16 Şubat’ta oğlunu ziyaret ettiğini, ancak daha sonra birçok kez telefon etmesine rağmen ulaşamadığını belirten Salih Safaoğlu (60), yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ülfet, 13 yaşında ‘ilerleyici motor nöron’ hastalığına yakalanmıştı. 8-9 yıldır kaldığı
bu binadaki evine 2-3 günde bir ziyaretine gider, giderken de yiyecek götürürdüm. Gitmeden önce de telefonla arardım. Morali yerindeyse, ‘Baba gelebilirsin’ morali bozuksa, ‘Baba gelme’ derdi. Son zamanlarda konuşma güçlüğü çekmesi nedeniyle mesajlaşıyorduk. Yine cep telefonundan aradım, yanıt vermedi. ‘Belki gelmemi istemiyordur’, diye yanıt vermediğini düşündüm. Ardından her gün aramaya başladım ama bir türlü yanıt alamadım. Kaldığı binaya gittim. Kapıdaki görevlilere durumu anlattım. ‘Biz ilgileniyoruz, belki seninle konuşmak istemediği için yanıt vermiyordur’ dediler.”
'AÇIN YOKSA POLİS ÇAĞIRIRIM'
Bunun üzerine binanın etrafında dolandım. Oğlumun kaldığı odanın penceresinden odanın ışıklarının yanmadığını gördüm. Ertesi gün tekrar gittim ve oğlumun sağlığından endişe duyduğumu, kontrol etmelerini söyledim. Görevlilerin kapı anahtarlarının yöneticide olduğunu söylediler. Ben de ‘Kapıyı açıp bakmazsanız polise haber vereceğim’ dedim. Bunun üzerine yönetici geldi. Yukarı çıktığımızda kapıyı hafif şekilde açtılar. Kapı arasından oğlumun sadece ayağını görebildim. İçerisi karanlıktı. Masa kenarındaki sandalye ile yatak arasındaki boşlukta, yerde yatıyordu. Dayanamadım ve oraya yıkıldım. Kız kardeşim ise bayıldı. Polis ve sağlık görevlileri geldi. Daha sonrasını hatırlamıyorum.”
Ülfet Safaoğlu’nun cenazesi Palmers Green Camisi’nde kılınan namazın ardından Tottenham Türk Mezarlığı’nda toprağa verildi.
RAPORA GÖRE ZATÜRRE
Salih Safaoğlu’nun yeğeni Arzu Bohour ise şunları söyledi:
“Dayım 16 Şubat’tan sonra oğlundan haber alamıyordu. Yaşamından endişe ettik. Aradan geçen 9 gün sonra da eylem için harekete geçtik. Ambulansla gelen sağlık görevlileri saat 21.00 itibarıyla ölü olduğunu açıkladılar. Cenaze saat 03.20’de, Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İncelenmesinin ardından kesin ölüm nedeni rapora ‘zatürre’ olarak kaydedildi. Ortada ciddi şekilde ihmal var. Hukuki süreç devam ediyor. Bu tür acıların yaşanmaması için hakkımızı hukuki yönden arayacağız.”
