Jeremy Konyndyk "Benim şimdiye kadar gördüğüm en kötü, en karmaşık insani krizlerden biri kesinlikle. Benim dışımda insani yardım dünyasının da herhalde son 30-40 yıldır gördüğünün en ağırı" dedi.

Konyndyk, bir otelde gazetecilerle yaptığı sohbette basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Konyndyk, Suriye'ye yapılan yardımların ABD Hükümeti için Türkiye Hükümeti ile öncelikli işbirliği yaptıkları konulardan biri olduğunu belirterek, Türkiye'ye şu ana kadar Suriyelilere gösterdiği misafirperverlik ve tüm iyileştirme operasyonlarına katkısı için teşekkür etti.

ABD Hükümetinin Suriye'deki kriz için yaptığı insani yardımın son olarak Kuveyt'te yapılan toplantıda alınan 380 milyon dolar yardım kararıyla 1,7 milyar dolara ulaştığını anlatan Konyndyk, Suriye'ye insani yardımın öncelik verdikleri konulardan biri olduğunu, yardımlarının devam edeceğini kaydetti.

Konyndyk, bir gazetecinin "Suriye yönetimine ait son olarak ortaya çıkan işkence fotoğrafları" hakkındaki düşüncelerini sorması üzerine kendisinin alanının insani yardım olduğunu ancak bu durumun bir kez daha bu çatışmaya bir an önce çözüm bulunması gerektiğini gösterdiğini belirtti. Konyndyk bu konuda Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığının yorum yaptığını, onlara bakılması gerektiğine işaret etti.

Suriye'deki Suriyeliler
"Türkiye veya Suriye'ye komşu ülkelerde Suriyelilerin kaldığı kampları gezdiğine veya şehirlerde yaşayan Suriyelilerin yaşamlarını gözlemlediğine" dair bir soruya ise Konyndyk, kurum olarak spesifik çalışma alanlarının Suriye'nin içi, Suriye'de yaşayan Suriyelilere yönelik yapılan yardımlar olduğunu ancak ABD Hükümetinin BM ve çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla şehirlerde yaşayan Suriyeli mültecilere de yardımda bulunduğunu belirtti.
Konyndyk, "2 milyon kişi savaştan kaçmış mülteci olmuş durumda. ABD Hükümeti bunlara yardım etmek için çaba sarfediyor ama Suriye içinde de yerinden olmuş 6 milyon kişi var. 9 milyon kişinin de yardıma ihtiyacı var. Dolayısıyla onlara da yardım götürmek çok önemli. O konuda da çalışma yapılıyor" diye konuştu.
Konyndyk, yardımlara dair başka soruya Kuveyt'te elde edilen rakamın cesaret verici, ABD ve uluslararası aktörlerin tavrının olumlu olduğunu, yardımların durması veya yavaşlamasına dair bir görüntü bulunmadığını kaydetti.

Cenevre 2 Konferansı
Konyndyk, "Devam eden Cenevre 2 Konferansının yardımların dağıtımına olumlu etkisi olur mu?" sorusuna ise bunun biraz Suriye hükümetinin doğru şeyi yapıp yapmayacağına bağlı olduğunu yanıtını verdi. Konyndyk, "Aslında onlar için çok kolay. Humus, Gutta, gibi bölgelere yardım gitmesi yardıma izin verme kararı aslında onlar için çok zor bir karar değil. Ne yapmaları gerektiği aslında çok açık" diye konuştu.

"En ağır kriz"
"Başka kriz bölgelerini de gören bir yardım kuruluşu yetkilisi olarak Suriye'de yaşananları değerlendirir misiniz? Ne kadar kötü?" sorusu üzerine ise Konyndyk, şunları söyledi:

"Benim şimdiye kadar gördüğüm en kötü, en karmaşık insani krizlerden biri kesinlikle. Benim dışımda insani yardım dünyasının da herhalde son 30-40 yıldır gördüğünün en ağırı. Her kriz farklı. Direkt bir karşılaştırma yapmak biraz zor olur ama birçok yönden bakabiliriz. Etkilenen insan sayısına bakabiliriz, çok fazla. Yardım çabalarına gösterilen engeller çok büyük. Komşu ülkelere verdiği zorluklar da çok fazla. Ama pozitif tarafı tüm komşu ülkeler gerçekten ev sahibi olarak inanılmaz işler yaptılar. Lübnan, Ürdün ve Türkiye'de inanılmaz sayıda mülteci var ve her üç ülke de gerçekten çok iyi davrandılar, iyi karşıladılar. O da krizin pozitif tarafı, bakmak gerekirse."

Konyndyk, "Suriye'de savaşan IŞİD, El Kaide, ÖSO yardımları engelliyor veya tepkisi oluyor mu?" sorusu üzerine yardım örgütlerinin yardımların doğru yere gitmesi için büyük çaba gösterdiklerini ifade ederek, "Muhalefet milisleri çok ciddi bir şekilde engellemede bulunmadılar çoğunlukla. Yardımların doğru yere gittiğini, doğru ellerde son bulduğuna inanıyoruz" dedi.

ABD'nin yardımları
Konyndyk, ABD Hükümetinin insanların ana ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli yardımlarda bulunduğunu belirtti.
Savaştan etkilenenlere "Kış kiti" olarak içinde kışlık yatak, battaniye, kıyafet, çadırların uyumu gibi malzemeler verdiklerini anlatan Konyndyk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda 400 bin kişiye kış kiti gitmiş, 200 bin kişiye daha gidecek. Aynı zamanda yiyecek de veriyoruz. Şu anda ABD Hükümeti Suriye içinde verilen yiyecek yardımının 3'te birini karşılıyor. Fırınlara giden un olabiliyor, özel kutular içinde mercimek, şeker, yağ gibi erzak kutuları hazırlanıp ailelere gidiyor direkt olarak. Onun dışında BM Dünya Gıda Programı (WFP) aracılığıyla da tüm ülkeyi yiyecek yardımı yapmak için çok uğraşıyor."

Salgın endişesi
Konyndyk, "Suriye'de geçen yıl yaşanan çocuk felci gibi yeni salgın hastalıkların ortaya çıkmasına dair önlemleri olup olmadığına?" dair soruya ise bu konunun çok önemli olduğunu, bu konuda çok endişeli oldukları yanıtını verdi.

Konyndyk, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz yıl gördüğümüz şey Suriye'de sağlık sisteminin birçok alanlarda çökmesi. Aynı zamanda su, kanalizasyon sisteminin de çökmesi gibi. Bu ikisini de bir araya getirdiğiniz zaman çok ciddi salgın hastalıklar olması için uygun bir zemin oluşmuş oluyor. Bu nedenle de salgın hastalıkların yayılması, tekrar ortaya çıkması konusunda çok endişeliyiz. Burada Suriye Hükümeti de gerçekten bu durumu daha da kötüleştirdi. Kendi hastanelerini bombalayarak, yardım için giden doktorları ve sağlık insanlarını engelleyerek. "

Suriye'de kayıp jenerasyon
Konyndyk, "Savaştan etkilenen çocuklara yönelik yapılan yardımlar" hakkında da çocukların özel ihtiyaçlarını giderecek çeşitli programları desteklediklerini söyledi.
"Bizi endişelendiren şey eğitim veya hiçbir ana hizmet alamamış Suriyeli çocuklardan bir kayıp jenerasyon olması" diyen

Konyndyk, şöyle devam etti:
"Şu anda bu çatışmalar nedeniyle 3 yıldır okula gidememiş çocuklar var. Aynı zamanda çok korkunç şeylere tanık olmuş travma geçiren çocuklar var. ABD komşu ülkelerdeki mülteci çocuklarına okul ve psikolojik danışmanlık yardımı vermeye çalışıyor. Suriye'nin içinde de aynı tip yardımlarda bulunmaya çalışıyor. Travmaya uğramış çocuklara psikososyal destek gibi. Bu çocuklar bırakın insanı, hiçbir çocuğun görmemesi gereken şeyleri görmüş durumdalar."
Konyndyk, komşu ülkelerde yapılan yardımların daha göze çarptığını ancak aslında Suriye'nin içinde çok yardım ihtiyacı olduğunu belirterek, ABD'nin de yaptığı insani yardımın hemen hemen yarısının Suriye'nin içine gittiğini kaydetti.