Lübnan merkezli Hizbullah örgütünün kurucularından ve ilk genel sekreteri olan Şeyh Suheyb Tufeyli, Beşşar Esed rejimini destekleyen örgütü ve İran'ı eleştirdi. Tufeyli, Şiiliğe aykırı hareket ettiğini söylediği Hizbullah yönetimi ve İran'ı, Rusya'nın "basit askerleri" olmakla suçladı. 
Lübnan'ın Baalbek şehrinde, dağlık bölgede sakin bir yaşam süren Tufeyli, burada AA muhabirinin Suriye iç savaşına ilişkin sorularını yanıtladı. 
RUSLAR MÜSLÜMANLARI BOMBALARKEN KIZGIN OLMAMIZ GEREKMEZ Mİ?
Tufeyli, Rusya’nın Suriye’yi işgal ettiğini söyleyerek, "Bugün Suriye’deki çocukları, kadınları, hastaneleri Rusya bombalarken, bir grup çıkıp büyük bir sevinçle bunu başarı olarak görüyor. Ruslar gelip bir Müslüman ülkeyi bombalarken bizim kızgın olmamız gerekmez mi?" dedi. 
Bugün İslam dünyasındaki sorunların mezhep görüntülü siyasi sorunlar olduğuna dikkati çeken Tufeyli, mezheplerin gerçek yapılarını kaybettiğini savundu. Tufeyli, şu değerlendirmede bulundu: 
''HZ. ALİ'NİN AKSİNA DELALET İÇİNDELER''
"Bugün siyasetin icat ettiği bu mezhepler ister Sünni ister Şii olsun ne kadar gerçek? Hazreti Peygamberin hadislerine ve sünnetlerine gittiğimizde bugünkü Sünnilik nerede kalır? Aynı şekilde Şiiler için bugün Hazreti Ali yaşıyor olsa ve ona desek ki 'İşte bunlar senin takipçilerin'. Hazreti Ali bunları kabul eder mi? Bilakis bunlar Hazreti Ali’nin ve fikirlerinin aksine delalet içindeler." 
"Şiilik hareketinin mazlumun yanında olmak, zalime karşı çıkmak" olduğunu ifade eden Tufeyli, Şiiliğin siyasi çıkarlar ve aldatmaca için kullanıldığını vurguladı. Tufeyli, "Hazreti Hüseyin’in kanı üzerine ağlayanlar, Hüseyin sevgisinden ağlamıyor, dünya sevgisinden ağlıyor. Çünkü o sahte gözyaşlarını dünyevi emelleri için insanları kandırmak için kullanıyor" dedi. 
''ESED'DEN DAHA ESEDÇİLER''
Şii din adamı Tufeyli, Şiilerin Esed’in yanında değil mazlumların yanında olması gerektiğini vurguladı. 
Tufeyli, İran’ın Esed rejimine bağlılığının, Esed’in kendi rejimine bağlılığından daha fazla olduğunu ifade ederek, İran’ın siyasi amaçları için Şiileri Hazreti Hüseyin sevgisiyle kandırdığını söyledi. Tufeyli, şöyle konuştu: 
"Eğer onlar gerçek inanan olsalar Kur’an-ı Kerim Hazreti Hüseyin’den önce de vardı. Ve batıl yerine hakkın, zulüm yerine adaletin yanında durmayı emrediyordu. Bugün Suriye rejimine itikad olarak baktığımızda mezhebi ne Sünni’dir ne Şii’dir. Hakikat olarak baktığımızda ne Allah’tan ne insandan ne kanundan korkan zalim bir diktatördür. Siz ne yönüyle bu kişiyi destekliyorsunuz? Nasıl Maliki’den daha çok Malikici, Esed’den daha çok Esedçi olabiliyoruz?" 
Hizbullah eski genel sekreteri Tufeyli, örgütün Suriye’deki varlığına da eleştiriler getirerek, Hizbullah'ın Suriye krizi başladığında meseleye müdahil olmama kararı aldığını ancak daha sonra İran’dan gelen emirle Suriye’ye girdiklerini dile getirdi. 
Tufeyli, Hizbullah’ın ilk başlarda Suriye’ye asker gönderme konusunda tabanını ikna edemediğini anımsatarak, şunları söyledi: 
"Esed’e yardıma gidiyoruz diyemediler. Bu akla uygun değildi. Önce bazı Şii köylerinin kaos durumunda eziyet çekmelerini engellemek için gittiklerini söylediler. Sonra 'direniş hattı' demeye başladılar. Suriye rejimini de Filistinlilere karşı suçlarını da Filistin davasına ihanetlerini de biliyorlardı. Peki bugün Rusya da İsrail’e karşı direniş hattı için Suriye’de?" 
Hizbullah’ın Suriye’deki savaşçılarına seslenen Tufeyli, iç savaştaki asıl karar alıcının Rusya olduğunun altını çizdi. Tufeyli, şu ifadeleri kullandı: 
"Siz Ey Cahiller! Suriye’de İsrail’e karşı 'direniş hattı'nı korumaya mı gittiniz? Bugün Suriye ile ilgili kim karar veriyor? Siz mi Ruslar mı? Kim masada oturup 'evet' ya da 'hayır' diyor? Sen karar verici olan Rusya’nın elinde basit bir askerden öte birşey değilsin." 
Şii din adamı, tüm Müslümanları toplum ve ferd olarak Rus işgaline karşı Suriye halkını desteklemeye çağırarak, Ortadoğu haritasının yeniden çizildiği savaşlar sürecinin tam ortasında olunduğunu, Irak’ın üç parçaya, Suriye’nin parçalara bölünmek istendiğine dikkati çekti. 
Tufeyli, büyük devletlerin hedeflerinin bu bölünme süreciyle hayata geçirildiğini kaydederek, bölünmenin Suriye ile yaklaşık 900 kilometre kara sınırı olan Türkiye’nin çıkarına olmayacağını, ABD’nin müttefiki olarak Türkiye yerine PYD'ye destek vermesine şaşırdığını dile getirdi. Tufeyli, şöyle devam etti: 
"ABD nasıl bir müttefik ki Türkiye yerine Suriye'de Kürtleri destekliyor. Kürtler birgün karşılığını almak ümidiyle kendilerinden istenen her şeyi yapmaya hazırlar. Bu durumun farkında olan İsrail, ABD ve Rusya ona göre yatırım yapıyor."