FETHULLAH Gülen, Londra merkezli finans dünyası gazetesi Financial Times'a, Türkiye'de süregelen olaylara ilişkin bir köşe yazısı yazdı.
Gülen, 'Türkiye'nin demokrasisini koruması için yeni bir anayasaya ihtiyacı var' başlıklı yazıda, AKP hükümetine ağır eleştiriler yöneltti. Fethullah Gülen, yazısında "Hükümetin yönetim kadrosundaki küçük bir grup ülkenin ilerlemesini haraca bağlıyor" görüşünü savundu. Türkiye'de, hükümete güvenenlerin desteklerinin çarçur edildiğini belirten Gülen, bu desteğin ve AB üyeliği fırsatının yitirildiğini belirtti. Politikada bir dönem orduda olan güç etkisinin kırıldığını ancak, bugün o gücün sivil yöneticilerin egemenliğine teslim edildiğini savunan Fethullah Gülen, yazısında yargı organlarına ve internete yönelik yeni düzenlemeleri de eleştirdi. Türk hükümetinin ülke içinde dışında güven ve saygınlığını yeniden kazanmasının uluslararası insan hakları kurallarına, hukukun üstünlüğüne ve sorumlu hükümet ilkelerine bağlı kalmasıyla olabileceğini savunan Fethullah Gülen, şöyle devam etti:
"Bu taahhütlerin içinde sivillerin biçimlendireceği, yeni, demokratik bir anayasa da yer almalı. Demokrasi İslami yönetim ilkeleri ile çakışmaz. Nitekim yaşam ve din özgürlüğünün korunması gibi İslam'ın ahlaki hedefleri, demokrasi aracılığıyla, halka hizmet olarak sunulabilir."
Düşünce ve ifade özgürlüklerinin demokrasinin vazgeçilemez ögeleri olduğunu belirten Fethullah Gülen, Türkiye'de şeffaflık ve medya özgürlüğünün düşük standartlarının da hayal kırıklığı yarattığını vurguladı. Gülen yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Olgun insanlar eleştiriye açık olur ki eleştiri yerindeyse bu da kendilerini geliştirmelerine yarar. Ancak, gereksiz tansiyon yükselmelerinden kaçınmak için de kişiler yerine yanlış düşünceleri eleştirmek gerekir."
Hizmet hareketinin, herkese eşit fırsat yaratmak için 1970'lerden bu yana çaba harcadığını kaydeden Fethullah Gülen, hareketin ülkenin yönetiminde ayrıcalıklı bir güç elde etmek amacında olmadığını belirtti.
Yazısında Erdoğan'ın 'Ülkeye dön' çağrısına da yanıt veren Gülen, ABD'de ruhani inzivasını sürdüreceğini, herhangi bir politik partiyi desteklemekten de kaçınacağını belirtti. Türkiye'de, demokrasinin oturması ve içinde bulunduğu olumsuz durumlardan kurtulması için dua ettiğini dile getiren Fethullah Gülen, temel demokratik ilkelerin kabul edilmesiyle Türkiye'nin bölge ve dünya için esin kaynağı yaratacak bir örnek olacağını ifade etti.
"MANEVİ İNZİVAYA DEVAM NİYETİNDEYİM"
Fethullah Gülen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye'ye dön" çağrısına yanıt olarak, "15 yıldır manevi bir inzivaya çekildim. Türkiye'de yaşananlara karşın böyle devam etme niyetindeyim'' diye yazdı. Gülen yazısında, hükümetin içeride güven, dışarda saygıyı kazanmasının tek yolunun evrensel insan haklarına sorumluluğunu, hukukun üstünlüğünü ve sorumlu devlet yönetimini yenilemek olduğunu söyledi. Bir ulusun gelişmesi ve dünyayı algılaması için güven ve istikrarın esas olduğunun altını çizen Gülen, Türkiye'nin son 10 yıldır bu güveni inşaa ettiğini ancak artık bunun devam etmediğine vurgu yaparak, "Hükümet içindeki bir yönetici sınıf bütün ülkenin ilerlemesini rehin aldı'' ifadelerini kullandı.
Hükümetin son zamanlarda hakim ve savcıları tayin etme ve yönetme yetkisini Adalet Bakanlığı'na verme, internet yasası gibi kanunlarda yaptığı birkaç değişikliğin hem Avrupa Birliği'nde hem de diğer Batı ülkelerinde ciddi bir eleştiri aldığını yazan Gülen, bir zamanlar ordu tarafından beğenilen siyasetteki hakimiyetin şimdi ise yöneticilerin hegemonyası ile yer değiştirmiş gibi göründüğünü vurguladı.
"TÜRKİYE'YE YENİ BİR ANAYASA GEREKLİ"
Gülen yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Hükümetin içerde güveni, dışarda saygıyı kazanmasının tek yolu evrensel insan haklarına taahhütünü, hukukun üstünlüğünü ve sorumlu devlet yönetimini yenilemektir. Bu taahhüt, siviller tarafından şekillenen demokratik bir anayasayı içermelidir."
Düşünce ve ifade özgürlüğünün demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğuna dikkat çeken Gülen, şu görüşlere yer verdi:
"Türkiye'nin şeffaflık ve basın özgürlüğündeki sıralaması hayal kırıklığına uğratıcı. Olgun insanlar eleştiriyi hoşgörüyle karşılar ki bu doğruysa gelişmemize yardımcı olur. Ancak, gereksiz tansiyonlardan kaçınmak için bireylerden çok yanlış yönlendirilen fikir ve hareketleri eleştirmemiz gerekir. Türk toplumundaki her bir parçanın hükümette temsil edilme hakkı vardır. Ancak Türk devleti vatandaşlarına ve kamu çalışanlarına görüşleri yüzünden uzun süre ayrımcılık yaptı. Demokratik katılım, eziyet görme korkusu yaşamadan insanları kişisel fikirlerini beyan etmeye cesaret verir."
"BİZ SİYASİ OYUNCULAR DEĞİLİZ"
Hizmet hareketinin 1970'li yıllardan beri yaptığı çalışmaları özetleyen Gülen, şunları söyledi:
"Hizmet katılımcıları, kendimi de onlardan biri sayıyorum. Siyasi oyuncular değildir ve gücün ayrımcılığına ilgi duymazlar. Bu onların insani yardım, eğitim ve diyaloğa kişisel ve finansal sorumluluğu ile maksatlı olarak politikadan uzak durmalarının kanıtıdır. Vatandaşları seçime katılmalarına cesaretlendirmek haricinde hiçbir zaman bir siyasi partiye üye veya karşı olmadım ve bunu yapmaktan da gelecekte uzak duracağım. Türk insanının aklına güveniyor ve onların demokrasiyi koruyacaklarını ve ulusun çıkarlarını taraflı politik kaygıların üstünde tutacaklarına inanıyorum."
"TÜRKİYE'YE DUA EDİYORUM"
Fethullah Gülen, makale sonunda Erdoğan'ın 'Türkiye'ye dön' çağrısına karşılık şu yanıtı verdi:
"15 yılımı manevi bir inzivada geçirdim. Türkiye'de yaşananlara karşın buna devam etme niyetindedim. Türkiye'ye şu sıralarda yaşananları gelişmiş demokrasi, özgürlük ve kanun üstünlüğüne geçmede bir fırsat olarak görmesi için dua ediyorum."

NA,GY(AÖ/İD)