ALMANYA'nın Bornheim kentinde oturan 35 yaşındaki Habip Şahin'in 2 çocuğu, 'Çocuk yetiştirecek olgunlukta olmadığı' gerekçesiyle mahkeme kararıyla elinden alındı.
Bonn Mahkemesi'nde görülen davada bilirkişi, baba Habip Şahin'in çocuklarına gösterdiği sevgiyi abartılı olarak değerlendirirken disiplinsiz davrandığı iddiasında bulundu. Bilirkişinin istemine uyan mahkeme, bir süre önce aileden alınan çocukları babaya vermedi.
Habip Şahin, yurda yerleştirilen çocukları 8 yaşındaki Devran ve 4 yaşındaki Büşra'yı  artık ayda 1 kez ve sadece 1 saat görebilecek. Oto yıkama yeri işleten Habip Şahin mahkemenin kararını, Köln Bölgesel Mahkeme'sinde temyize götürmeye hazırlandığını söyledi.
HER ŞEY ANNENİN RAHATSIZLANMASIYLA BAŞLADI 
Anne S. Şahin'in 2012 yılında psikolojik sorunlar ile karşılaşması ardından Habip Şahin eşine tedavi olması için baskı yaptı. Genç kadın bunun üzerine 2 çocuğunu alarak 24 Eylül 2012 tarihinde evden ayrıldı. Baba Habip Şahin, polis ve Gençlik Dairesi'ne başvurarak yardım istedi. Polisin 1 ay sonra bulduğu anneden çocuklar alınarak bakım yurduna yerleştirildi. Anne ise, tedavi için bir kliniğe yatırıldı. Babanın çocuklarını geri alma talebi reddedilince dava açıldı. Çocuklarını almayı bekleyen Habip Şahin, Bonn'daki Mahkeme'nin verdiği kararla adeta yıkıldığını söyledi. Baba Habip Şahin, şunları söyledi: "KÜLTÜR FARKINI GÖZ ARDI ETTİLER"
"Çocuklarımın her istediğini yapıyor ve 'hayır' diyemiyormuşum. Annelerinin olayından sonra yurda yerleştirilen çocukları ben iki haftada bir kez, bir saat görebiliyordum. İki hafta zaten onların özlemiyle yanıp tutuşuyorum. Çocuklarımı gördüğümde onlara sarılmak, onları öpmek istiyorum. Çocuklarım baba sevgisini, sıcaklığı hissetsinler istiyorum. Bilirkişi ve mahkeme bunları 'zayıf karakter' olarak gördü. Oğlumun üzerinde otorite kuramıyormuşum. Mahkemede ne beni ne de avukatımı konuşturdular. Bizim kültürümüz Almanlardan farklı. Biz sıcakkanlı insanlarız. Kızımı öpmem, omuzuma almam, merdivenden çıkarken kucağımda taşımam sorun oldu. Şimdi çocuklar ayrı yurtlarda kalıyor. Bilirkişi, çocukların 'uzman bakıcı ailenin' yanında kalması gerektiğini söyledi. Böyle bir Türk ve Müslüman bakıcı aile bulmak çok zor. Öyle olsa en azından çocuklar dil ve kültürlerini unutmazlardı. Çocuklarımın yaşadığı yeri görseniz vicdanınız sızlar. Kızım 4 yaşında ve hala bezle geziyor. Almanya'da çocuklarınızı sizden koparıyorlar."