GAZETECİ-yazar Uğur Mumcu, bombalı saldırıyla öldürülüşünün 21’inci yılında, İzmir’deki Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Sanat Merkezi’nde anıldı.
Konak Belediyesi, İzmir’i Sevenler Platformu ile 68’liler Vakfı işbirliğinde düzenlenen törenle Gazeteci Yazar Uğur Mumcu ölümünün 21. yılında Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi’nde anıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği Bilim Danışma Kurulu Üyesi Ahmet Gürel’in hazırladığı Uğur Mumcu belgeselinin ardından konuşan Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, “Uğur Mumcu abimizi her an, her gün ansak yerdir, çünkü boşluğu doldurulamayan bir insandır. Yıllar önce söylediği olaylar, hep önümüze geliyor. Ne kadar doğru teşhislerde bulunduğu net olarak bugün karşımıza çıkıyor. Uğur Mumcu abimizi bugün yine şükranla, minnetle anıyoruz. Ülkemizin yaşadığı bu zor koşullarda yazdıkları, heyecanları, bize bıraktıkları bir umut penceresi olarak da yaşantımızda yer almaya devam edecektir” dedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (IGC) Başkanı Atilla Sertel, Uğur Mumcu’yu anmak yerine anlamanın daha anlamlı olduğunu söyleyerek, “25 -30 yıl öncesinden öylesine aydınlatmış ki Türkiye’yi, öylesine uyarmış ki; bazen diyorum ki bu kadar aymaz mıydık, ne kadar çok aydınlattığına değinerek, göremezmiydik diye düşünüyorum. Yıllar önce söylemiş; imam hatiplerden mezun olanları kaymakam, hakim, vali olacak diye bize ışık tutmuş. Emniyet müdürlerinin imam hatip mezunu olduklarını işaret ederken aslında bugünleri işaret etmiş. Kim ki din sömürüsüne dayandırırsa iktidarını o çöker. Gerçekten çöküyorlar. Çöküşün işaretlerini de Türkiye’de yaşayan herkes görüyor ama bizim bu konuda biraz daha katkı koymamız, biraz daha mücadeleyi doruğa çekmemiz gerekiyor. İzmirliler teslim olmuyor, İzmirliler Türkiye’ye ışık tutuyor. Biliyorum ki Anadolu’da bu konuda uyanıyor” diye konuştu. Sertel, hükümete yalakalık yapan gazeteciler olduğu gibi hükümetin aleyhine, doğru, düzgün gazetecilik mesleğini yapan, hala hapiste gerçekleri söyleyen, yazan gazeteciler de olduğunu sözlerine ekleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni yetişenlerin içinde çok kısa süre içinde köşk ve yalı sahibi olan gazeteciler var. İnanılmaz yağcılık yalakalık yapanlar var. Dönem dönem kiralık kalemler var. Bu kalemler yarın öbür gün başka iktidarın da yanında olacaklar ama biz aynı yerimizde aynı doğruları söylemeye devam edeceğiz. Yıllar önce Uğur Mumcu demiş ki; “Her türlü baskıya ve korkuya karşı dimdik duranlar mı, yoksa her devirde güçlüden yana olmayı hüner sayan, dün sövdüklerini bugün övgülerini yapanlar mı, yer altı ve yer üstü servetlerimizi savunanlar mı, yoksa petrollerimizi, madenlerimizi yabancılara satanların kalemleri mi? Bir kalem susar, yerini bir başkası alır. Bu kalemler tükenmez. Ne gerekçeler, ne demir kapılar bu kalemleri korkutamadı bundan sonra da korkutamaz. Kalemler vardır sömürünün, vurgunun zırhıdır, kalemler vardır özgürlüğüm ve barışın silahıdır. Kalemler vardır; gençliğin idam kemetlerinde kırılır, atılır, kalemler vardır; yılmadan, usanmadan, eğilmeden bükülmeden yazar.' Uğur Mumcu’nun kalemleri bugün bir bölümü hala Silivri’de hala gerçekleri yazmaya devam ediyorlar. Cezaevindeki arkadaşlarımızın sesi olup, onların özgürlüğü için mücadele etmeye çalışıyorum. Biz Uğur Mumcu’yu kendimize örnek aldık.”
FOTOĞRAF