TÜRKİYE'YE GÖTÜRÜLÜYOR
KOPENHAG’a bağlı Rodövre şehrinde eşinin kliniği önünde yabancı düşmanı bir gencin çekiçli saldırısına uğrayan 40 yaşındaki Türk Erdem Elgin tedavi için Türkiye’ye götürülüyor.
Saldırıda bir gözünü kaybeden ve yüzünün ön kısmındaki kafatası kemikleri parçalanan Erdem Elgin, yeni ameliyatlar geçirmek üzere pazar sabahı Kopenhag Üniversitesi Hastanesine nakledildi. Ancak ailesi burada yeterli ilgi gösterilmediğini öne sürerek Erdem Elgin’i, daha iyi tedavi edilir umudu ile Türkiye’ye götürme kararı aldı.
Kayınpederi Hüseyin Erciyes “Erdem bir gözünü kaybetti. Gözbebeği yerine yerleştirildi ama o gözü görmeyecek. Yüz kemiğindeki kırıklar nedeniyle birkaç ameliyat daha geçirmesi gerekiyordu. Bu nedenle Kopenhag Üniversitesi hastanesine nakledildi ama orada da yeterli ilgiyi görmedi. İstanbul’da çok iyi doktorların bulunduğunu öğrendik ve Türkiye’ye götürmek için harekete geçtik. Doktorlar uçağa binmesi için rapor verdiler İstanbul’a uçacağız”dedi.
HAPİS CEZASI ALMAYACAK
Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Magnus adındaki saldırganın yaşının küçük olması nedeniyle hapis cezası almayacağını belirten Savcı Martin Von Bülow “saldırıya uğrayan Türk’ün göz bölümü yüzde 60 zarar görmüş. Görme yeteneğini kaybetti. Saldırgan kendisini tehdit altında olduğu için çekiçle vurduğunu itiraf etti ama hapis cezası veremiyoruz”dedi. Duruşmada Erdem Elgin’in eşi Naciye Elgin’in ifadesi okundu. Naciye Elgin, sebepsiz yere saldırıya uğradıklarını, eşinin tehditkâr davranmadığını söyledi. Naciye Elgin, saldırganın ırkçı sözler sarf ettiğine dikkat çekti.
AYRIMCILIĞI YAŞADIK
Hüseyin Erciyes, hastanede Danimarka polisinin hemen olayın ardından vurdumduymaz tutumunu da eleştirerek “çocuklar kendi iş yerlerinin önüne park etmelerine rağmen aynı yere aracını park etmek isteyen Danimarkalı gencin çekiçli saldırısına uğradı. Ben hemen olay yerine gittim. Damadım kanlar içindeydi, ambulans geldi ama orada 15-20 dakika beklettiler. Ambulansı hangi hastaneye yönlendireceklerini tespit edemediler. ‘doktor hangi hastanede bulabilirsek oraya göndereceğiz’ şeklinde konuşmalar başladı. Ambulans hareket etti, şehir merkezinde bir yerde durdu. Orada ‘bu hastaneye gelmeyin başka hastaneye yönlendireceğiz’ demişler. Ben çocuğun kanlar içinde olduğunu söyleyip itiraz edince başka hastaneye götürme kararı aldılar sonra tekrar karar değiştirip Herlev hastanesine götüreceğiz dediler ama sonra Glostrup hastanesine getirdiler.
Hastaneye gelinceye kadar 1 saatten fazla zaman geçti. Biz bunu anlayamıyoruz. Ben 45 yıldır bu ülkedeyim, esnafım, yaşadıklarımıza rağmen Danimarka’yı eleştirmiyoruz. Bu ülkeye çok katkımız oldu. ayrımcılığı hissetsek bile dışarıya belli etmiyoruz ama bu olayda biz ayrımcılığın bulunduğuna iyice inanmaya başladık. Çocuk ilk darbede yere düşmese belki saldırgan daha çok darbe vuracak ve öldürecekti. Olay yerine gelen polis ise saldırganın yeri ve eşgali bilindiği, adresi söylendiği halde “mesaimiz bitti” diyerek kişiyi yakalamamaları ayrımcılığı gösteriyor. Polis arabanın içinde saldırganı görüyor. Arkadaşlar “siz bu çocuğu tutuklamayacak mısınız?” diye soruyorlar polis “hayır mesaimiz bitti başka arkadaşlar gelir” deyip gidiyorlar. Saldırgan bir Türk olsa şehri ablukaya alır hemen yakalarlardı. Çok üzgünüz. Cumhurbaşkanımız ile bunu konuşmak isterdim. Büyükelçimizin bu tür olaylarla ilgileneceğine eminim. Bu olay sesimizi duyurmak için bir başlangıç olsun. Cumhurbaşkanımız yüksek sesle bu olayları Danimarkalı yetkililere iletsin ve korunmamızı istesin. Biz hala dışlanıyor ve ötekileştiriliyoruz”dedi. Yakalanan 16 yaşındaki saldırgan, daha önceden de sabıkaları bulunduğu için nöbetçi mahkeme tarafından ıslah evine gönderildi. Savcı Martin Von Bülow, saldırganın yaşının küçük olması nedeniyle hapis cezası almayacağını söyledi.

ÜT(AÖ/İD)