Geçtiğimiz yıl Irak’ta köyünü basan DAEŞ teröristlerinin tutsak aldığı 21 yaşındaki Yezidi kız Nadya Murad Basee Taha’nın, esaret günlerinde maruz kaldığı işkence ve tecavüzü Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde anlatmasının ardından BM’nin 5 daimi üyesi (ABD, Rusya,Çin, Fransa ve İngiltere) Suriye’deki barış sürecinin nasıl devam edeceği konusunda hazırlanan ortak karar tasarısını da etkiledi.

BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşması liderlerin dikkatini çeken Nadya, “Tecavüz, kadın ve kızların bir daha normal hayat sürememesini sağlamak için bir silah olarak kullanıldı. DAEŞ Ezidi kadınları satışı yapılabilen ete çevirdi” demişti. Köyünden kaçırıldıktan sonra Musul’daki bir eve götürüldüklerini anlatan Nadya Murad, binlerce Yezidi kadının DAEŞ militanları arasında el değiştirdiğini söyleyerek, “Beni ilk başta dev cüsseli ‘canavar’ gibi bir adam almak istedi. O sırada bile beni dövüyordu. Ardından daha ufak tefek biri geldi. Ona beni alması için yalvardım, çünkü o ‘canavar’dan çok korkmuştum. Ancak o kişi de beni ilk günden dövmeye başladı. Beni muhafızlarla bir odaya kapadı, ben bayılana kadar suçlarını işlemeye devam ettiler. Yalvarıyorum size, DAEŞ’i tamamen yok edin” diye konuşmuştu.