NÜFUSU hızla yaşlanan Almanya'da yaşlıların bakım hizmeti ihtiyacı büyürken, Alman huzur evlerinde ülkeye misafir işçi olarak gelen birinci nesil Türkler'in sayısı her geçen gün artıyor. Ancak bu huzur evlerinin birçoğu çok kültürlü bakım hizmeti vermekte yetersiz kalıyor.
Gelecekte durumun vahametini gören Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Sağlık Bakanlığı, özellikle göçmen kökenli yaşlıların bakımı konusunda köklü değişiklik yapmak için çalışma başlattı. Almanya'nın KRV eyalet hükümetinin ortağı Yeşiller Partisi'nin Milletvekili Arif Ünal, eyalet sağlık bakanlığının yaşlıların bakımı konusunda köklü bir değişiklik yapma hazırlığında olduğunu açıkladı. Arif Ünal, Almanya'daki huzur evlerinin çoğunun çok kültürlü hizmet verme kapasitelerinin olmadığını, Türkiye'den misafir işçi olarak gelen özellikle birinci neslin huzur evlerindeki oranının her geçen gün arttığını vurguladı. Arif Ünal, mevcut kanunların değişmesi için iki yönlü bir formül üzerinde durduklarını belirtti. Birinci formüle göre yaşlıların bakımının Türkiye'de yapılması ve bakım masraflarını Alman hastalık kasalarının üstlenmesi, ikinci formüle göre ise yaşlılar bakım evlerine gitmeyecek, bakım yaşlıların ayağına gelecek.
"BAKIM EVLERİ YENİDEN DÜZENLENMELİ"
Milletvekili Arif Ünal, bakım evlerinin çok kültürlü hizmet verecek tarzda düzenlenmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"1960'larda gelen ilk nesil şu anda emekli durumda ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaya başladılar. Şöyle ki birçoğu kendi ülkelerinde 6- 8 ay kalabiliyor ve bakım hizmetlerini ayakta giderip onu kendileri finanse edebiliyorlar. Ancak bu kişiler 4-5 yıl sonra toplu halde yoğun bakım içerisine girecekler. Bu kişilerin yoğun bakımlarını Türkiye'de kendilerinin finanse etmeleri mümkün değil. Buradaki bakım sigortaları ne yazık ki hala Türkiye'deki bakım masraflarını üstlenmiyor. Dolayısıyla bu insanları biz o zaman Almanya'ya gelmeye zorlayacağız, buraya gelecekler ve bakım evlerinde bakılmak zorunda kalacaklar. Birincisi bu, ülke için ve hastalık kasaları için çok pahalı. İkincisi buradaki bakım evlerinin ne yazık ki henüz göçmen kökenli insanlara bakabilecek çok kültürlü kapasiteleri yok. O kültürden gelen, o dili bilen bakıcı insanların olması gerekiyor, bakım evlerinin ona göre düzenlenmesi gerekiyor."
"YAŞLILARA TÜRKİYE'DE BAKILABİLİR"
Bu sorunun çözülmesi için iki yöntem düşündüklerini dile getiren Ünal, şöyle devam etti:
"Bu yöntemlerden birincisi Türkiye ile Almanya arasında sözleşmeler yapılarak Türkiye'deki bakım masraflarının hastalık kasaları tarafından üstlenilmesi ve kendi ülkesinde bakımını yaptırması. Çünkü kendi konuştuğu dil, bakıcılar kendisinden ve o kültürden gelen insanlar olması ile çok daha insani olur diye düşünüyorum. Buraya gelmek isteyenlere de buradaki bakım evlerini çok kültürlü açarak, kendi kültüründen dilinden uzmanlar alarak örneğin yemeğinden tutun da ibadet yerine kadar, bunları ayarlayarak bu kişilere hizmet verebilecek duruma getirmek gerekiyor."
"SEMT KONSEPTLERİ PROJESİ ÖNEMLİ"
Diğer bir alternatifin ise semt konseptleri projesi olduğunu söyleyen Arif Ünal, bu proje hakkında ise şu bilgileri verdi:
"Benim 7 yıldır üzerinde durduğum 'semt konseptleri' projesini düşünüyoruz. Buna göre yerli- yabancı bakıma muhtaç olan kişi bakım evine gitmeyecek ve bakım onun ayağına gelecek. Örneğin kendi evinde ufak tefek tamiratlarla kişiyi engelsiz hale getirerek evinde daha uzun yaşamasını sağlayacağız. İkinci aşamada bakıma muhtaç olduğu zaman da ayakta bakımlar evine gelecek, ihtiyaçları evden karşılanacak. Yani kendi yaşamış olduğu semti, mahallesini terk etmek zorunda kalmayacak. Çok yoğun bakıma ihtiyacı olduğunda o semtte küçük küçük en fazla 80 kişilik bakım evleri olacak ve onların bakımını o semtteki bakım evleri üstlenecek."
Yaşlıların bakımı konusundaki değişikliklerin şu anda mecliste yoğun tartışıldığının altını çizen milletvekili Ünal, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu konuda eyalet düzeyinde 2 yasa değişikliği gündemimizde ve bunları şu an çok yoğun tartışıyoruz. Birincisi eyalet bakım yasası, ikincisi ise katılım yasası diye tabir ettiğimiz yine bu bakımla ilgili konular var. Bunları geçirdiğimiz taktirde bu semt konseptlerinin hayata geçirilmesinin yasal temellerini oluşturmuş olacağız. Kendi evinden uzak, ailesinin bile ziyaretine gelemediği bakım evlerine gitmeyi artık hiç kimse istemiyor. Birde özellikle yaşlılık döneminde insanların sokağa çıktığında tanıdığı bir mahallenin olması, bir iki kişiye selam verebilmesi demans hastalıklarının oluşmamasında önemli rol oynuyor. Dolayısıyla yaşadığı bölgeden o insanları koparmadan hizmeti onların ayağına götürmek gibi bir konseptimiz var. Bu konuda bizim sağlık bakanlığı bu eyalette çok yoğun çalışmalar yürütüyor."

MZ(GE/İD)