaşatmamak için elinden geleni yapan Çin yönetimi, insanları zorla toplantılara iştirak ettirip burada yemek yedirerek su içirerek oruçlarını bozdurmaya çalışırken, düzenlediği içkili yarışmalarla da bu kutsal ayda Uygur halkının dini değerleriyle alay etmeye çalışıyor.

Uzmanlar, işgal yönetiminin artan baskısı ve kutsalları aşağılayan uygulamalarının Uygurların sabrını taşırdığını ve
yeni olayların çıkmasından endişe duyduklarını ifade ediyor.

Yapılan zulüm kelimelerle anlatılmaz

Ramazan'da memur, öğrenci ve öğretmenlerin oruç tutmasının yasak olduğu Uygur bölgesinde lokantaların da açık tutulması yönünde emir verilmişti. Radio Free Asia sitesine konuşan Kaşgarlı bir devlet çalışanı, “Toplantılar sabahları yapılıyor ve herkesin katılması zorunlu tutuluyor. Zorla yedirip içiriyorlar" derken, uygulanan yöntemlerin “kelimelerle ifade edilemez" olduğunu söyleyen bir bölge sakini de, “Gelip kendi gözlerinizle gördüğünüz zaman ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Yöneticilerimiz canları ne isterse onu yapabiliyor" ifadesini kullandı.




Tacik Müslümanların çaresizliği

Eski Sovyet ülkelerinden Tacikistan'daki yasaklar, Doğu Türkistan'ı baskı altında tutan Çin'in uygulamalarını aratmıyor. Tacikistan İslami Hareket Partisi Lideri Muhiddin Kebiri, hükümetin 2009'dan bu yana kamusal alanda başörtüsü yasağı uyguladığını, son zamanlarda da 40 yaş altı erkeklerin sakal bırakmasının da yasaklandığını belirtti. Kebiri, “18 yaş altı gençlerin camiye ve eğitim için medreseye gitmesi yasaklandı. Devletin belirlemiş olduğu mekanlar dışında namaz kılma yasağı uygulanmaya başlandı. Ülkede günden güne artan bu tür din karşıtı uygulamalar toplumu ümitsizliğe sevk etmekte, bu baskı neticesinde gençler çözümü radikal gruplara yaklaşmada ve onlara katılmakta bulmaktadırlar. Bu baskı siyaseti maalesef yüzlerce Tacik gencin IŞİD saflarında bulunmasına neden olmuştur" dedi.