NATO Genel Sekreteri Anders Rasmussen, Türkiye’nin uzun menzilli füze savunma sistemi alımı için ABD’nin yaptırım listesindeki bir Çin şirketi ile görüşmelere başlamasına NATO üyelerinin de sıcak bakmadığını açıkladı.

 

Türkiye’nin, uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde en düşük teklifi veren ABD’nin yaptırım listesindeki bir Çin şirketi ile sözleşme görüşmelerine başlamasına NATO’dan tepki geldi. Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen önceki akşam gerçekleştirdiği başın toplantısında, “her devletin savunma sistemine kendi karar vereceğini” dile getirse de NATO müttefiklerinin Türkiye’nin Çin şirketiyle yaptığı görüşmelerden rahatsız olduğunu açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine ithafen, “Son kararın henüz verilmediğini anlıyorum” diyen Rasmussen, müttefiklerin olası anlaşmadan ötürü “gerildiğini” de ekledi.
NATO Genel Sekreteri, “Batılı diplomatların, Türkiye’nin NATO müttefiklerinin sağladığı teknolojiyle Çin’in ürettiği füze savunma sistemini nasıl entegre edeceğini anlamakta güçlük çektiğini” söyledi. Rasmussen, “NATO’ya üye olan 28 ülkenin bir birlik altında birleşmeleri, askeri sistemlerini de Birleşik Güçler teşebbüsü altında konumlandırmalarını gerektirir. Bu yüzden bazı Batılı diplomatlar, NATO’nun gereçleri yanında Çin yapımı bir füze savunma sisteminin olmaması gerektiğini düşünüyor” dedi. “Bu konudaki diğer bir sorun Avrupa’nın parçalanmış bir savunma endüstrisine sahip olması” diyen Rasmussen, “bu nedenle Avrupa’nın kaynaklarını daha iyi bir askeri havayoluna ve insansız hava araçlarına sahip olmak için aktarması gerektiğini” belirtti.
 
ABD kaygılı
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise “Türk hükümetine, ABD’nin yaptırım uyguladığı bir şirketle anlaşma görüşmelerine yönelik ciddi kaygılarımızı ilettik. Görüşmelerimiz devam edecek” şeklinde konuşmuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan liderliğinde toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi geçen hafta uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde Çinli CPMIEC şirketini tercih etmişti. Savunma analistleri NATO üyesi Türkiye’nin Amerikan Raytheon Co şirketinin ürettiği Patriot füzelerini ya da Fransız-İtalyan ortak yapımı Eurosam SAMP/T sistemini tercih etmesini bekliyordu. İhalede Rusya da S-300 VM sistemiyle yarışıyordu.
 
 
‘Türkiye ortak yapım istiyor’
Çinli firmanın ortak yapım teklif etmesinin, Türkiye’nin ihale için CPMIEC’in ürettiği FD-2000 sistemini tercih etmesinde rol oynadığı belirtilmişti.
Konuyla ilgili Milliyet’in sorusuna yanıt veren Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi’nde Silahsızlandırma Programı direktörü olan Aaron Stein da Türkiye’nin kararında “ortak yapım”ın etkili olduğunu vurguladı: “Ankara’nın kararı, hükümetin Türkiye’nin savunma sistemini geliştirmek için ortak yapım projelere kendini adayacağını tekrar gösterdi. Amerikan şirketleri Türkiye’nin teknolojinin transfer edilmesi taleplerine hep ayak diredi, o yüzden Türkiye’nin Amerikalı savunma sistemini tercih etmeyeceği bekleniyordu.
Ancak bu kararın bir sonucu olarak Türkiye Çinli sistemi NATO‘nun erken uyarı sitemiyle entegre edemeyecek. Türkiye’nin erken uyarı sistemi üretme planları var, bu yüzden Ankara ortak yapım bir projeden hazır bir sisteme göre daha çok faydalanacağını düşünüyor olmalı.”