GAZETECİ- yazar Mehmet Altan, Londra'da İngiliz Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin çağın gereklerini yerine getiremediği için çok daha baskıcı tutuculuğa savrulduğunu söyledi. Altan, Hakan Şükür'ün partiden istifasıyla ilgili olarak Şükür'ün istifasının herhangi bir gelişme yerine partideki olası bir depremin başlangıcı olabileceğini söyledi.
İngiltere'nin başkenti Londra'daki sivil toplum kuruluşu Türkiye Çalışmaları Merkezi'nin (Center for Turkey Studies) düzenlediği konferansta konuşma yapan Altan, AK Parti'nin bugünkü siyasetini değerlendirerek bu partinin küreselleşme ve çağın gereklerini yerine getiremediği için çok daha baskıcı bir tutuculuğa doğru savrulduğunu savundu. Altan, şöyle dedi:
"AK Parti, kentlerin çoğulcu yapısını, renklerini kapsayıp ona göre hareket etmek yerine kasabanın tek boyutlu anlayışını kentlere dayatmak istedi. Türkiye'nin yarısı 30 yaşın altında, Gezi olayları da kentlerin ve gençlerin mevcut kasaba baskısına patlamasıdır."
Türkiye'nin dış politası ve komşuları ile ilişkilerine değinen Altan şöyle konuştu:
"NATO üyesi bir ülkeyiz. Bir yandan Şangay 5'lisine yer arayan siyasi iktidarımız var. Sıkışınca Nato'ya sığınıyoruz bir yandan Çin ile füze anlaşması yapıyoruz, AB ile müzakere sürüyor, bir yandan da Şangay'a 'Bu sıkıntıdan kurtar' diyoruz."
Altan, Ergenekon ve Balyoz davaları ile ilgili bir soru üzerine ikisinin de askeri bir yapılanmayı bitirmeye yönelik adım olarak kabul edildiğini ancak bunların rejimi demokratikleşme ön adımlarını oluşturma konusunda başarılı olamadığını anlattı. Mehmet Altan, ilk bakışta doğru bir adım göründüğü halde hukukta usul hataları ve özensizliklerin yaşadığını ifade etti.
Uludere'de meydana gelen ve 34 Türk vatandaşının ölümü ile sonuçlanan Türk savaş uçaklarının yaptığı hava operasyonunun 2'nci yıldönümünün yaklaştığını ancak bu sürede olayla ilgili devletin hiçbir ilerleme kaydetmediğini söyleyen Altan şöyle konuştu:
"Uludere'yi çözmeden umutlu olunamaz. Uludere'nin çözülmediği bir yerde, Hizbullah PKK çatışması da, derin devlet de olur. Bir şekilde eski sanık albayla sorguya gidemeyen insanlar da olur. Gerçek manada derinden iyileştirecek şey, o cumhuriyetin gerçek bir demokrasiye kavuşması ile mümkün olacaktır."
AK Parti'nin kendi içinde bölünmesi olasılığı hatırlatılınca Mehmet Altan, Hakan Şükür'ün partiden istifasını örnek göstererek bu istifanın herhangi bir gelişme olmadığını partideki muhtemel bir depremin başlangıcının olabileceğini söyledi.