ÇİN'in kuzeybatısındaki Uygur bölgesinin merkezi Urumçi kentinde 3 kişinin ölümü, 4'ü ağır 79 kişinin yaralanması ile sonuçlanan patlamanın 'bombalı saldırı' sonucu gerçekleştiği bildirildi.
Çin devlet televizyonu CCTV'ye göre, Urumçi'deki Güney İstasyonu'nun çıkışında dün akşam toplanan bir grup kişi, kesici aletlerle çevredekilere saldırdıktan sonra taşıdıkları patlayıcıyı infilak ettirdi. dün Yerel saatle 19.10'da (TSİ 14.10) gerçekleşen patlama sonucunda en az 3 kişi öldü, 4'ü ağır olmak üzere 79 kişi yaralandı. Saldırının, parti ve devlet başkanı Xi Jinping'in bölgeye yaptığı teftiş turunun bitimine doğru ya da hemen sonrasında meydana gelmesi dikkat çekti. Hafta sonunda bölgeye giden Xi Jinping, medyada son derece geniş yer bulan gezi müddetince istikrar ve güvenlik mesajları vermişti.
Saldırı ardından Xinhua haber ajansı aracılığıyla bir mesaj yayımlayan Xi Jinping, emniyet güçlerine 'kararlı eylem' çağrısında bulundu. Saldırı sırasında halen Şincan'da bulunup- bulunmadığı bilinmeyen Xi, "Şiddet ve terörizmle mücadele savaşı bir anlık duraklamaya bile müsaade etmeyecektir" dedi.
ETNİK GERİLİM TIRMANIŞTA
Doğal kaynakları ve geniş yüzölçümüyle Çin'in stratejik önem atfettiği Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde etnik gerilim özellikle son bir yılda tırmanışa geçerken, 2012 yılından bu yana çeşitli şiddet olaylarında en az 100 kişi öldü.
Şiddet olaylarının bölge dışına da sirayet etmesi, halk arasında ciddi güvenlik kaygısına yol açıyor. Başkent Pekin ve daha pek çok kentte silahlı müdahaleye hazır emniyet güçleri devriye geziyor. Ülkenin güneyindeki Yunnan eyaletinin merkezi Kunming kentindeki tren garına palalı saldırganlar tarafından 1 Mart'ta yapılan baskında toplam 33 kişi hayatını kaybetmiş, 143 kişi yaralanmıştı.
Geçen yılın Ekim ayında Pekin'in göbeğinde meydana gelen ve beş kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda ise, jipiyle kalabalığa dalan bir eylemci Tiananmen meydanına bakan İmparatorluk Sarayı'nın girişine çarpmış ve aracını ateşe vermişti.
Olayları terörizm olarak niteleyen Çinli uzmanlar, yoğunlaşan ve coğrafi açıdan yaygınlaşan saldırıların, Orta Asya ve özellikle Arap dünyasında ivme kazanan radikal İslamcılık dalgasından beslendiğini öne sürüyor.
Yurt dışındaki Uygur dernekleri ve insan hakları örgütleri, bölgede Uygurlar'a karşı kültürel ve dini baskıların giderek ağırlaştığını ileri sürüyor. Bağımsız medya ve insan hakları kuruluşlarının bölgede serbestçe çalışmasına izin verilmemesi, neredeyse her yeni olay sonrasında ortaya atılan ve birbirine tamamen zıt düşen 'terör-zulüm' savlarının tarafsız teyidini olanaksız kılıyor.

SK(AÖ/İD)