TÜRKİYE'nin Paris Büyükelçisi Hakkı Akil sivil toplum temsilcileri ile bir araya geldi.
Paris Başkonsolosluğu'nda düzenlenen toplantı Başkonsolos Turgut Kural’ın açılış konuşması ile başladı. Toplantıya konsolos ve muavin konsoloslar ile din ataşesi de katıldı. Yüksek katılımın gerçekleştiği toplantıda Büyükelçi Sözde Ermeni sokırımı ve 2015 ile ilgili açıklamalarda bulundu. Büyükelçi Hakkı Akil özetle şunları söyledi:
"Ermeni sorunları hakkında verdiğim demeci okumuşsunuzdur. Herkes 'Büyükelçi gelir gelmez böyle tuhaf şeyler söylüyor, nereden çıktı bu?' diyebilirsiniz Ermeni konusu çok hassastır. Bunun iki boyutu var. Ermeni iddiaları soykırım konusunda bunun soykırım olmadığını bizim tarafımızdan Türk Devleti, devlet yetkilileri, yada kamu kuruluşları tarafınca tersinin ispat edilmesi ki bizim ispata ihtiyacımız yok çünkü şu anda soykırım var diye hukuki bir karar yok ortada. Ermeni tarafı tamamen bir algı yönetiyor. Soykırım belirli hukuki bir tanımı ve çerçevesi olan çok somut kuralların bir araya gelmesiyle tanımlanan bir şeydir. Bu konuda uluslar arası bir mahkemenin kararı gerekir. Böyle bir karar Ermeni konusunda yoktur. Ama Ermeniler kendi lobi güçlerini, siyasi güçlerini kullanarak bazı hatta Ermeniler de demeyeyim. Bazı Ermeni grupları böyle bir algı yarattılar. Parlamentolarda 10 bin, 50 bin kişilik belediyelerde Ermeni soykırımı olmuştur diye kararlar aldırdılar. Dünya kamuoyunda böyle bir algı yaratıp ondan sonrada bunu hukukla pekiştirmek gibi bir politika izliyorlar. Biz de bunun olmadığını o yıllarda yaşananların gerçek boyutunu anlatıp diğer taraftan da bu yönde hukuki bir şey olmadığını idiaların anlamsız ve gereksiz mesnetten yoksun olduğunu bildiriyoruz ama bir çok ülkede Ermeni toplumunun yoğun olduğu bölgelerde siyasi sayitlerle bazı siyasi gerekçelerle bu konuda kararlar alınıyor ama bu kararlar ancak kendilerini bağlar. Bir çok yerde bu kararlar almaya başlayınca insanların kafasında bu konu ile hiç ilgisi olmayan, konuyu bilmeyen insanların kafasında devamlı devamlı Ermeni Soykırımından bahsedildiği için bir algı oluşmaya başlıyor. Sade vatandaş soykırım nedir ?Tanımı nedir?Mahkeme mi gerekir?Bunu bilmez konuşuldukça bunu Ermeni Soykırımı olarak algılamaya başlar."
Paris Büyükelçisi Hakkı Akil, anlattığı birinci boyutun dışında diğer önemli boyutun burada Fransız vatandaşı olarak Ermeni kökenli Fransızlarla bir çok bölgede birlikte yaşamalarını olduğunu anlattı. Büyükelçi Akil, Fransa’da ders kitaplarında ermeni soykırımı yer aldığını bunun büyük bir hata olduğunu, toplumlar arasında kin oluşmasına yol açabileceğini söyledi. Büyükelçi Akil, şöyle devam etti:
"Yani nefret söylemini doğurur ve artarak devam eder. Sizler açısından en büyük tehlike bu okulda çocuklar arasında yaşanabilecek olayın ailelere sıçraması. Ailelerden Toplumlar arasında çatışma potansiyeli taşıyan bu tehdit bu tehlike. Ermeni militan gruplarla Ermeni halkını ayırt etmeniz lazım. Türkiye’de de Ermeni’nin kötü, düşman gibi gösterilmesi de yanlıştır. Ermenilerin yaptığı hatayı Türkler katildir gibi göstermesi gibi bizlerin de Ermenileri genelleştirmememiz lazım. Onlar da bizim gibi aynen Anadolu topraklarında yetişmiş, aynı kültürü almış, bizim dinlediğimiz müziği dinleyen, aynı yemekleri yiyen, aynı şeylere gülen aynı şakaları yapan insanlar olduğunu aklımızda tutalım. Bence Ermeni sorununun en önemli çözümlerinden birisi yukardan aşağıya değil aşağıdan yukarıya doğru halk tabanındaki birliktelik ve barışma yukarıya doğru yansımalıdır. Eminim ki bir çoğunuz bulunduğunuz bölgede ya Türkiye’den gelen ya dördüncü kuşak Ermeniler vardır. Bire bir görüştüğünüzde sizden hiç bir farkı yoktur. Ama toplum baskısı nedeniyle onlar büyük ölçüde bir ölçüde de siz bu tür temaslardan rahatsızlık duyabilirsiniz. Şam’da görev yaptığım sürede hangi evden Zeki Müren şarkısı duysam kapıyı çalardım. Ermeni aileler çıkardı. Hala Türkçe konuşuyorlardı. Yukardaki siyasi konu ayrı birşeydir. Günlük yaşam halklar arasındaki ilişkiler ayrı birşeydir."
Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Hakkı Akil, soykırım konusundaki siyasi mücadele günlük yaşamda sağduyulu veya sağduyusuz Ermenilerle bir arada yaşamın, dostluk kurmanın birlikte tavla oynamaya engel olmadığını söyledi. Büyükelçisi Akil, şöyle dedi:
"Bu benim için çok hassas bir konudur. Yüreğimde ki acıdır derken birbirine bu kadar yakın iki halkın on asır birlikte yaşamışız. Herkesin köyünde ailesinde çevresinde muhakkak bir hikayesi vardır. Böyle iki halkın birbirine düşman gibi gösterilmesi hakikaten üzücü bir şey. Siyasi şeyler ayrıdır. Onun gene mücadelesi yapılır. İşte Ermeni kuruluşları kendilerine göre Ermeniler açısından çünkü bu bir varlık nedeni haline gelmiştir. Çünkü daha eskiden Ermenilerin hepsi Fransız toplumunda kaybolmuş Fransızlaşmış insanlardı. Özellikle bence kilisenin de baskısı ile Ermenilerin kimliğini kaybetmemek için bu bir soykırım söyleminden yeni bir ermeni kimliği yaratılmaya çalışılmıştır Fransa’da. Bu konuda da başarılı olmuş kilise. Kilisenin müşterisi kalmamış. Ermeniler Fransız toplumunun içinde tamamen entegre olup Ermeniliklerini bir tarafa bıraktıklarından. Onlar açısından özellikle kilise açısından bu nedenle önemli. "
"KENDİMİZİ SUÇLU HİSSETMEYELİM"
Paris Büyükelçisi Hakkı Akil, "Yapmadığımız bir suçtan dolayı kendimizi suçlu hissetmeyelim" derken bunun mücadelesi ile günlük yaşamdaki ilşkileri birinden ayırt etmeyi bilmek gerektiğini söyledi. Akil, Türk vatandaşlarının tanımadıkları bir Ermeni’ye etnik kökenine bakarak düşman gözüyle bakmasını doğru bulmadığını aksi halde bu bakış açısının toplumsal bir çatışma haline dönüşmesinin de kaçınılmaz olabileceğini bildirdi. Paris Büyükelçisi Hakkı Akil, "Bizim en azından benim Türk Büyükelçisi olarak burada ki en öncelikli görevlerimden birisi de bu tür toplumsal çatışmaları engellemektir. Önüne geçmektir. Bunu her görüşmemde Fransız yetkililere söylüyorum. Yangına körükle gidiyorsunuz. Gittiğiniz yol siyasi sayitler üç beş oy için bir yana Rüzagar eken fırtına biçer üçbeş oy için böyle şeyler yapıyorsunuz ama ilerde Fransa’nın iç barışını dinamitliyorsunuz diye" diye konuştu.
Paris Büyükelçisi Hakkı Akil, "Ne Türkler Ermenilerin düşmanıdır. Ne de Ermeniler Türklerin düşmanıdır" vurgulamasını yaparken, şunları söyledi:
"Siyasi kavga ayrı bir şey günlük yaşantınız size bu kadar benzeyyen insanlara bir arada yaşamanız ayrı bir şey. Benim sizlerden beklentim tabiki hakkınızı hukunuzu koruyacaksınız ama diğer taraftan da böyle günlük gaza gelip oralarda buralarda günahsız insanları düşman olarak görmemenizdir.  610 bin Türk Fransa’da cihada gidiyormuş gibi de yanlış bir anlam çıkarmamamız lazım. Bazen iyi niyetle yapılan şey geri teper. Bunların inandırıcı bir şekilde gerçekten siviltoplumun kendi insiyatifi olduğunun gösterilmesi lazım. Bu konuların ne kadar hassas olduğunu geri teptiğini anlatmak açısından diyeceğimiz şeyleri iyi kararlaştırmalıyız. Toplantıların gerçek hassasiyetleri insanların geçek hassasiyetini göstermesini veya bir Büyükelçiliğin, devletin arkasında olmadığı ve halkın kendi kişisel kendi tepkisi olarak gösterilmesi çok önemlidir. Yapılacak faaliyetlerin bu konuda inandırıcı olması çok önemli. Önce insanların kendisinin inanması lazım. Kendi inanmadığınız bir şeyi karşınızdakine inandıramazsınız. 2015 yılı dünyanın sonu değil. Kendimiz reklamını yapıyoruz. 2015’in 2014’ten farkı ne? Ermeni soykırımı oldu diyen çevrelerin biraz daha fazla bağıracakları Ermeni soykırımının 100 yılıdır diye çıkardıkları sesin bu sene desibeli 8 ise önümüzdeki sene 10 çıkacaktır. Birşey değişmeyecektir. Kendi kendimize bir dev yaratıp sonra o deve karşı çarpışıyoruz gibi bir şeye girmeyelim."
Paris Büyükelçisi Hakkı Akil daha önce de söylediği gibi 2015’e odaklanma yerine uzun vadeli iki halkın bir biri ile barışması gerektiğini, hiç bir zaman bu tür suç işleyebilecek tipte bir halkın ya da bir milletin torunları olmadıklarını vurgularken şunları ekledi:
"Anadolu her zaman bütün mağdurlara kucak açmıştır. Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923 senesinde Anadolu halkının yüzde 40 göçmendi. Kafkaslardan, Balkan savaşlarından kaçanlar, imparatorluğun kaybettiği topraklardan gelen göçmenlerdi. Saddam’dan kaçan Kürde de, Bulgaristan’dan gelen Türk’e de, zor durumunda olan yediyüz bin Suriyeliye de kucak açmıştır. Elinde ki imkanları kullanmaktadır. Bununla hepimizin gurur duyması lazım. Bizim milletimizin yapısı budur. Zorda olana el uzatırız. İyidir, kötüdür, ekonomik olarak yararlıdır, zararlıdır. Ne derseniz deyin ama Milletimiz böyle bir millet. Tarih boyunca böyle olmuştur. Bizim kültürümüz böyle bir kültür. Beğenelim beğenmeyelim.  Olaylar nedeniyle hiç bir zaman kompleks duymamıza gerek yok. Geçmişte bazı hükümetler bazı dönemlerde yanlış kararlar almış olabilir. Tehcir yanlış bir karardır. Savaştaki bir imparatorluk kendi ordusunu Kafkas Cephesine kadar gönderemeyip Allahuekber Dağlarında 90 bin askerini donduran ordu koskoca bir bölgedeki halkı çoluk çocuk nasıl tehcir edebilecek. Yanlış bir karardı. Sonuçları da üzücü olmuştur. Ama buradan hareket edip bütün Türkler Ermenileri katletmek için bu ırkı Anadolu’dan sürmek için soykırım yapmışlardır suçlamasını hiçbir zaman kabul edemeyiz. Bu münakaşa bu işin aslı bir şekilde hiç bir zaman parlementolarda neticede uzun vadede bu üç beş on beş senemi olur bizim önerimiz şudur ve hakikaten makul bir öneri bütün hukukçular tarihçiler gelsinler buraya Ermenisi, Fransızı, Türkü, İngilizi Amerikalısı otursunlar arşivleri incelesinler . Bizim bir kompleksimiz yok . Baksınlar. Bu olay hangi sıfatla tanımlanır. Bunun adına tehcir mi denir, bu dönemde askeri bir zorunluluk muydu, bu soykırımın tanımına mı girer belgeleri incelesinler baksınlar. Eğer geçmişte atalarımız bazı siyasi hatalar yapmışlarsa bu gerçekte tarafsız belgeler kanıtlanırsa yapmışızdır o zaman deriz. Yapmamışsak yapmamışız deriz. Sizler gündelik hayatınızda bunalım haline sokmayın. "

GÖ(AÖ/İD) (FOTOĞRAFLI)