Esed kanlı servetini, ambargo, kara liste ve banka hesaplarının dondurulmasına rağmen nasıl korudu?

Panama belgelerinde dikkat çeken en önemli nokta Rusya-Suriye bağlantısı. 

Rusya Devlet Başkanı Putin de işin içinde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed de.
Ancak bağlantı bu iki isimle sınırlı değil.

Daha derin bir ağ var.

Oradaki kilit aktörler ise Beşar Esed’in kuzenleri, Rami ve Hafez Maklouf kardeşler.

PANAMA BELGELERİNDE MAKLOUF KARDEŞLER

İki kardeş, Esed’in dayısının oğulları.

Suriye’de “para” denince akla direk onlar gelir.

Ülkedeki neredeyse tüm üst düzey şirketlerin ya sahibidirler ya da ortakları.
2011’den bu yana devam eden iç savaş sürecinde kara listeye alındılar.

Hatta İsviçre başta olmak üzere Esed ailesinin bir çok ülkedeki hesapları dondurulmuştu.
Ancak buna rağmen rejim, 5 yılı deviren bu şiddet sürecinde, hiç maddi sıkıntı geçirmedi.
Panama belgeleri gösterdi ki, Esed ailesi, ambargoya hiçbir şekilde takılmamış.
Biri Abdülkerim Grup olmak üzere özellikle 3 holding bağlantısıyla Panama’dan sızan belgelerde Rami ve Hafez Maklouf’un isimleri geçiyor.

Esed ailesinin para kontrolünü sağlayan Maklouf kardeşlerin, Beşar Esed’le birlikte sahibi oldukları nakit ve gayrimenkullerin değerinin 50 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Yapılan ilk değerlendirme, 2011 sonrası, kara para aklama yöntemleriyle, servetlerine servet kazanan Maklouf kardeşler, aynı şekilde Batı’nın ambargosunu da rahatlıkla delip, Suriye’deki katliam sürecini finanse etmişler.

PANAMA BELGELERİNDE PUTİN VE ORTADOĞU BAĞLANTILARI

Söz konusu belgelerde Rusya Devlet Başkanı Putin’in yakın çevresinin de adları geçiyor. 

Peki o Putin’in yakın çevresindeki işadamları kimler?

Sızan belgeler ortaya bir fotoğraf çıkarıyor. Zira Esed’le birlikte Kaddafi de listede var. Yani linç edilip, öldürülene kadar Libya’yı yöneten ve o süreçte Putin’in kirli işlerini yürüten işadamlarıyla sıkı fıkı ilişkiler içerisindeki Kaddafi.

Geçtiğimiz Kasım sonunda Amerika Hazine Bakanlığının raporlarında Suriye ve Irak’taki DAEŞ petrolünün, Putin’in iki önemli iş ortağı tarafından satın alındığı ortaya çıkarılmıştı.

Onlardan biri George Haswani diğeri ise “satranççı” olarak bilinen Kirsan Ilyumzhinov’du.
Bu iki isim, Putin’e yakınlıklarıyla birlikte Libya’da Kaddafi, Suriye’de de Esed’le beraber çalışıyordu.

Kaddafi öldükten sonra rota tamamen Suriye’ye kaydı. Haswani ve Kirsan Ilyumzhinov, 2008 sonrası Suriye’de bulunan doğalgaz rezervlerine yapılan Rus yatırımlarının başındaydı. Sonrasında çıkan iç savaş sürecinde petrol sahaları ve doğalgaz rezerv alanlarını, DAEŞ ve PYD gibi terör örgütleriyle koruma altına almaya çalıştılar.
Neticesinde petrol ticaretinde ikisinin de isimlerinin ön plana çıktığı görüldü.

PUTİN CIA SUÇLASA DA İNANDIRICI BULUNMUYOR

Panama belgelerine Rusya’dan çok sert tepki geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, CIA’i suçladı. Evet bu doğru olabilir, yani Panama belgeleri bir komplo olabilir, arkasından da CIA ya da başka gizli servisler çıkabilir.

Ancak bu durumu Rusya izah etmeye kalktığında hiç inandırıcı olmuyor.
Çünkü Rusya, son yıllarda politikasını tamamen yalan üzerine kurdu.

Özellikle Suriye ve Kırım süreçlerinde uluslararası kamuoyunu etkilemek adına öyle yalanların altına imza attılar ki, bugün başlarına gelen Panama felaketinde, ne deseler boş.