Soros Macaristan'ı ikiye böldü
Siyaset bilimci Doçent Dr. Kiszelly: "Soros, sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplumları dönüştürmek istiyor. Hükümeti kontrol etmek ve eleştirmek STK'ların görevi ama bunu gizli bir ajanda kapsamında yapmaya hakları yok." dedi.
Macaristan'da hükümetin, ABD'li ünlü yatırımcı George Soros'un sahibi olduğu vakıflar ve bu vakıflarla bağlantılı sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) ilgili yapmayı planladığı yasal düzenleme ülkeyi ikiye böldü.
Siyaset bilimci Doçent Dr. Zoltan Kiszelly ve Macar Helsinki Komitesi Mülteci Programı Direktörü Gabor Gyulai, ülkede tartışmalara neden olan yasal düzenlemeye ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Kiszelly, Macar hükümetinin STK'ların faaliyetleriyle ilgili yapmayı planladığı yasal düzenlemenin gereklilik olduğunu ve George Soros'un STK'lar aracılığıyla toplumları dönüştürmek istediğini savunarak, ''Asıl sorun bu kuruluşların demokratik yolla seçilmeden toplumu içten değiştirmeye çalıştırmaları. Hükümet yapmak istediği değişiklikle bu STK'ları daha şeffaf hale getirmeyi planlıyor.'' dedi.
Ülkedeki STK'lardan bazılarının yurt dışından maddi destek alarak iç siyasete müdahalede bulunduğunu, yapılması planlanan düzenlemeyle bu kuruluşların "Klasik STK'lar olmadığının, gizli ajandaları olan ve yabancıların çıkarlarını korumak için siyaset yapan kuruluşlar olduğunun" ortaya çıkacağını savundu.
''Soros, Avrupa'yı dönüştürmek istiyor"
Bazı yatırımcı ve uluslararası şirketlerin toplumları dönüştürmek istediğini, George Soros'un ise yatırımcıların ve şirketlerin sözcülüğünü yaptığını ve desteklediği STK'lar aracılığıyla ülkelerin iç siyasetine müdahale ettiğini savunan Kiszelly, şunları kaydetti:
''Soros, toplumları, Avrupa'yı dönüştürmek istiyor bu kapsamda 'açık toplum' planını üstlendi. Siyasi parti kurup, programını açıklayarak hedefine ulaşmak yerine bunu gizli bir şekilde gerçekleştirmeye çalışıyor. Örneğin Soros, 2015 yılı Eylül ayında yazıp, geçen yıl Temmuz ayında Avrupa Parlamentosunda okuduğu çalışmasında,Avrupa'nın yıllık bir milyon sığınmacı kabul etmesi gerektiğini söylüyor. Kendisi ve başkaları tarafından desteklenen üniversiteler ve kuruluşlar bu programı genişlettiler.
Yani bu kuruluşlar belirlenen hedefe ulaşmak için çaba gösteriyorlar. Örneğin, Helsinki Komitesi ve TASZ adlı STK'lar Macaristan'da düzenlenen sığınmacı referandumunda halka geçersiz oy kullanması çağrısında bulundu. Bu STK'lar belirlenen siyasi amaçları günlük hayatta uygulamaya geçirmek için çalışıyorlar.''
''Yasal değişiklik demokratik normlara uygun''
Planlanan yasal değişikliğin demokratik normlara uygun olduğunu, muhalefetin ABD, İsrail ve Batı ülkelerinde de benzer kanunların yürürlükte olduğunu dikkate almadan hükümeti eleştirdiğini belirten Kiszelly, ''Hükümet bazı düzenlemelerle yurt dışından finanse edilen STK'ları daha şeffaf hale getirmek istiyor. Aslında bu Macaristan'a özel bir durum değil. Dünya genelinde bir çok ülke çeşitli düzenlemelerle siyasete yönelik dış etkileri azaltmayı planlıyor. Macar hükümeti özellikle ABD ve İsrail'deki uygulamalara atıfta bulunarak düzenleme yapmayı planlıyor.'' diye konuştu.
Zoltan Kiszelly, Macar hükümetinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da uluslararası hukuka ve Avrupa Birliği (AB) kanunlarına uygun bir şekilde değişiklik yapacağını vurgulayarak, değişiklik sonrası ise STK'ların kendilerini siyasetçilerden daha üstün göremeyeceklerini kaydetti.
Kiszelly, ''Hükümeti kontrol etmek ve eleştirmek STK'ların görevi ama bunu gizli bir ajanda kapsamında yapmaya hakları yok. Söz konusu STK'lar, PAKS nükleer enerji tesisinin genişletilmesi, Rusya'ya uygulanan ambargo, sığınmacı krizi ve medyanın durumu gibi siyasi sorularda Macar duruşu sergilemiyorlar. Bunlar hiçbir seçimi kazanmadan, yurt dışında kabul edilen, yabancı çıkarları ön planda tutan duruşu ve görüşü Macaristan'a dikte etmek istiyorlar.'' ifadelerini kullandı.
''Amaç korku salmak"
Macaristan'da hükümetin Soros'a saldırarak ülkedeki mevcut sorunları unutturmaya çalıştığını ve amacın STK'lara korku salmak olduğunu düşünenler de bulunuyor.
Macar Helsinki Komitesi Mülteci Program Direktörü Gabor Gyulai, Macaristan'da binlerce STK'nın faaliyet gösterdiğini, hükümetin özellikle sığınmacı politikası ve yolsuzluk konusunda zorlayan bir kaç STK'dan büyük rahatsızlık duyduğunu belirtti.
Gyulai, "atılmak istenin adımın mülteci krizinde olduğu gibi sembolik bir düşman yaşatma denemesi olduğunu" savunarak, şöyle konuştu:
''Bunun benzeri mülteci konusunda yaşandı. Aslında iki konu da birbirine bağlı. 2015-16 yılında Macar hükümeti düşen popüleritesini sığınmacı konusu ile tekrar kazanmaya çalıştı ve maalesef siyasi açıdan başarılı da oldu. Hükümet son iki yılda tüm siyasi yatırımını bu konu üzerine yaptı. Bu kapsamda başka 'düşman' da bulmaya çalışıyor. Hükümetin klasik düşmanlarının başında, ekonomisi AB'ye bağlı olmasına rağmen, Brüksel ve Avrupa Birliği geliyor. Aynı safta George Soros ve uluslararası STK'lar da yer alıyor. Hükümet, ülkedeki gerçek problemleri çözemediği için suni düşman yaşatmaya çalışıyor. Ülkedeki sağlık kurumlarındaki sıkıntılar ve yoksulluğu çözmek yerine halkın dikkatini dağıtarak mültecileri ve STK'ları düşman olarak gösteriyor.''
Gabor Gyulai, hükümetin STK yöneticilerine mal bildirimi zorunluluğu getirilmesi yönündeki yasa tasarısının özel hayata müdahale anlamına geldiğini savunarak, ''Bu çok anlamsız bir değişiklik. Tek amaç STK'ların çalışmalarını zorlaştırarak onlara korku salmak. STK yöneticilerinin ve çalışanlarının gizlediği hiçbir şey yok. Zaten bu kurumların internet sayfasını ziyaret ettiğinizde tüm mali verileri bulabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
"Hükümetin rahatsızlığının nedeni açık"
Ülkede insan hakları ve yolsuzluk konularında faaliyet gösteren kurumların Soros Vakfı dışında birçok uluslararası kurumdan destek aldığını belirten Gyulai, Helsinki Komitesi'ni sadece George Soros'a bağlı kurum olan Açık Toplum Vakfı'nı (Open Society) desteklemediğini bildirdi.
Gyulai, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Birleşmiş Milletler İşkencenin Önlenmesi Alt Komitesi'nin yanı sıra dünyanın değişik bölgelerinden bir çok önemli vakıf ve kurum çalışmalarımızı destekliyor. Macar Helsinki Komitesi kendi çizgisinde yürümeye devam ediyor. Bizim açıklamalarımızın Macar hükümetini neden rahatsız ettiği çok açık çünkü hükümetin son yıllarda yaptığı insan hakları ihlallerini en sert şekilde eleştiren kurumların başında geliyoruz.''
Hükümet rahatsız
Macaristan'da merkez sağ Fidesz hükümeti, Macaristan asıllı ABD'li ünlü yatırımcı George Soros'un sivil toplum kuruluşlarını kendi çıkarlarını yerel hükümetlere dikte ettirmek için kullandığını iddia ediyor.
Fidesz Grubu Başkan Vekili Szilard Nemeth'in ''Soros imparatorluğu sahte sivillerini, küresel sermayeyi ve isteklerini ulusal hükümetlere dikte ettirmek için kullanıyor. Her türlü aracı kullanarak bu kuruluşları sıkıştırmak gerekli ve bence buradan temizlenmeli'' şeklindeki sözleri tartışmaların başlamasına neden olmuştu.
Hükümet ortağı Macaristan Hristiyan Demokrat Partisi (KDNP) Milletvekili Istvan Hollik de ''Bazı sivil toplum kuruluşları Macaristan'ın ekonomik ve sosyal gelişimine hiç faydası yok sadece siyasi hedefler güdüyorlar ve yurt dışından finanse ediliyorlar. Bu yüzden varlıklarının çok bir anlamı yok. Onların daha sert kontrol altına alınması da normal bir tepki.'' yorumunu yapmıştı.