Mehmet ÇİFTÇİ/MADRİD, () - KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık İspanyol “El Mundo” gazetesine özel bir röportaj verdi. Bayık, gazeteye PKK’nın geleceği, Erdoğan’ın konumu, Barzani’nin açıklamaları ve gelecekte bir Kürt devletine destek verip vermeyeceği konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cemil Bayık, Türkiye’nin İspanya’yı örnek alması halinde bu girişime destek vereceklerini vurgulayarak amaçlarının bölgede sınırları kaldırıp ortak bir Kürt devleti kurmak olmadığını sadece kendilerini özgürce ifade eden Kürtler istediklerini belirtti. Röportajda Barzani hakkında çarpıcı ifadelerde kullanan Bayık bu liderin AK Parti’nin her istediğini yapan birine dönüştüğüne dikkat çekti. KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık Recep Tayyip Erdoğan için ise “Barışı kullanarak iktidarını uzatmaya çalışan yalnız bir líder” yakıştırması yaptı. Cemil Bayık’ın El Mundo gazetesine verdiği röportajın tam metni şöyle:

Soru: PKK silahlı mücadeleye tekrar dönmek için çözüm yolunda daha ne kadar bekleyebilir?

Cevap: Biz istenilenleri gerçekleştirdik. Mahkumları serbest bıraktık. Ateşkes ilan ettik. Adamlarımızı Güney Kürdistana geri çektik. Ancak Türk hükümeti bizim iyi niyetimize cevap vermedi. Ateşkese uymadı. Savaşı Suriye’nin Kürdistan’ına taşıdı. Bölgeye askeri yığınaklar yaptı, karakollar kurdu, duvarlar ördü. Köy koruyucularını artırdı. Hergün savaş uçaklarını bölgeye keşif için gönderiyor. Onlardan beklentimiz ateşkes kurallarına uymasıdır.

S: Türk halkı ikiye bölünmüş durumda. Kürtlere hak vermek Türkiye’yi satmak olduğuna inanan Türk milliyetçilerini nasıl ikna edecekler?

C: Türkiye’de diktatörlük kademeli olarak gelişmekte. Her ne kadar Erdoğan hükümeti seçimleri kazansa da arkasında bir siyasi başarısı yok. Erdoğan seçimlerden öncede seçimlerden sonra da hem ulusal hem de uluslararası arenada yanlız kaldı. Onu destekleyen sadece oyları var. İzole edilmiş şekilde yaşıyor. Şayet Türkiye’de MHP ve CHP’ye rağmen milliyetçilik ve ulusalcılık hatta faşizm artıysa bunu Erdoğan’a borçluyuz. Bugün Erdoğan’ın seçim başarısından söz edebiliyorsak bunun altında ırkçılığa ve faşizme yol açan milliyetçilerin duygularına iyi hitap eden bir konuşma yatıyor.

S: Erdoğan’ın Kürdistan’a barış getireceğine inanıyormusunuz?

C: Erdoğan sürekli “Bensiz Kürt sorunu çözülemez” diye propaganda yapıyor. Toplumun beklentilerini kullanıyor. Halk barış istiyor Kürt sorununa çözüm istiyor. Toplumu korkutarak destek sağlıyor. Oysa Kürt sorunu hiçbir siyasi partinin güdümünde değildir. Hiçbir çaba göstermeden sorunu uzatıyor. Bir psikolojik savaş altında siyaset yaparak iktidarını sağlama alıyor. Bize göre AKP ne ise MHP ve CHP de odur. Çünkü Kürt sorunu bir partinin sorunu değildir.

S: Bir kaç ay önce Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı “Türkiye ve ABD’nin kendilerine PKK’ya karşı ortak saldırılar için destek istediğini söylemişti. Bu açıklamayı nasıl karşılıyorsunuz?

C: Barzani ABD’nin 2006 yılında kendilerinden PKK’ya saldırması için istekte bulunduğunu itiraf etmiş ve bunu engellediğini söylemişti. Şayet bu doğruysa ki doğrudur. Engellemekle iyi yapmıştır. Bir Kürt’ten de başka bir şey bekleyemeyiz. Özellikle Güney Kürdistan başkanından. Barzani’nin bu açıklaması bazı siyasi iç sorunların olduğu döneme denk gelmiştir. Irak’da merkezi yönetimle Kürdistan bölgesel yönetimi arasında sorunlar vardı. Barzani’nin sadece AK Parti ile bir sorunu yok.. Bu durum bazı ulusal çıkarlara ters gelmektedir. Barzani’ye karşı eleştirilerin yükseldiği bir dönemde bu açıklamanın yapıldığına dikkat çekerim. Sanırım Barzani böyle bir söz söyleme gereği hissetmiştir.

S: Barzani bazı PKK üyelerini tutuklamaya başladı. Bazı sosyal ve siyasi dernekleri kapattı. Şayet durum böyle devam ederse PKK nasıl bir tavır alacak?

C: İnsanları tutuklayarak, kurumları kapatarak soruna çözüm bulamazsınız. Umarım Barzani bunu görecek kapasitededir. Hatasından döner insanları tutuklayıp kurumları kapatmaktan vaz geçer. Böyle yaparsa Kürt halkının gözünde daha büyük olur.

S: Gelecekte Erdoğan ve Barzani’nin PKK’ya karşı ortak bir saldırıda bulunacağına inanıyormusun?

C: Olasılıklara göre siyaset oluşturamayız. Şu an itibari ile böyle bir ihtimal yok. Umarım böyle de devam eder. Kürtler şuandaki durumdan istifade ederek hem kendi aralarındaki hem de komşuları arasındaki sorunları çözmelidir. Bizim için büyük bir fırsat doğmuştur. Hepimiz bir Ulusal Kürt birliğine doğru çaba sarf etmeliyiz. Umarım Barzani’de böyle düşünüyordur.

S: Siz PKK ile PYD’nin aynı olduğunu inkar ediyorsunuz. PKK’nin ideolojilerin ötesinde Suriye’deki Kürtler ile bir bağı var mıdır?

S: Herkes bizim Suriye’de, Filistin’de Lübnan’da bulunmuş liderimizin Apo olduğunu biliyor. Ben bu topraklarda bulunurken Suriyeli Kürtlerle beraber çalıştım araştırmalar yaptım. Bu çalışmaların sonunda binlerce Suriyeli Kürt, Kuzey Irak’daki Kürt güçlerine katıldı. Ancak Suriye’deki olaylar patlak verince bizden ayrılarak o saflara katıldılar. Çünkü oradaki Kürt aileler tehlike altındaydılar ve onları korumak zorundaydılar. YPG’de böyle doğdu. PKK’nın YPG’yi kurduğu iddalarını ise yalandılar.

S: İspanya’nın durumu Kürtler için bir örnek teşkil edebilir mi? Neticede PKK’nın amacı bağımsız bir devlet olmaktır.

C: Türkiye İspanya’yı örnek alarak sorunları çözebilir. Belki birebir kopyalanarak olmaz ancak bir emsal olabilir. Türkiye barış istiyorsa, savaşı bitirmek istiyorsa İspanya’yı örnek alsın. Alırlarsa buna destek veririz.

S: Şayet bir gün Türkiye’de barış meyvelerine vermeye başlarsa o zaman PKK İran, Irak ve Suriye’deki Kürtlerin hakları için de mücadele edecek mi?

C: Bizim sorunumuz bağımsız bir devlet olmak değil. Esas sorun özgürlük ve demokrasi sorunudur. Kürtler söylediğiniz bu ülkelerde kendi geleneklerini, dillerini ve kültürlerini özgürce ifade ettiği sürece sorun olmazlar. Sınırları yok ederek buralarda ortak bir Kürt devleti kurma gibi bir amacımız yok. Amacımız sınırlara saygı göstererek özgürce yaşamak. Bunu sadece Kürtler için değil herkes için istiyoruz. Günümüzde sınırlar var ama hiçbir şey ifade etmiyor. Burada önemli olan fiziki sınırları değil düşüncedeki sınırları kaldırmaktır.