MGK’nın “olağan dışı” toplanmasının elbette gündemle yakın ilişkisi var.

Ancak asıl neden Ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şura’yla ilgili tarih ayarlamasının daha şimdiden yılın başında yapılması. Şu andaki periyotlara göre MGK, 2 ayda bir toplandığında Ağustos ayı içerisinde de toplantı yapılması gerekiyor.

Bu durumda, Ağustos başında görev süresi biten Genelkurmay Başkanı ya da kuvvet komutanları da toplantıya katılıyor, yerlerine atananlar ise bir sonraki toplantıyı beklemek zorunda kalıyor.

Bu nedenle MGK, Ocak ayında yapılarak tarih ayarlaması gerçekleştirilecek.
Görev süresi sonlanacak olan komutanlar, halen görevde oldukları Temmuz ayında, yeni komutanlar ise atanmalarından hemen sonra Eylül ayında MGK toplantısına katılabilecek.

MGK’nın bugün yapacağı toplantının gündemi ise yoğun. Hem bölgede devam eden operasyonlar, hem operasyonlardan sonra atılacak adımlara yönelik hazırlanan master plan hem de Suriye odaklı çarpıcı gelişmeler söz konusu.

MASTER PLAN MGK'DA

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, önceki gün Bakanlar Kurulu’ndan sonra 5 ana başlık ve 303 maddeden oluşan master planın bakanların görüşüne sunulduğunu açıkladı.

Kurtulmuş, 303 maddenin “Milli birlik ve kardeşlik içerisinde hareket edilmesi”, “Yoğun kamu diplomasisi”, “İdari tedbirlerin somut verilere dayandırılması”, “Sivil halkın uğramış olduğu maddi ve manevi zararların ortadan kaldırılması”, “Kardeşliği ve bütünleşmeyi sağlayacak her türlü insani tedbirin uygulanması” başlıkları altında toplandığını söyledi.
Hükümet, operasyonların ve sokağa çıkma yasaklarının aşama aşama bitirilmesinin hemen ardından bu konularda seferberlik ilan edecek.

303 maddelik planın Türkiye’nin hem AB yolunda hem de yeni anayasa konusunda yapması gerekenlerle çakışan önemli noktaları da var. 12 Eylül yasalarının ayıklanması, AB reform düzenlemelerinin yasalaştırılması gibi konular aynı zamanda demokratikleşmeyle ve insani tedbirlerin alınmasıyla da yakından ilgili. Bir yandan MGK’da görüşülecek maddelere son şekli verilecek, bir yandan da bu konuda yapılan hazırlıklar hızla yaşama geçirilecek. Bu kapsamda hazırlanmış tasarılara artık son şekli verildi.

YOL TEMİZLİĞİ

Uzun zamandır hükümetin gündeminde bulunan İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile ilgili kanun tasarısının bir aksilik olmazsa bugün Meclis’e gönderileceğini öğrendim. 
Tasarıya göre, kurum, İnsan Hakları Kurumu ile Adaletsizlik ve Ayrımcılık Kurulu’nun birleştirilmesiyle oluşturulacak ve 3 ana başlıkta faaliyet gösterecek:

- İnsan hakları.
- Azınlıklar ve ayrımcılıkla mücadele.
- İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ya da küçültücü muamele ya da cezaya

Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi. Kurum, bu konularda idarede yaşanan sorunları inceleyecek ve çalışmalar gerçekleştirecek. Yarın ise yeni anayasa çalışmalarını yakından ilgilendiren bir toplantı yapılacak. Reform Komitesi toplanarak, darbe yasalarının mevzuatımızdan çıkarılması konusunda çalışacak. Yapılan çalışmaya son şekli verilecek, CHP ve MHP’ye gidilerek, eklenmesini istedikleri mevzuat olup olmadığı sorulacak.

AFRİN GÜNDEMİ

MGK’nın bugün yapacağı toplantıdaki önemli başlıklarından birisi de Suriye.
Türkiye, uzunca bir süre önce Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus-Azez hattını, yani Fırat Nehri’nin batısını kırmızı çizgi ilan etti. Bu bölge, Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın bu ülkedeki uzantısı 
YPG’nin kontrol etmediği, ılımlı muhalefetin varlığını sürdürebildiği tek alan. Kobani ve Cizire kantonlarını elinde tutan PYD, aynı zamanda kuzey Suriye’nin en batısındaki, Akdeniz’e en yakın bölge olan Afrin kantonunu da kontrolü altında bulunduruyor.

Kobani-Cizire kantonlarıyla Afrin kantonu arasındaki Cerablus’u ele geçirmesi halinde Suriye’nin kuzeyine bütünüyle hakim olabilecek. Türkiye de bu nedenle Cerablus’ta ne YPG’yi, ne rejimi ne de IŞİD’i görmek istemediğini çok önceden açıkladı. Fırat’ın batısındaki bölgeye yapılacak müdahalelerin kırmızı çizgi olarak görüldüğünü dünyaya açıkça ilan etti. Buna rağmen hem Suriye rejiminin hem YPG’nin bölgeyle ilgili iştahı sürüyor. Bölgeden gelen son istihbarat raporları Rusya desteğiyle hareket eden rejimin ve YPG’nin yeni bir plan yaptıklarını ortaya koyar nitelikte.

Raporlar, geçtiğimiz hafta Rusya ile İran’ın YPG’nin kontrolündeki Afrin’e havadan silah, mühimmat ve lojistik malzeme indirdiğini ortaya koyuyor. 7-8 ayrı indirme harekatıyla Afrin’de önemli bir yığınak yapılmış durumda. Sayıları bilinmemekle birlikte Rusya ve İran’ın Afrin’e personel de indirdiği belirtiliyor. PYD ve silahlı gücü YPG, uzunca bir süredir “ABD’nin icadı” olan Suriye Demokratik Güçleri adı altında savaşıyor. Suriye Demokratik Güçleri ise göstermelik sayıda Arap ve Türkmenler’den, ağırlıklı olarak YPG’den oluşuyor.

Rusya’nın denkleme girmesiyle Esad rejiminin YPG ile bağlantılı hareket ettiği malum. 
Kimi yerde rejim güçleri kimi yerde Suriye Demokratik Güçleri adı altında YPG, Rusya’nın desteğiyle IŞİD’e karşı savaşıyor görüntüsü altında stratejik noktaları ele geçirmeye çalışıyor. Son gelişmeler bu yapının yeni hedefinin Cerablus olduğunu gösteriyor.
İstihbari bilgiler, Türkiye’nin “Fırat’ın batısı” tezine karşılık, Afrin’in doğusuna yönelik bir operasyon yapılarak Cerablus’a girileceği yönünde. Böylece “Afrin’in doğusuna operasyon yapıyoruz, IŞİD’i buradan temizliyoruz” savıyla hareket edip, Cerablus’a girilmek istendiği belirtiliyor. 

Rejimin elindeki Başköy ile YPG’nin elindeki Afrin arasında bir hat kurulduğu yönünde bilgiler var. Böylece alanı kapatarak, Cerablus operasyonunun başlatılacağı kaydediliyor.
Aslında Fırat’ın batısına girilmesi anlamına gelecek olası operasyonla ilgili gelişmeler teyakkuza geçen Ankara’da yakından izleniyor. Gelen bilgilerin doğruluğu ve başlayacak olası operasyona karşı Türkiye’nin yapacağı hamleleri de biz yakından izliyoruz.
 

Kaynak : Serpil Çevikcan - Milliyet