İŞTE HAYATI:

Clint Eastwood yönetmen koltuğuna oturuyor ve FBI’ın en güçlü adamlarından biri olan J.Edgar Hoover’ın dosyasını bizler için açıyor. ‘J.Edgar’, uzun süre FBI’ı yöneten J. Edgar Hoover’ın zaman içinde ülkenin en etkili isimlerinden biri haline gelişini anlatırken, annesi ve sağ kolu ile olan ilişkisi üzerine de odaklanıyor. Uzun bir film olsa da Edgar’ın özel hayatı ve tarihi olayları iyi dengelemiş olması nedeniyle soluksuz izleniyor. Başrollerde Leonardo DiCaprio, Naomi Watts, Armie Hammer ve Judi Dench var.

Leonardo Di Caprio’yu J. Edgar rolünde izlerken Göklerin Hakimi (Aviator) filmi geldi aklıma.
Caprio orada da takıntıları ve ruhsal sorunları olan tarihi bir figürü, Howard Hughes’u canlandırmıştı.
Bu filmde de Amerikan yakın tarihinin en ilgi çekici figürlerinden biri, özel yaşamındaki sorunları, takıntıları ve taviz vermezliğiyle ünlü J. Edgar Hoover olarak çıkıyor karşımıza.

YAŞLANDIRMALARDA PROBLEM VAR

Edgar’ı gençliğinden alıyor, yaşlılığına ve ölümüne kadar getiriyor DiCaprio. Ve üzülerek söylemem gerekir ki, yaşlılığını yüzüne oturmayan bir makyajla oynuyor. J. Edgar filminin en kötü yanı da yaşlandırma konusundaki sıkıntıları zaten. DiCaprio, Armie Hamme ve Naomi Watts’ın yaşlılıkları maskeden farksız.
Makyajı bir kenara bırakıp, dönelim hikâyeye.
Amerika bugün FBI ile gurur duyuyorsa bunda hiç şüphesiz ki J. Edgar Hoover’ın on yıllarca kendisini mesleğine ve büroya adamış olmasının etkisi var.

BİLGİ GÜÇTÜR!

Edgar, 20’li yaşlarda kurucularından biri olduğu FBI (Federal Soruşturma Bürosu) için çalışmaya başlıyor. Bu süre zarfında altında çalışan ajanları resmen hizaya sokuyor.
En önemli kriteri bağlılık ve sadakat.
Bu arada kendisine rakip olabilecek başarılı ajanları uzaklaştırmaktan geri kalmıyor.
1924’te FBI’ın başına geçerek iyice güçleniyor ve Amerika’nın en etkili adamlarından biri haline geliyor, komünizme karşı savaş açıyor.
O arada Roosevelt, Truman, Eisenhower, Kennedy ve Nixon dönemlerinde var olmayı başarıyor.
72 yaşında ölene dek FBI’da çalışmaya devam ediyor.
Her yaptığı işin dumanı da düz çıkmıyor tabii. Yasal olmayan yollardan sağladığı bilgileri şantaj yapmak ve otorite sağlamak için kullandığı zamanlar bile oluyor.
“Bilgi güçtür” diyen ve bunu işine geldiği gibi kullanan bir FBI başkanının filmi var karşımızda.
Ve tabii Amerikan tarihinin bu film üzerinden kendisiyle yüzleşmesi.

ANNEYE AŞIRI BAĞIMLI

Amerikan tarihini böylesine etkilemiş bir adamın sıradan olmasını beklemek saçma olur.
Tabii ki ilginç bir kişilik Edgar.
Annesine bağlılığı film boyunca vurgulanıyor. İlk aşkı olan FBI çalışanı Helen Gandy’den yüz bulamaması belki de hayatının akışını değiştirmiş.
Annesi dışında yakın ilişki kurduğu tek kadın tarafından da reddedilince uzun bir süre kendini sadece işine veriyor.
İşiyle evliymiş gibi duran Edgar herkesin özel hayatına burnunu soksa da kendininkini bir sır gibi saklıyor; eşcinselliğin tabu olduğu o dönemde sağ kolu ile yaşadığı ilişki gibi.
J. Edgar, Edgar Hoover’ın yaşamının bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçtiği bir film.
Tarihsel gerçekleri perdeye getirirken, Edgar’ın kişiliğinin ipuçlarını güzel detaylarla izleyiciye veriyor.

DRAMASI GÜÇLÜ BİR FİLM

Filmin uzun süresinin ve monotonluğunun sıkıcı gelmemesinin en önemli nedeni, yönetmen Clint Eastwood’un Edgar’ın özel hayatının anlatıldığı sahnelerle, tarihi olaylardan bunalabilecek olan izleyicilere nefes aldırması.
Özellikle annesi, Helen Gandy ve sonrasında özel bir ilişki de yaşayacağı sağ kolu Clyde Tolson ile olan ilişkileri kurmaca bir drama filminin vereceği hazdan çok daha fazlasını veriyor izleyenlere.
Malzemesi bol bir gerçek hayat hikâyesi var karşımızda.
Bazı noktalarda uzun ve monoton bir hal alsa da geçen yüzyılın en etkili figürlerinden birinin, FBI’ın kurucu ve şekillendiricilerinden biri olan J.Edgar Hoover’ın, Clint Eastwood yönetmenliğindeki hayatı izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor.

J.EDGAR
Yön: Clint Eastwood
Oyn: Leonardo DiCaprio, Naomi Watts, Armie Hammer, Josh Lucas
Tür: Dram

Parmak izinin geçmişinde Edgar var

Zamanında işi gereği de olsa pek çok yolsuzluk yapan J.Edgar’ın filmden anladığımız kadarıyla en büyük başarılarından biri araştırma ve ipucu bulma konusundaki atılımları. FBI’ın parmak izi arşivinin gelişmesinden, adli tıp laboratuvarının işlevinin artmasına kadar pek çok konuda etkisi var.

FBI’DA YÖNETİCİLİK ARTIK 10 YIL

FBI’ın kurucularından olan J.Edgar Hoover’ın muhaliflerin sesini susturmak için FBI’ı tehdit olarak kullandığı, politikacılar hakkında özel dosyalar düzenlettiği, gizli dosyalarla şantaj yaptığı artık biliniyor. Bu yüzden Amerikan senatosu Hoover’ın ölümünden sonra FBI’da yöneticiliği 10 yıl ile sınırladı.

HOLLYWOOD’UN PARLAYAN YILDIZI

Armie Hammer

Armie Hammer, J.Edgar filminin Leonarda DiCaprio’dan sonra en fazla öne çıkan oyuncusu. Filmde J.Edgar’ın sağ kolu ve sevgilisi olan FBI çalışanı Clyde Tolson’ı canlandırıyor. Masmavi gözleri, bembeyaz dişleri, güzel gülüşü, yakışıklı fiziği ve samimi yüz ifadesi kuşkusuz en büyük kozları. Hammer’ın televizyon dizileri ile başlayan kariyeri sinemada Sosyal Ağ ile hareketlenmişti. Facebook’un hikâyesini anlatan Sosyal Ağ’da Facebook fikrinin kendilerine ait olduğunu öne süren Winklevoos ikizlerini oynayan Hammer, aynı Winklevooks ikizleri gibi varlıklı bir aileden geliyor. 1986 doğumlu oyuncu J. Edgar filmindeki rolünün ironik yanı ise Edgar Hoover’ın Rus ajanı olarak nitelendirip nefret ettiği kişinin Hammer’ın öz dedesi olması. Adı Süpermen ve Batman gibi süperkahraman rolleri için de geçen Armie Hammer, ay sonunda vizyonda olacak Pamuk Prenses’in Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana filminde de karşımıza çıkacak.