TÜRKİYE'nin Girne açıklarında hidrokarbon arama çalışmaları için düğmeye basması, aynı zamanda 'Barbaros Hayrettin Paşa' araştırma gemisinin Doğu Akdeniz'de araştırma yapacak olmasına dair haberler bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer bulurken, Rum kesiminin, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)'deki ileri sürülen tehditleri konusunda, Türkiye'ye mesaj gönderdiği haber verildi.
Güney Kıbrıs Rum kesiminde yayınlana Fileleftheros gazetesi 'Barbaros Apostolos Andreas'ta... TPAO'nun Kiraladığı Platform Girne Açıklarında' başlıklarıyla yayımladığı haberinde, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin, tek yanlı olarak ilan edilen sözde Rum MEB'i içerisinde 'güçlü bir siyasi renge sahip' araştırmalar yapacağını yazdı. Geminin uzun süredir Mersin limanında kalmasına rağmen, geçen cuma gününden bu yana bölgede seyretmekte olduğunu kaydeden gazete, araştırma gemisinin dün Apostolos Andreas burnu yakınlarına hareket ettiğini, öte yandan Türkiye tarafından yayımlanan koordinatlara göre, geminin adanın güneyine doğru da hareket edeceğini öne sürdü.
Haberde, Türkiye'nin, Barbaros Hayrettin Paşa gemisi ve kendisine refakat eden iki gemi (M/V Bravo ve M/V Deep Supporter) tarafından, 22 Kasım-18 Aralık tarihlerinde bölgede sismik araştırmalar yapılması amacıyla bir NAVTEX (748/13) yayımladığı da anımsatıldı. Araştırmalar yapılması için bu bölgelerin bağlanmasının, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in dün akşam yaptığı görüşmenin geçtiğimiz Perşembe akşamı ilan edilmesinden birkaç saat sonra açıklanmış olmasının, tesadüf olmadığı iddiasında da bulunan gazete, bu faaliyetin, arka planda doğal gaz olmak üzere, Ankara'nın bölgede bir gerilim ortamı yaratma konusundaki bilindik taktiğine gönderme yapmakta olduğunu ileri sürdü. Gazete, bu gibi hareketlerin, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlamasına dair çabaları zayıflatmakta olduğunu da öne sürdü. Bu hareketlerin, Rum Bakanlar Kurulu'nun geçtiğimiz Perşembe günü aldığı karara yanıt teşkil ettiğinin görüldüğünü de dile getiren gazete, Rum hükümetinin, İtalyan -Kore ortaklığından oluşan ENI-KOGAS konsorsiyumuyla, 5 ve 6 numaralı parsellerde, hidrokarbon tespit araştırmalarına başlama kararı aldığını anımsattı. KKTC'de yayımlanan haberlere dayanarak, Romen şirketi Sonnat offshore'a ait olan GSP Jüpiter platformunun, Girne açıklarında bulunduğunu da yazan gazete, Romen şirketinin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'yla (TPAO) işbirliği yapmakta olduğunu ve platformun önümüzdeki günlerde araştırmalara başlamasının beklendiğini kaydetti. GSP platformu ile Barbaros gemisinin eş zamanlı olarak bölgeye gönderilmelerinin, tesadüf olarak düşünülmemesi gerektiğini de belirten gazete, yetkili kaynakların, Türkiye'nin araştırmalara başlamaya hazır göründüğünü vurguladıklarını ifade etti. Gazete, Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın, Barbaros gemisinin, Mersin ve İskenderun'da araştırmalar yapmakta olduğunu, öte yandan geminin Kıbrıs'ın güneyindeki bölgede de sismik araştırmalar yapacağını söylediğini de ekledi.
'SABOTAJCI ROLÜ ANKARA'NIN ÇIKARINA DEĞİL'
Gazete yukarıdaki ara başlıkla yayımladığı haberinde ise, Rum kesiminin, MEB'deki ileri sürülen tahrikleri konusunda, Türkiye'ye mesaj gönderdiğini haber verdi. Rum kesiminin, Türkiye'nin 22 Kasım'da denizcilere yönelik uyarılar yayımlamasına hemen tepki gösterdiğini kaydeden gazete, Türkiye'nin, yayımladığı bu uyarılarla, Karpaz kıyıları ve Mağusa körfezi, aynı zamanda bitişikteki sözde Rum MEB'ine komşu olan "Kıbrıs Cumhuriyeti" kara sularının bir bölümünü içerisine alan deniz bölgelerini yasadışı bir şekilde bağladığını iddia etti. Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, hükümetin, kara sularını da içerisine alan Arama Kurtarma Bölgesi ve MEB içerisindeki bölgeleri, yalnızca Rum Yönetimi'nin bağlayabileceğine dair bir duyuru yayımladığını kaydeden gazete, Dışişleri Bakanlığı'nın, Ankara tarafından bu bölgelerin bağlanmasının, Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin, 22 Kasım-18 Aralık tarihleri arasında sismik araştırmalar yapması amacını beyan etmekte olduğunu yazdı. Açıklamada, Rum Dışişleri Bakanlığı'nın, Türk hareketleri ve faaliyetlerini yakından takip ettiği, aynı zamanda Rum Yönetimi'nin kendi denizlerindeki egemenliğinin, egemenlik haklarının ve yetkilerinin ihlal edilmesine ilişkin gerekli bütün faaliyetlerde bulunmakta olduğu da belirtildi. Haberde Dışişleri Bakanlığı'nın, Ankara'ya, bölgedeki istikrar ve güveni sabote etmeye, aynı zamanda uluslar arası toplumun bütün üyeleri karşısındaki yasal yükümlülüklerini ihlal etmeye devam etmesinin, çıkarına olmadığı mesajının verilmesi için başka yöntemler aradığı da ifade edildi. Gazeteye göre Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin ileri sürülen “ihlalci tavrına rağmen”, Rum Yönetimi'nin, denizlerinde hidrokarbon yatakları tespit edilmesi, çıkarılması ve işletilmesi faaliyetlerine, uluslar arası deniz hukuku tedbirleri ve iç mevzuatı uyarınca devam edeceğini ekledi.
Simerini gazetesi ise 'Türk Kışkırtması... Jüpiter'i Afrodit'in Karşısına Koyuyorlar' başlıklı haberinde, Türkiye'nin, Rum Yönetimi kara sularının bir bölümünü içerisine alan deniz bölgelerini “yasadışı" bir şekilde bağlayarak, Girne açıklarındaki deniz bölgesinde, hidrokarbon araştırmaları yapılmasına karar verdiğini yazdı. Bu durumun Rum Dışişleri Bakanlığı'nın tepkisine neden olduğunu kaydeden gazete, Dışişleri Bakanlığı'nın, yaptığı açıklamayla, Rum Yönetimi'nin kendi denizlerindeki egemenliği, egemenlik hakları ve yetkilerinin ihlalini teşkil eden Türk faaliyetlerini kınadığını duyurdu.
KOENİG: DOĞALGAZ ÇÖZÜM İÇİN FIRSAT
Gazete, Rum Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Kıbrıs Türk basınında konuyla ilgili yer alan haberlerin yanı sıra, ABD'nin Lefkoşa Büyükelçisi John Koenig'in, Lefkoşa'nın Rum kesiminde gerçekleştirilen 'Economist' toplantısında enerji konusunda söylediklerine de yer verdi. Gazeteye göre, konuşmasında, enerji sektöründeki perspektiflere değinen Koenig, ABD'nin, Rum kesiminin tek yanlı olarak ilan ettiği MEB'indeki haklarına ilişkin tam desteğini ifade etti. Habere göre Koenig, ABD'nin açık ve net bir şekilde, Kıbrıs'ın MEB'i içerisindeki kaynakları kalkındırma hakkına sahip olduğunu açık ve net bir şekilde dile getirdiğini ifade etti. Koenig, bu kaynakların, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümü çerçevesinde, adil bir şekilde paylaşılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Alithia gazetesi ise haberinde, Kıbrıs sorununun çözümüne dair müzakerelerin kısa zaman içerisinde yeniden başlaması için, Rum kesiminin ortaya koyduğu irade ve güven ortamı yaratılmasına dair çabalara rağmen, Ankara'nın ileri sürülen yeni kışkırtıcı faaliyetleriyle, uzlaşmaz ve katı tutumunu sürdürmekte olduğunu iddia etti. Fileleftheros gazetesinin ilk sayfasında yer alan "Rum MEB'inde Sıkışıklık ve Tahriklerö başlıklı haberde ise, Kıbrıs'ın çevresinde, sismografik araştırmalar ve askeri tatbikatlar yüzünden bir trafik olduğu haber verildi. Türklerin Mağusa körfezinin tümünü Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin araştırmaları için bağladıklarını kaydeden gazete, Ramform Sovereign ve Princess gemilerinin de, Rum Yönetimi hesabına bölgede araştırmalar yapmakta olduğunu anımsattı. Haberini iç sayfalardan bir haritayla yayımlamaya devam eden gazete, birinci bölgenin Barbaros gemisinin faaliyetleri için bağlandığını yineledi. “2a" ve “2b" olarak adlandırılan Kıbrıs'ın kuzeyindeki iki bölgenin ise, dünden önümüzdeki Cuma gününe kadar Türk Hava Kuvvetlerinin tatbikatları için Türkler tarafından “yasadışı bir şekilde" bağlandığını iddia eden gazete, 3'üncü bölgede ise Norveç bandıralı Princess gemisinin Rum Yönetimi hesabına sismik araştırmalar yapmakta olduğunu kaydetti.
Gazete geminin son günlerde Rum Yönetimi'nin 2 ve 3 numaraları parsellerinde araştırmalar yapmakta olduğunu ekledi. 4'üncü bölgede ise Ramform Sovereign gemisinin sismik araştırmalar yapmakta olduğunu kaydeden gazete, 5'inci bölgeyle ilgili olarak ise, 'Responder' isimli geminin, geçtiğimiz haftadan bu hafta sonuna kadar, sözde Rum MEB'inde bulunduğu ve geminin denizaltından telekomünikasyon kabloları döşemekle uğraştığını kaydetti. 6'ncı bölgenin, İsrail Hava Kuvvetleri'nin tatbikat hattı olduğunu yazan gazete, bunun büyük bir kısmının “Lefkoşa FIR hattı" içerisinde bulunduğuna dikkati çekti. 7'inci bölgenin, Güzelyurt körfezinde gerçek mermilerle tatbikatlar yapılması için “yasadışı bir şekilde bağlandığınıö ileri süren gazete, 8'inci bölgenin ise Vasiliko bölgesindeki deniz tesisleriyle ilgili çalışmalardan ötürü, gemilerin seyretmesi amacıyla kapatıldığını ifade etti. 9'uncu bölgenin ise, Lübnan'ın denetlenmesi için, BM gemilerinin devriye bölgesi olduğunu kaydeden gazete, 10'uncu bölgeyle ilgili olarak, İsrail'in güneyindeki ve MEB'i içerisindeki bir bölgenin bağlandığını ve “Polar Duke" isimli Rum bandıralı geminin burada sismik araştırmalar yaptığını belirtti. Gazete, Ensco 5006 platformunun da sondaj için yakınlarda bulunduğunu ekledi.
HABER DİĞER GAZETELERDE ŞU BAŞLIKLARLA YER ALDI
Haravgi: "Türkiye'den Yeni Tahrikler… Jüpiter Platformu ve Barbaros Araştırma Gemisi Girne Açıklarında"
Alithia: “Girne Açıklarında Yapılacak Araştırmalarla Türk Tahrikleri… Barbaros'un Ardından, Ankara Hidrokarbon Araştırmaları Yapılması için, Sondaj Platformunu da Gezintiye Çıkardı… Ankara Tahrik Ediyor"
Politis: “Afrodit'ten Sonra Jüpiter… Kıbrıs Türk Basını Platformun Girne'ye Vardığını Yazıyor"


AR(SS)