AZERBAYCAN'ın başkenti Bakü’deki Haydar Aliyev Center'da düzenlenen 3'üncü Bakü Uluslararası İnsani Forumu bugün başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in açılışını yaptığı, forumun ilk gününde, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de bir konuşma yaptı.
Demirel yaptığı konuşmada, üçüncü kez Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçilen İlham Aliyev'i kutlayarak başladı. Bugün dünyanın hızlı bir dönüşümden geçtiğini söyleyen Demirel, “Siyasi ve ekonomik ağırlık merkezlerinde batıdan doğuya ve kuzeyden güneye doğru bir kayışa tanıklık ediyoruz” dedi. Demirel, şöyle dedi:
"Tarihin akışı ivme kazanmış ve bu ivme bizim bölgemizde ve çevresinde en derinden hissedilmektedir. Siyasi ve ekonomik ağırlık merkezlerinde batıdan doğuya ve kuzeyden güneye doğru bir kayışa tanıklık ediyoruz. Hala şekillenmekte olan yeni küresel, siyasi, ekonomik ve güvenlik manzarası, bize çok sayıda sorunlarla birlikte fırsatlarda sunuyor. Güvenlik ve istikrar açısından yoksulluk, eşitsizlik, çevresel bozulma, azalan kaynaklar, artan nüfus ve buna bağlı sorunlarla ilgili pek çok sınamayı ele almamız gerekiyor. Ancak günümüzde, bu zorluklarla yüzleşmek ve bahse konu yeni dünya düzeninin yarattığı fırsatlardan yararlanmak için tarihteki en büyük araç, yetenek ve bilgi birikimine sahibiz."
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SADECE İSİMDE BİRLEŞMİŞ OLMAMALIDIR"
Yoksulluğun ortadan kaldırılmasının hala uluslararası toplumun en temel ve acil önceliklerinden biri olmaya devam ettiğini belirten Demirel şöyle konuştu:
"Eylül 2000’de ilan edilen Binyıl Kalkınma Hedefleri iki yıl içinde sona erecek olmakla beraber yoksulluğun ortadan kaldırılması hala uluslararası toplumun en temel ve acil önceliklerinden biri olmaya devam etmektedir. Dünya arta kalan sorunlarla yüzleşmek ve çözmek için daha fazla siyasi iradeyi bir araya getirecek yeni bir taahhüde ihtiyaç duymaktadır. Birleşmiş Milletler sadece isimde birleşmiş olmamalıdır. Sözlerimizle ve eylemlerimizle gerçek anlamda birleşmiş olmamız gerekmektedir."
Dağlık Karabağ sorununa da değinen Demirel, çözümsüz kalan Dağlık Karabağ sorununun, bölgenin gerçek ekonomik potansiyeline erişimini engellediğini söyledi. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü temelinde bu konuya adil ve barışçıl bir çözümün acilen bulunması gerektiğini ifade eden Demirel, "Ermenistan’ın, Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerinin normalleşmesi için gerekli adımları atmasının yararlarını anlaması önemlidir” dedi.
Merkezine insan unsurunu almayan politikaların kalıcı çözümler sunmasının beklenemeyeceğini belirten Demirel şöyle devam etti:
"Ekonomik büyüme önemli ve gerekli olmakla birlikte, tek başına yeterli değildir.Makro-ekonomik düzeyde zikredilen rakamlar doğrudan daha iyi okullar, daha iyi yollar ve temiz su, barınma ve sağlık gibi temel olanaklara güvenli erişim anlamına gelmeyebilir. Hükümetler, büyümeyi kalkınmaya dönüştürecek uygun mekanizmaları devreye sokmak zorundadırlar. Bunun için, odak noktamıza insani büyüme boyutunu almamız gerekmektedir. Sorunları teşhis etmek, çözüm üretmek, ilerlemeyi desteklemek ve büyümeyi sürdürmek için, ulusların eğitimli ve farkındalık sahibi nüfuslara ihtiyacı vardır. Bu bağlamda, Azerbaycan’ın çok uygun bir şekilde 'siyah altının insan sermayesine dönüştürülmesi' olarak adlandırılan, milletin doğal kaynaklarını entelektüel potansiyele dönüştürmesi için tasarlanmış örnek ve övgüye değer bir programı mevcuttur.İnsan sermayesine yatırım yapan ve yüksek düzeyde eğitime sahip toplumlar, nadiren şiddetli ayaklanmalar yaşar ya da fikir ayrılıklarını gidermek için diyalog yolundan saparlar. Bu toplumlar evrensel değerleri üstün tutar, demokrasi ve insan haklarına saygı duyar ve çatışmalara karşılıklı saygı ve anlayışa dayalı olarak barışçıl çözümler ararlar. Bu gerçeğin bilincinde olan Türkiye, hem iç politikasının hem de dış ilişkilerinin merkezine insani boyutu yerleştirmiştir."
ÇEVRE BAKIMINDAN SAĞLAM VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜMLER BULMALIYIZ
Çevre bakımından sağlam ve sürdürülebilir çözümler bulunması gerektiğini belirten Demirel şunları söyledi:
"Almanya, fazla güneşli havaya sahip olmayan bir ülkede güneş enerjisini kullanarak, yaklaşık 20 nükleer santral üretimine eşit 22 gigavat elektrik enerjisini tek bir günde üretmek yoluyla bunun mümkün olduğunu bize kanıtladı.Teknoloji yalnızca bizim birbirimizle nasıl etkileşimde bulunduğumuzu değil, doğa ile bağlantımızı da tanımlar. Çevremizi korur ve muhafaza ederken, zenginliğin eşit dağılımını sağlayacak, cep telefonlarından güneş panellerine sürdürülebilir çözümler geliştirmek için uygun teknolojiler kullanmalıyız."
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan'da düzenlenen 3'üncü Bakü Uluslararası İnsani Forumu'nun açılış toplantısında yaptığı konuşmada, Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan Yukarı Karabağ sorununa değinerek Azerbaycan topraklarının 20 yıldan fazla süredir işgal altında bulunduğunu bunun da 'İnsani felaket' olduğunu söyledi. Aliyev, işgal altındaki topraklarda Azerbaycan'a ait kültürel mirasların ve tarihi anıtların Ermeniler tarafından tahrip edildiğini belirtti. Aliyev, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) iki defa bölgeye denetici ekip gönderdiğini ve Azerbaycan'ın kültür varlıklarının yok edilmesi konusunun bu ekiplerin hazırladığı raporlara yansıdığını söyledi.
Yukarı Karabağ konusunda uluslararası kurumlar tarafından çeşitli platformlarda alınan kararlara değinen Aliyev, "Kararlar uygulanmıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bazı durumlarda uluslararası kurumların kararları birkaç saat içinde uygulanıyor, konu biz olunca 20 yıldan fazladır uzuyor. Kararlar sadece kağıt üzerinde kalıyor" dedi.
Azerbaycan'daki 3'üncü Bakü Uluslararası İnsani Forumu çerçevesinde "Teknolojilerin yakınlaşması ve geleceğin çizgileri", "Ekonomik kalkınmanın insani yönleri", "Bilimsel araştırmaların eğitim alanına transferi", "Çok kültürlülük ve özgünlük", "Postmodern zamanda milli anlayış", "Moleküler biyoloji ve biyoteknolojinin başarıları" gibi konularda yuvarlak masa toplantıları düzenlenecek.

AK(AÖ/İD)