Azerbaycan ile Ermenistan arasında Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesinde 2 Nisan’da başlayan 5 Nisan’da ilan edilen ateşkesin ardından durdu. Azerbaycan Ordusu Cebrail ve Terter bölgelerinde aralarında iki stratejik tepenin de bulunduğu bazı alanları geri aldı. Ateşkesle başlayan görüşmeler ise devam ediyor. 


Coşku ve tedirginlik 

Karabağ, Azerbaycan’ın gerçek anlamda “millî” bir meselesi konumunda... Muhalefet partileri de hükümetin Karabağ politikasına tam destek veriyor. Bakü başta olmak üzere Azerbaycan genelinde son süreçte elde edilen kazanımlardan duyulan bir coşku var. Halk için bu gelişmeler sadece bir başlangıç; zira bütün Karabağ işgalden kurtarılmadıkça rahat etmeyeceklerini söylüyorlar.  Hissiyatlarını en uçlarda ifade edenler “Ya Karabağ ya ölüm” ifadesini kullanıyor. Bu coşku cephe hattındaki yerleşim birimlerinde yerini kısmen tedirginliğe bırakıyor. Çünkü ara ara küçük çaplı çatışmalar olsa da geçen hafta başlayan çatışmalar son 20 yılın en şiddetlilerinden. Neredeyse bir “muharebe”  şiddetine varan çatışmalar yaşlılara eski korkulu zamanları hatırlatırken yeni kuşak da savaşın ne demek olduğunu gündelik hayatlarının ortalarına düşen roketlerle tecrübe etmiş halde.

Azerbaycan tarafındaki sivil kayıpların arasında iki de çocuk var. Ağdam’ın Ahmetağalı köyünden 3 yaşındaki İslam yıkılan evlerinin önünde annesinin kucağında olanların farkında olduğu belli ediyor. 

Ağdam’ın Küçükağalı köyü çatışma hattının sadece bir kilometre uzağında. Hemen yakınlarında eskiden bir Ermeni köyü varmış. Şimdi boşaltılmış ve sadece ayrılıkçı Karabağ Ermenilerinin mevzileri var. İşte bu mevzilerden atılan roketler önce köy öğretmeninin evine düşmüş. Ardından mescidin yakınlarına... O anlarda herkes korkuyla kaçışırken 62 yaşındaki Garaş Dadaşov önce ailesini evden çıkarmış. Onları güvene alınca hayvanlarını da güvenli bir yere almak isterken tam ortalarına isabet eden roketle hayatını kaybetmiş. Eşi Hacer Dadaşov “Eskiden roket atmıyorlardı. Şimdi çok attılar. Gündüz vakti attılar Yoldaşım (eşim) pare pare oldu. Bir şey yapamadık” diyor.  

‘Öz topraklarımız’

Cephe hattının komutanı Albay Elçin Kerimov Lele Tepe’nin stratejik önemine değinerek o bölgeyi her şekilde muhafaza ve müdafaa etmeye devam edeceklerini söylüyor. Kerimov “Bu bölge bizim için sadece askeri olarak stratejik bir bölge değil. Sivil halkın can emniyeti için de çok önemli. Çünkü Ermeniler sadece askerlerimizi değil sivilleri de hedef alıyor. Bu tepeye hâkim olan hem Cebrail rayonuna hem de Fuzuli rayonuna hâkim durumda oluyordu. Biz bu öz toprağımızı Ermenilerden aldık, bayrağımız dalgalanıyor” diyor.

Minsk Delegasyonu cephe hattında

Azerbaycan ve Ermenistan Genelkurmay başkanlarının Moskova’da buluşup ateşkes ilan etmesinin ardından başlayan müzakerelerde aktif olan Minsk Grubu’nun delegasyonu da önceki gün Lele Tepe’nin bulunduğu cephe hattındaydı. Önce Azerbaycan askeri karargâhına gelen 5 kişilik heyet daha sonra ateş hattının gerisindeki noktalar hakkında bilgi aldı.

Televizyon izlerken roket düştü

Çatışmaların şiddetini en ağır şekilde yaşayan yerleşim yerlerinden biri de kuzeydeki Terter... Azerbaycan kayıtlarına göre burada 3 sivil hayatını kaybetti, 160 ev de hasar gördü. Gülnare Kerimova, Terter’in merkezindeki evinde akşam saatlerinde annesiyle televizyon izlerken yaşamış dehşeti. Hala da şoku atlatamamış: “Birden biri tavan üzerimize çöktü. Sesten kulaklarım tıkanmıştı. Annem hâlâ kendine gelemedi.”
 
Lele Tepe geri alındı

Çatışma başladıktan bir süre sonra Azerbaycan birlikleri Karabağ’ın güneyindeki Lele Tepe’yi ve kuzeyde Terter yakınındaki Seyfulan’ı ele geçirmiş. Bu iki nokta hem Ermeniler hem de Azerbeycan Türkleri için stratejik öneme sahip. Ermeni tarafı ısrarla çatışmalardan önceki toprak durumuna dönülmesini, yani özellikle Lele Tepe’nin teslimini istiyor. Azerbeycan tarafı ise öyle düşünmüyor.