KARAGÖZ- Hacivat gölge oyununa ait nadide koleksiyonlardan biri Almanya'da Köln Üniversitesi'ne ait. Toplam 150 parçadan oluşan bu zengin koleksiyonda 200 yıllık figürler var. Bir şatoda muhafaza edilen koleksiyonda, Türkiye'de 1936 yılında basılan, Rahmi Balaban'a ait ilk Karagöz kitabının toplatılarak yakılmasına neden olan domuz figürü de bulunuyor.
Karagöz ile Hacivat ikilisinin gerçekten yaşayıp yaşamadıkları, yaşadılarsa nerede ve ne zaman yaşadıkları kesin olarak bilinmiyor. Bir rivayete göre Karagöz, Bizans imparatoru Konstantin'in seyisi Sofyozlu Bali Çelebi, diğer rivayette ise, Karagöz ile Hacivat'ın Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşayan cami yapımında çalışan iki işçi olduğu belirtiliyor. Karagöz- Hacivat gölge oyununa ait dünyadaki en geniş koleksiyonlardan biri Almanya'nın Köln kentinde. Köln Üniversitesi'ne ait 150 parçadan oluşan koleksiyon, Wahn semtinde müze ve kütüphane olarak kullanılan bir şatoda muhafaza ediliyor. Koleksiyonda 200 yıllık Karagöz- Hacivat figürleri bulunuyor.
"BULUNMAZ BİR KAYNAK"
Köln'deki 'Karagöz ustası' Ali Köken bu nadide koleksiyon hakkında şu bilgileri verdi: "Buradaki figürler genellikle deve derisinden yapılmış. Sığır derisinden yapılmış olanlar da var. Boyarken kök boya kullanmışlar. Deve derisi kullanılmasının nedeni sert olmasır. İşlemesi zor, fakat oynatması kolaydır. Ayrıca yağ oranı az olduğundan boyayı daha iyi çeker. Daha önce Almanya'nın başka müzelerinde ve Türkiye'de Bursa'da koleksiyonlar gördüm. Fakat bugüne kadar gördüğüm en iyi koleksiyon bu. Buradaki figürler çok eski, 200 yıllık figürler var. Kayık oyunundaki, ters evlenmedeki bütün karakterler, göstermelikler, bunun yanı sıra etnik gruplar, mesleki gruplar, yöresel grupların tasvirleri ve hayvan figürleri var. Saray ve halk Karagözcülerinin tasvirlerini görüyoruz. Halk Karagözcülerinin tasvirleri çok basit, saray Karagözcülerininki çok güzel işlenilmiş. İlginç olan, saray Karagözcülerinin tasvirlerinin de burada olması. Bunlar bu figürleri neden ve nasıl sattı bilemiyorum. Buradaki tasvirler gayet iyi korunmuş. Bu koleksiyon Karagöz ustaları için bulunmaz bir kaynak. Mesela burada bir at arabası görüyorsunuz veya bir fayton görüyorsunuz sonra bundan esinlenip siz de yapabilirsiniz. Ya da daha önce nasıl oynatmışlar diye yılana bakıyorsunuz. Sonuçta usta ustadan esinlenir."
KİTAP YAKTIRAN DOMUZ FİGÜRÜ DE BURADA
Dünyada Karagöz gölge oyunu hakkında ilk kitabı 1900 yılında İslam Bilimleri Araştırmacısı ve Türkolog Dr. Georg Jacob yazmış. İkinci kitap ise, 1924 yılında İslam Bilimleri ve Ortadoğu Araştırmacısı Prof. Dr. Hellmut Ritter tarafından yazıldı. Türkler'de ise ilk kitabı 1936 yılında Rahmi Balaban yazdı. Ancak içinde domuz figürü bulunan kitap toplatılarak yakıldı.. Kitabın toplatılmasına neden olan ve çok az rastlanan domuz figürü de yine Köln'deki bu koleksiyonda yer alıyor. Ali Köken yakılan kitabın hikayesini şöyle anlattı:
"Türkler 1936'ya kadar Karagöz gölge oyunu üzerine hiç kitap yazmamışlar. Bu gelenek kulaktan kulağa anlatılarak gelmiş. Rahmi Balaban kendi imkanlarıyla çıkardığı kitabı bin adet bastırmış. Kitapta yer alan domuz tasviri çok tepki çekmiş. 'Anadolu'da hayaliler domuz tasviri kullanmaz, bunun adı hınzırdır. Böyle bir şey kabul edilemez' denilmiş. Kitap toplatılarak yakılmış. Sonra 1944 yılında yine Rahmi Balaban suya sabuna dokunmayan bir kitap çıkartmış."
"ÇOK RENKLİ VE HAREKETLİLER"
Tiyatro Bilimcisi ve Köln Üniversitesi Uluslararası Tiyatro Tarihi, Dokümantasyon ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Peter W. Marx ise koleksiyonun nasıl oluştuğunu şöyle anlattı:
"Karl Niessen, 1920’li yıllarda tüm dünyadan gölge oyunu figürleri toplamış. Yaklaşık 150 parçalık Karagöz figürleri 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başında yapılmışlar. Türk figürlerinin yanı sıra Mısır, Çin, Hint ve Endonezya kaynaklı olanlar da bu koleksiyonda yer alıyor. Karagöz figürlerini ötekilerden farklı kılan, çok renkli ve hareketli olmaları."
MADDİ DESTEĞE İHTİYAÇ VAR
Tiyatro Bilimcisi ve Müze Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Rudi Strauch bu figürlerin sistemli biçimde dökümünün yapılması, yenilenmesi ve korunması için maddî desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Strauch şunları söyledi:
 "Daha küçük çaplı koleksiyonlara destek sağlamakta başarılı olduk. Örneğin Endonezya kökenli figürlerde ve çok daha eski olmalarından ötürü paha biçilmez Mısır figürlerinde restorasyon işlemleri yapıldı. Sıra Karagöz figürlerinin yenilenmesi ve korunması işlemlerinin başlatılmasında. Gerekli maddî destek için başvuruda bulunduk. Bu konunun uzmanı bir restorasyon ustasının eliyle bu işlemler gerçekleşecek. Böylelikle restorasyon sürecinde figürler için bir tehlike söz konusu olmayacak. İstanbul ile bağlantı içindeyiz. Oradaki ilgililer de bizimle ortak çalışmaya hevesliler. Ayrıca 20. yüzyılın başlarında Türkiye’de araştırmalar yapan ve bu yapıtlarını dünyaya kazandıran Alman araştırmacıların çalışmalarından da yararlanıyoruz. Asıl önemlisi: Türk ve Alman tarafının karşılıklı işbirliği içinde olması."
GÖLGE OYUNUNU ARAŞTIRIYOR
Köln Üniversitesi'nde Medya ve Kültür Bölümü'nde eğitim gören Enes Türkoğlu da üniversitenin Dokümantasyon ve Araştırma Merkezi'nde çalışmalar yürütüyor. Enes Türkoğlu Karagöz- Hacivat'a ilgisinin nasıl başladığını şöyle anlattı:
"Çocukluğumda, İstanbul Kukla Festivali'ni düzenleyen Cengiz Özbek annemin iyi bir arkadaşıydı ve Topkapı Sarayı'nda onun kişisel sergisi yayınlanmıştı. Orada ilk figürleri gördüğümde bana çok ilginç geldi. Sonra onun gösterilerine gittim. Karagöz'ü ilk etapta bir çizgi film gibi algıladım, sonra ilgilenmeye başladım. Akabinde İstanbul Devlet Tiyatroları'nda Cemal Ünlü, Karagöz'ün Salıncak Sefası'nı canlandırdı. O zamana kadar ben kişisel bilgimi arttırmıştım ve oyunlarını sergilediği zaman onun yanında bulunma fırsatı edindim. Şimdi Köln Üniversitesi'nde araştırmalarıma devam ediyorum."

FOTOĞRAFLI
 

Hakan AYTAŞ/KÖLN, ()