ABD konteyner gemisi Maersk Alabama’nın bir grup Somalili korsan tarafından kaçırılışını anlatan 'Kaptan Phillips' filmi 25 Ekim’de sinemalarda gösterilmeye başlıyor.
'Kaptan Phillips' ABD konteynır gemisi 'Maersk Alabama’nın bir grup Somalili korsan tarafından kaçırılışını çeşitli düzeylerde inceliyor. Film yönetmen Paul Greengrass’in özgün yorumuyla, heyecan dozu yüksek bir gerilim, hem de küreselleşmenin sayısız etkilerini gösteren bir yapım olarak nitelendiriliyor. 'Kaptan Phillips' Alabama’nın komutanı Kaptan Richard Phillips (iki Oscar sahibi Tom Hanks) ile onu rehin alan Somalili korsanların kaptanı Muse (Barkhad Abdi) arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Muse ve ekibi, Phillips’in silahsız gemisini hedef alınca, iki adam durdurulamaz bir mücadeleye girişirler. Bunun sonucunda, Somali sahilinin 145 mil açığında, her iki adam da kendilerini kontrollerinin dışındaki bir gücün merhametinde bulurlar.
Columbia Pictures bir Scott Rudin / Michael De Luca / Trigger Street yapımı 'Kaptan Phillips'i sunuyor. Filmin başrollerini Tom Hanks, Barkhad Abdi, Barkhad Abdirahman, Faysal Ahmed, Mahat M. Ali, Michael Chernus, Corey Johnson, Max Martini, Chris Mulkey, Yul Vazquez ve David Warshofsky paylaşıyor. Paul Greengrass’in yönettiği filmin yapımcıları ise Scott Rudin, Dana Brunetti ve Michael De Luca. Senaryosunu Billy Ray’in kaleme aldığı film Richard Phillips ve Stephan Talty imzalı A Kaptan’s Duty: Somali Pirates, Navy SEALs, and Dangerous Days at Sea adlı kitaba dayanıyor. Yönetici yapımcılığını Gregory Goodman, Eli Bush ve Kevin Spacey’nin üstlendiği “Kaptan Phillips”in görüntü yönetimini BSC’den Barry Ackroyd, kurgusunu A.C.E.’den Christopher Rouse, yapım tasarımını Paul Kirby, kostüm tasarımını ise Mark Bridges gerçekleştirdi. Filmin müzikleri Henry Jackman tarafından bestelendi.
'Kaptan Phillips'in yüzde 75’i açık denizde ve 60 günde çekildi. "Bu filmi okyanusta, işler vaziyetteki bir gemide çekmek benim için müthiş önemliydi" diyen Greengrass, şöyle devam etti:
"Olayları gerçekleştikleri şartlara olabildiğince yakın bir şekilde yeniden canlandırmamız gerektiği düşüncesiyle filme başladım. Herkes, ‘Sen delisin. Denizde çekim, bir yönetmenin yapmadığı şeylerden biridir’ dedi. Ama bunu yapmak filme hiçbir şeyle ölçülemez bir gerçekçilik kattı. Açık denizde, olayların yaşandığı gemilerin aynıları kullanılarak çekim yapma kararı Greengrass ve ekibinin daha önce hiç karşılaşmadığı lojistik, fiziksel ve psikolojik zorluklarla dolu bir yapım anlamına geliyordu. Gerçekçilik için uğraşmak, filmi yaparken yönetmen olarak, ekip olarak, oyuncular olarak kişisel riskler almayı gerektiriyor. Yapım anlamında, bugüne dek yaşadığım en çetin deneyimdi. Her gün ve bütün gün okyanusta olmak, dar alanlarda ya da açık denizde, fırtınada, oraya buraya çarparak çekim yapmak işkenceydi. Ama yaptık ve başarılı da olduk. Filmdeki çekim ekibi ve oyuncu kadrosu, kendilerini geminin mürettebatı olarak hissetmeye başladılar, hep beraber çalıştılar. Aynı zamanda, yapılan bireysel işlerin hepsi de inanılmazdı. Oyunculuklar müthişti, ışıklandırma müthişti, tasarım müthişti, kurgu müthişti. Ve tüm bunların doruk noktası da, inanıyorum ki, Tom Hanks’in çarpıcı bir insanlık sergilediği andı. Benim filmle ilgili sonsuza dek hatırlayacağım şey o final anındaki Tom olacak. Hakikaten öyle insani ki."